banner564

Önemli başlıklar var

TDP'den pandemi sürecinin yarattığı mağduriyetlere yönelik kapsamlı öneri paketi

Önemli başlıklar var
banner598

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) geçtiğimiz Mart ayında ülkede ortaya çıkan pandemi sürecinin yarattığı sorun ve mağduriyetlerin giderilmesine yönelik hazırladığı kapsamlı öneri paketini açıkladı. 
Sağlıkla ilgili önerilerin yanı sıra, “yapısal”, “ekonomik” (Mikro ve Küçük İşletmelere Yönelik Tedbirler, Orta ve Büyük Sermaye Yapılı İşletmelere Yönelik Tedbirler), “Sosyal Sigorta ve İşgücü”, “Kamu Çalışanları”, “Bankalar”, “Üst Düzey Gelir Grupları”, “Servet Vergisi” başlıkları altında ortaya konulan tespit ve öneriler toplam 54 maddeden oluşuyor. 
TDP’nin öneri paketindeki bazı başlıklar şu şekilde: 
•    Unutulmamalıdır ki, normal yaşama geçişi sağlayacak en önemli unsur aşılanmadır. Pandemi döneminin en başından beri yaşanmakta olan organizasyonluk maalesef aşılanma konusunda da yaşandı. Düzgün, planlı ve ayrım yapılmayan bir aşılanma programı şarttır.  
•    Sağlık Bakanı’nın da itiraf ettiği gibi aşı konusunda torpil yapılması kabul edilemezdir. Sağlık Bakanlığı hızlı, yaygın, şeffaf ve adeletli bir aşı planı uygulamalı, aşılama ülke genelinde artırılmalı, yerel yönetimlerle işbirliği her alanda artırılmalıdır.
Temaslı Takip Ekibi Güçlendirilmeli 
•    Salgınla mücadelede tüm özveriye rağmen temaslı takip ekibinin sayı olarak yetersiz kaldığı ortadadır. Bu bağlamda temaslı takip ekibi güçlendirilmelidir. 

Sağlık altyapısı güçlendirilmeli 
•    Pandeminin ülkemizde ortaya çıkmasının üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen, sağlık altyapısı güçlendirilmemiş, Pandemi Hastenesi tam olarak devreye konulmamıştır. Bu bağlamda; doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının sayısı hızla artırılmalıdır. 

Yapısal öneriler:
•    Sorunun yeşil hat ötesi olduğunun kabulü ile iki toplumun sağlık uzmanlarından oluşturulan Sağlık Teknik Komitesi aracılığı ile iki tarafta alınan ve ekonomiyi etkileyen kararların etkisinin belirlenebileceği bir iletişim kanalı oluşturulmalı. Bu konuda geçtiğimiz dönem Cumhurbaşkanlığı aracılığı ile olumlu çalışmalar yapılsa da, özellikle son dönemde bu alanda gerekli çalışmaların yapılmadığını gözlemlemekteyiz.   
•    Turizm ve yükseköğrenim sektörleri için ilgili tüm paydaşlar ve uzmanları kapsayacak iki kriz masası oluşturulmalı. 

Ekonomik önlemler:
•    Öncelikle 2019 yılında özel veya tüzel kişilerin kendi beyan ettikleri 1 milyar TL’lik vergi tutarının sadece yarısı olan 500 milyon TL’si tahsil edildi. Geriye kalan 500 milyon TL’nin tahsili ile üzerinde uzlaşılacak bir rakamın üzerinde serveti bulunanlardan bir defaya mahsus talep edilecek servet vergisi önemli mali kaynaklar olacaktır. 
•    Bankacılık Mevduat Sigorta Fonu ile kooperatifler için can simidi olan Kooperatif Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kaynak olarak kullanılabilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin hibe olarak yapacağı katkılar da ekonomiye olumlu bir etki yapacaktır. 
•    Bütün bunlara rağmen yine de ihtiyaç olması halinde en son çare olarak belirli bir rakamın (7 bin 500 TL) üzerindeki maaşlardan kesinti yapılabilir. Bunun için de mutlaka sendikalarla istişare edilmeli. İlgili kesintinin nerede/nasıl kullanılacağı şeffaf biçimde halk ile paylaşılmalı.
•    Yüksek Öğrenim Alanı: Eğitim Bakanı’nın açıklamasına göre ilk etapta 17 bin 500 öğrencinin ülkemize getirilmesi planlanmakta. Bu sayının 60-70 binlere çıkabilmesinin yolu ‘güvenli ülke’ olgusunun yaratılmasıdır. Öğrenci gelişleri de Sağlık Kurulu’nun belirlediği çerçevede olmalı. Karantina ücretlerinin ödenmesine de üniversitelerle, özel yurt sahipleri de katkı koymalıdır. 
•    Turizm Sektörü: Tıpkı öğrenci olayında olduğu gibi, adaya turist gelmesinin yolu da güvenli ülke olmaktan geçmektedir. Bunun için de PCR testlerinin sayısı mümkün olduğunca artırılmalı, aşılama da hızlandırılmalı, bunun mali sorumluluğu için de otel ve casinolar da sorumluluk üstlenmeli. 
•    Yasalar çerçevesinde Casinoların oynattıkları oyundan elde ettikleri gelir ve yaptıkları ödemeler, yani giderler sonrasında elde kalan kazanç üzerinden vergi vermesi yasal bir zorunluluktur. Bu çerçevede gerekli mekanizmaların devlet tarafından kurulması adına bilişim alt yapısı ve denetim mekanizmaları ivedilikle kurularak Casinolardan gerçek kazançları üzerinden vergi alınması sağlanarak bütçe gelirleri artırılmalı.
•    Krediler yeniden yapılandırılmalı, faiz oranları daha makul bir seviyeye çekilmeli. Bunun için de KKTC Merkez Bankası ve Bankalar Birliği ile işbirliği yapılmalı. Belirli bir süreye kadar kefillik gibi katı kurallar en aza inmeli. 
•    Küçük esnaf, işsiz kalan özel sektör çalışanları desteklenmeli.  
•    Geçtiğimiz kapanma döneminde açıklanan ekonomik tedbirler (özel sektör) halkın borç yükünün artmasına ve borçların ötelenmesine neden olmuştu. Yeniden kapanmanın yarattığı olumsuzlukların başında ödeme gücü düşen esnafın ötelenen borçlarını faizleriyle beraber ödemekte karşılaşacağı zorluklardır. Gecikme faizlerinin sıfırlanması veya uzun süreli ötelenmesi ile esnafın hibeyle desteklenmesi gündeme alınmalı. 
•    Kirada oturanların ev hakları, rutin ekonomik hayata dönene kadar garanti altına alınmalı.
•    AB’nin korona ile mücadele destek paketinden Kıbrıs Türk toplumu nezdinde daha fazla faydalanılması için girişimler yoğunlaştırılmalı. 
•    Firmaların mağduriyetlerinin giderilmesi için kredi limitleri açılmalı ve üretimin durmamasına yönelik iç ve dış pazar aranmalı. Geçmişten gelen ticari kredilerin geri ödeme vadeleri en makul faiz oranı belirlenerek uzatılmalı, ya da yapılandırılmalı. 
•    Yerli ürünlerin desteklenmesi ile ilgili ek önlemler alınmalı. Zaruri tüketim maddeleri ve korona virüse karşı kullanılan ürünlerde tavan fiyat belirlenmeli. Krizin fırsata çevrilebileceği noktasından hareketle özellikle üretim alanında kümeleme faaliyetlerini hızlandırmak, teknik ve finansal destek sunarak daha kaliteli yerli üretimi daha ucuz şekilde piyasaya sunmanın önü açılmalı. Rekabet Kurulu bu dönemde en agresif çalışma modelini benimsemeli, piyasanın rahatlamasına  imkan tanımalı. 
•    Salgın sonrası temel ihtiyaç ürünlerinin üretimine hız vermek için tüm teşvik sistemleri devreye sokulup, iç piyasanın temel ihtiyaçları karşılanmalı ve bu ürünlerin ithalatından kaçınılmalı. 
•    Tüm hijyen, ilaç ürünleri ve benzeri ihtiyaçlar erişilebilir fiyat uygulamasına tabi tutulmalı. Buna uymayanlara ciddi cezai yaptırımlar uygulanmalı. Lüks tüketime giren ürünlere ek vergilendirme yapılarak, temel ihtiyaçlara gümrük ve vergi indirimi yapılmalı. Ayrıca, market raflarındaki ürünler için fiyat ile aynı ürüne farklı fiyat uygulamasının denetimi yapılmalı. 

Mikro ve Küçük İşletmelere Yönelik Tedbirler
•    Geçtiğimiz dönem açıklanan pakette yer alan 1500 TL ile 2 bin TL’lerin ödenmesi dönemin (UBP-HP) hükümeti tarafından gecikmeli yapılmış, son dilim ödeme daha geçtiğimiz gün yapılmıştır. Yeni pakette ödeneceği taahhüt edilen ödemeler gecikmeden yapılmalıdır. 
•    Hükümet yetkilileri önümüzdeki günlerde yeni bir paket açıklayacağını duyurmuştur. Yeni pakette özellikle dar gelirliler, mikro ve küçük işletmelerin sabit maliyeti olan sosyal sigorta, enerji, kira ve borçlarına odaklanılmalıdır. 
•    Pandemi öncesi beyan edilip ödenmeyen kurumlar vergisi ve gelir vergisi miktarının toplam ne kadar olduğu şeffaf bir şekilde toplum ile paylaşılmalı ve bunların tahsil edilmesine yönelik ivedilikle yasal mevzuat uygulanmalı.
•    Kooperatiflerden kredi kullanan kişilere devlet bütçesine hiçbir maliyet yaratmayacak veya gelir azaltmayacak bir uygulama olan Kooperatif Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan faiz desteği sağlanmalı ve kredi alanların faiz yükü ticari bankalarda uygulandığı gibi azaltılmalı.
•    Kapalı olan sektörlerin çeklerine karşılıksızdır mührü basılma süresi, kapalı kalan işyerlerinin açılıp tekrardan ödeme durumuna gelebilecek süre gözetilerek uzatılmalı. Olası suiistimallerin önüne geçilmesi mümkündür, ancak sürenin uzatılmaması neticesinde yaşanacak iflasların maalesef önüne geçilemeyecektir.
•    Esnafa yönelik vergi ve prim ödemelerinde faizsiz ertelemeye gidilmeli. 
•    Özel ve tüzel kişilerin kira ve banka borçlarının ödeme süresi zamana yayılmalı.
•    Sektörde veya hane halkında temerrüde düşme riskini taşıyan banka kredisi borçlularına faiz destekli özel vade uzatım olanakları tanınmalı. 
•    Açıklanan pakette Vakıflar İdaresi işyerlerinin kira bedellerinde her ay düzenli ödenmesi koşuluyla %25 indirim uygulaması olumlu olmakla beraber, buna ek olarak her yılbaşında yapılan artış bu zor koşullarda 1 yıl askıya alınmalı.  

Sosyal sigorta ve işgücü
•    Büyük işletmelerin toplu işten çıkarma ihtimaline karşı düzenleme yapılmalı.
•        Yerli işgücünün korunması bu noktada önemlidir. Bu durumda bu tip mağduriyetler yaşayabilecek iş gücüne yönelik yerli istihdamı destekleme fonundan faydalanılacak bir formül yaratılmalı. 
•    Mevcut rakamlara göre kamuda çalışan sağlık çalışanlarının oranı kamuda istihdam edilen kişilerin %10’undan azını oluşturmaktadır. Halen özverili bir şekilde görev yapmakta olan sağlık çalışanlarından kesinlikle hiçbir kesinti yapılmamalı. 
•    Ödenmesi gereken borçların gecikme faizi uygulaması 3 ay boyunca kaldırılmalı. Ayrıca, bu salgın daha da uzadığı takdirde, KKTC Bankacılık sistemi ek uzatmalara da ihtiyaç duyacaktır, böyle bir senaryoda sadece ek ertelemelerin yeterli olmayacağı, gecikme faizi uygulamalarının da erteleme süresi kadar kaldırılmasının da gerekeceği bilinmelidir. Böylesine bir küresel salgında tüm ülkelerde oluğu gibi, KKTC bankacılık sistemi ile büyük ölçek iş insanlarının elini taşın altına koymaları şarttır. Borçların yeniden ötelenmesi durumunda ötelenen borçların faiz kapitalesi yapılmamalı, bugünkü anapara üzerinden faizlerin hesaplanması sağlanmalıdır. 
•    Bankalar arası transferlerde (ATM ve internet transferleri de dahil) tüm işlem ve komisyon ücretleri durdurulmalı, işlem ve para çekme hacimleri arttırılmalı. 
•    Yıllardır ödenmeyen kurumlar vergisi ve gelir vergisinin peşine düşüp ilgi mevzuatları uygulayıp tahsilat yapmak ve vergiyi kaynağından tahsil etme noktasında bir sistem kurmalı. 
•    Bununla birlikte yapılan genel değerlendirme; Toplumun %20’sinin, kaynakların %80’ine sahip olduğu, ayrıca adadaki mülkiyetin %36’sının sahibinin toplumun %4’ü olduğu yönündedir. Onbinlerce kişinin mağduriyet yaşadığı böylesi olağanüstü bir dönemde yüksek varlıklı kesimler es geçilmemeli. Oranları belirlenerek servet vergisi uygulaması yapılmalı.
 

Güncelleme Tarihi: 19 Şubat 2021, 12:07
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474