Ömer KADİROĞLU
Daha önce aktif olan ancak şu anda kapalı durumda bulunan taş ocağının yeniden açılması gündeme gelirken, Taşkent ve Güngör sakinleri isyan bayrağını çekti. Köylerine 500 metre uzakta yeniden faaliyete geçirilmek istenen taş ocağının açılmasını istemeyen Taşkent ve Güngör sakinleri eylem gerçekleştirdi. Bölgede halihazırda 3 tane taş ocağı olduğunu, 4’üncüsüne izin vermeyeceklerini belirten köy sakinleri, hem canlarının hem de mallarının tehlikede olduğunu ifade ederek, “Ölmek istemiyoruz” dedi. Bölge sakinleri, 3 taş ocağında yaşanan patlamalardan dolayı etrafa saçılan tozların evlerinin içine kadar geldiğini, sağlıklarını olumsuz etkilediğini dile getirdi. Köy sakinleri ayrıca patlamalardan dolayı evlerinde hasar oluştuğunu da ifade etti.
Nefes almak hakkımız
Bölge sakinleri “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Nefes almak hakkımız”, “Yeni taşocağı iznine hayır”, “Doğa ve çevreye sahip çıkalım”, “Toz ve patlamalardan ölmek istemiyoruz” yazılı dövizlerle yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Eyleme köy halkı, Taşkent ve Güngör muhtarlarının yanı sıra Toplumcu Kurtuluş Partisi ve çevreci örgütler destek verdi. Eylemde Basın Bildirisi okunarak açıklamalar yapıldı. Açıklamalar sonrasında ise halkın hakları göz ardı edilmeye devam edilirse bir sonraki eylemin daha şiddetli bir şekilde ilgili Bakanlığın önünde yapılacağı bilgisi verildi.
Ne dediler…?
Ayhan Demirtaş (Güngör Muhtarı)
“Köyümüzde 3 adet aktif durumda taş ocağı bulunuyor. Mevcut olan taş ocakları nedeniyle hem canımız hem de malımız tehlikede. Taş ocaklarındaki patlatmalardan çıkan tozlar evimizin içine kadar geliyor. Tamam, anlıyoruz ülkenin taş ocaklarından çıkan malzemelere ihtiyacı vardır ancak bu ocakların bulunduğu yerlere yakın köylerde yaşayan insanların da haklarına saygı duyulması şarttır. Eylem yaptığımız noktada açılması planlanan taş ocağı yaklaşık 6 yıldır kapalıdır. Köyümüzün 500 metre yakınında yapılan patlatmalar nedeniyle her yıl tadilat yapıp her gün sallanmaktan bıktık usandık. Artık bu bizim kırmızıçizgimiz olmuştur. Yeni taş ocağının açılmasını istemiyoruz. Açılması ve çalışmaya başlaması halinde biz artık burada yaşayamaz hale geleceğiz. İlgili Bakan, Daire ve Başbakan’ın sesimize kulak vermesini rica ediyoruz. Bu çevre katliamına artık dur demenin vakti gelmiştir. Ciddi ve detaylı bir araştırma yapılmasını istiyoruz. Burada açılması planlanan taş ocağının hemen üzerinde doğal bir su rezervi vardır.”
Durmuş Aşandır (Taşkent Muhtarı)
“Buradaki taş ocağı 5 yıldır kapalıdır ancak daha önce aktif haldeyken yaşanan patlatmalar nedeniyle Taşkent’te bütün evler sallanıyordu. Bölgedeki taş ocaklarından en fazla etkilenen Taşkent ve Güngör köyleridir. Hükümet yetkilileri bu köylerle ilgilenmiyor. Bu iki köy kaderine terk edildi. Defalarca hem yazılı hem de sözlü olarak şikâyette bulunsak da hiç kimse dikkate almadı. Taşkent’in üzerinde bulunan taş ocağının hemen yanında Taşkent’e gelen su kuyusu vardır. Gelmiş geçmiş hiçbir hükümet halkın menfaati için çalışmadı. Buradaki taş ocağı açılmayacak. Açılırsa daha şiddetli eylemlere başvuracağız.”
Mehmet Özsezer (Dikmen Belediye Meclis Üyesi)
“Taş ocakları ile ilgili şikâyetler sıklıkla gündeme geliyor. Ülkemizde taş ve kum ihtiyacı olabilir ancak izin aldığı sınırları dolduran bir taş ocağı işlevi bittikten sonra kapatılıyorsa ve bugün tekrardan açılması gündeme geliyorsa bunun arkasındaki nedeni merak ediyoruz. 500 metre ileride köyün yanında zaten 3 taş ocağı var ve bugün köyün diğer yanına da bir taş ocağına izin verilerek. Bu halka sağlık yönünden zarar verilmesi, eziyet edilmesi haksızlıktır. Böyle bir anlayış olamaz. Ben belediye meclis üyesi olarak ilgili Bakanlık ve dairenin duyarlı davranmadığını düşünüyorum ve bu haklı eyleme destek vereceğim.”
Mehmet Davulcu (TKP Genel Sekreteri)
“Taş ocakları ve ülkeye verdiği zarar daha önce toplumun gündemindeydi. Neredeyse bütün siyasi partilerin seçim bildirilerinde konu olur; ülkeye ve ülke insanına verdiği zararın nasıl minimize edileceği yer alırdı. Her parti sırasıyla defalarca iktidara geldi ancak kimse bu konunun üzerine gitmedi. Bir tek olumlu adım dahi atılmadı. Yapılması beklenenin aksine taş ocağı izin sayısı 10-12’lerden 36’lara çıktı. Vadesi dolmuş kapatılmış işlevi bitti denilen bir taş ocağı yeniden 5-6 ay sonra seçim olacağı için açılması gündeme geliyor. Özetle koltuk uğruna yurt harcanmaya devam ediliyor.”
hangi siyasiye oy vermişlerse,çözdürecekler problemlerini...