Suna ERDEN
Gönyeli’de evinin önünden kaçırılan Alayköy’de boş bir araziye götürülerek elleri ve ayakları bağlandıktan sonra darp edilen ve üzerindeki nakit parası çalınan kuyumcu 74 yaşındaki Süheyla Argüden’e saldıranlar henüz bulunamadı. Polis olayla ilgili şimdiye kadar 13 kişinin ifadesine başvururken, faillere ulaşılamadı.
Yaşadığı olayın şokunu atlatamayan Süheyla Argüden ise ölüm korkusu yaşıyor. Olayın ardından kendi evinde dahi kalamayan Argüden, “Beni kaçırıp işkence edenler henüz yakalanmadı. Her an beni yine yakalayacaklarını düşünüyorum. Korkuyorum” dedi.
Diyalog’a konuşan Argüden, saldırganların bir an önce yakalanmasını beklediğini ifade etti.
Kabus dolu saatler
Şu anda bir akrabasında kalan ve ölüm korkusu yaşayan Argüden yaşadığı kabus dolu saatleri anlattı:
“Gönyeli’de evimin önünde tam arabamdan inmişken ansızın iki kişi beni geri bindirdi. Sonra iki şahıstan biri direksiyona geçti. Aracı Alayköy civarında boş bir araziye sürdüler. Ellerimi, ayaklarımı bağladılar. Önce çantamı aldılar, içine baktılar. Sonra benden kasanın anahtarını istediler. Çantamdaydı verdim. Şifreyi istediler. Yaşadığım korkudan dolayı şifreyi unuttum. Zaten çok uzun ve rakamlardan oluştuğu için genelde de unuturum. Çocuklarım bir kâğıda yazıp, dükkânda çekmeceye koymuşlardı. Onlara unuttuğumu ama dükkânda kâğıda yazılı bir şekilde bulunduğunu söyledim. Ancak bana inanmadılar. Ben unuttum dedikçe onlar beni darp etti. Bana “Sen çok uyanıksın, dükkâna gidelim de alarm çalsın polis bizi yakalasın” dediler. Ama ben korkudan şifreyi unutmuştum.
Şakağıma silah dayadılar. Dövdüler, işkence ettiler. Sürekli “şifreyi ver” diye bağırıyorlardı.
Onlara “Evladım zaten beni öldüreceksiniz. Şifreyi hatırlasam neden söylemeyeyim. Ama dükkânda yazılı var” diyordum ama bana inanmıyorlardı.
Biri arabada yanımda kalırken, diğeri sık sık dışarı çıkıp telefonla konuşuyordu. Sanırım başka biri vardı ve onları yönlendiriyordu. O şahıs telefonla konuşup konuşup arabaya geri geliyordu ve sürekli şifreyi istiyordu.”
Öleceğimi zannettim
Biri Türkiye diğeri de Kıbrıs şivesi ile konuşuyordu. Yüzlerinde siyah bir maske vardı. Ara ara yüzüme bir şey sıkıyorlardı. Her sıktıklarında 10 dakika kendimden geçiyordum. Saat 23.00 sıralarında yine yüzüme bir şey sıktılar. Kendime geldiğimde aracın başka yere götürüldüğünü fark ettim. Ayaklarım ve ellerim bağlıydı. Plastik kelepçeler öyle takılmıştı ki bileklerimde hiç boşluk yoktu. Ellerimi parçalaya parçalaya, dişlerimle söke söke kelepçeden kurtuldum. Normalde o kelepçelerden kurtulmak çok zordur ama Allah bana yardım etti. O kadar sıkı bağlamalarına rağmen güç buldum ve kurtulmayı başardım. Zaten öleceğim diyordum ve bu nedenle ellerim umurumda değildi.
Kelepçelerden kurtulduktan sonra arabadan sürüklenerek çıktım. On koltuğa geçtim, ayaklarım bağlı halde arabayı sürdüm. Kaza yapmak umurumda değildi. Tek istediğim birilerinin beni fark edeceği bir yere gitmekti. Süre süre Alayköy Polis Karakolu’na ulaştım. Böylelikle kurtuldum.”
Endişe ve korku
Olayın üzerinden 3 gün geçtiğini saldırganların henüz yakalanmadığını ifade eden Süheyla Argüden, ölüm korkusu yaşadığını dile getirdi. Argüden şunları ifade etti:
“Bana dehşeti yaşatanlar halen yakalanmadı. Kendi evimde kalamıyorum. Akrabalarımda kalıyorum. Her an gelip beni yakalayacaklar diye düşünüyorum. Yakalayıp öldürecekler diye uykularım kaçıyor. Yaşadığım o zor saatlerden dolayı psikolojim alt üst oldu. Yakalansaydılar bir nebze olsun rahatlayacaktım ama şimdi endişe ve korku hissediyorum.
Ayrıca gün geçtikçe ağrılarım artıyor. Soğudukça vurdukları yerler acıyor. Sırtım morluklar içerisinde, tek başıma banyo dahi yapamıyorum.”
Argüden, tek temennisinin kendisine bunları yaşatanların yakalanması olduğunu sözlerine ekledi.
