Çiğdem AYDIN
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, yolsuzluk iddialarıyla ilgili çarkın ağır da olsa dönmeye başladığını söyledi. Özersay, ortaya çıkan iddiaların araştırılması ve ileri götürülmesi konusunda hükümet ortaklarından şimdiye kadar herhangi bir engel görmediklerini belirtirken “Ancak tespit edilen konuların üzerine gidilmesi engellenirse o koalisyon o gün, o saat biter” dedi.
Diyalog’a konuşan Özersay, bazı siyasilerin Mal Bildirimi Yasası’na aykırı beyanları nedeniyle iki dosyanın Meclis’e gönderildiğini açıklarken, Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay’ın dün milletvekillerine dağıttığı bildirinin ‘Tezkereler’ bölümünde, eski Başbakan Hüseyin Özgürgün’le ilgili 2 ayrı dosyanın Başsavcılık tarafından 28 Ocak günü Meclise iletildiği belirtildi.
Özersay, CAS, Koop hellim ve gübre, Geçitkale Havaalanı gibi ‘mesele yok’ denilerek kapatılan dosyaları da içine alan konularda düşüncelerini aktardı.
Soru: Yolsuzluk usulsüzlük dosyalarının son akıbeti nedir?
Özersay: Şimdi konuda polemik yaratmamak için bir süredir bu konuda çok fazla bir şey söylemedim. Hukuk Dairesi yani Başsavcılık geçmişten de farklı olarak şeffaf bir biçimde çıktı ve açıklama yaptı. Dedi ki şu kadar dosya içindeki iddialar yolsuzluktur, değildir ayrı konu şu kadar dosya polisten geldi. Bunların iki tanesi tamam görünüyor bir tanesi eksik görünüyor bir tanesi de tamam görünmez. Eksik görüneni polise veriyorum tamamlaması için. Tamam görüneni de ilerletiyorum şeklinde en son Başsavcının açıklaması vardır. Bu konuda son gelişme polis tarafından tamamlanmış olan o iki dosya meclise gelmiştir.
Soru: Nedir içeriği?
Özersay: Bu dosyaların içeriğini şimdi benim konuşmam doğru olmaz ama daha önce ana hatlarıyla mal bildirimi, yani siyasilerin mal bildirimi konusunda doğru olmayan yada gizlenmiş olan, o şekillenebilir. Mal Bildirimi Yasasına aykırı tutum ve davranışlara ilişkin polisin yaptığı tahkikatın sonucunda hazırlanan iki dosya meclistedir. Ve bundan sonra eğer bir komite kurulmasına karar verilirse, bu komite suç unsuru olduğunu değerlendirirse ve bunun ertesinde konu genel kurula gelirse, daha önceki örnekte olduğu gibi yine bir başka kişinin dokunulmazlığının kaldırılması meselesini yaşayacağız. Onun ertesinde de mahkemeye aktarılacak konu. Burada önemli olan, bizim için hiç bir zaman kişiler önemli değildir. Bu konularda prensiptir önemli olan. Bu mekanizmanın çalışmasıdır önemi olan. Bu güne kadar çalışmadı. Biz bunu önemsiyoruz. Bu güne kadar mal beyanları yapıldı, zarfta kapalı kaldı, açılıp bakılmadı. Belki hiçbir şey yoktu içlerinde, belki tamamen yanlış ve eksikti. Belki yalandır belki de tamamdır ama kimse bakmadı. Bu dönemde bu mal beyanları zarfları açıldı, bir komite kuruldu. Bu mal beyanlarına bakıldı, şüpheli görünen meseleler Savcılığa gönderildi, oradan polise gitti, polisten savcılığa. Şimdi önemli olan Mal beyanları denetlenmeye başlandı. Mekanizma açısından söylüyorum. Ahmet, Mehmet, Hüseyin, Hasan meselesi değil bu. Bir diğer konu, Savcılığa gitti ve kaybolmadı ama takibini yaptık tabi ki. Oradan bu süreçler hızlı olsun diye Polisin içerisinde bulunan birime gitti, bu birim bir tahkikat yaptı, dosyayı hazırladı, Savcılığa dedi ki; suç unsuru var veya yok. Savcılık baktı kendi değerlendirmesine göre yeterli bulduysa meclise gönderdi. Meclis İç Tüzüğü ve Anayasamıza göre gerekli görürse dokunulmazlığı kaldıracak mahkemeye gidecek. Bu artık, bu mekanizmanın çalışmaya başladığını gösteriyor. Birbiriyle bağlantılı çarklar vardır; Mal beyanı, savcılık, polis, meclis, dokunulmazlık. Mahkemeye gidebilmek için bu çarkın çalıştırılması gerekirdi ve bu çark tamamen paslanmış durumda ve çalışmaz halde idi. Şimdi bu çark dönmeye başladı.
Soru: Bu çark yeterince hızlı dönüyor mu?
Özersay: Tabi ki yeterince hızlı çalıştığı iddiasında değilim, adil olalım. Ama bu çark dönmeye başladı, dosyalar kayıp değil, çark doğru şekilde çalıştı ve dosyalar meclise geldi şu anda iki dosya da meclistedir. Bunun dışında bir başka dosya da polistedir. Bunu Başsavcılık açıkladığı için söylüyorum ama esas önemli olan mesele belirli bazı siyasiler ile ilişkili bu dosyalarla kalmamalıdır. Esas önemli olan budur. Mesele diğer yolsuzluk dosyası olduğu iddia edilenin ne olacağı meselesidir. Yani bu çark dönmeye devam ettirilmelidir ve diğer dosyalar da bu sistemin içerisine girip, polis tarafından tahkikat tamamlanmalıdır.
Eski dosyalara bakılacak
Soru: Diğer dosyalar derken Örneğin?
Özeray: Bugüne kadar basına yansımış olan pek çok dosya vardır. Bunun içerisinde Geçitkale Havaalanına dikilen direkler, hellim konusunda söylenenler var, Gübre meselesi var vs… bunlar ilk anda aklıma gelenler bunların da dahil olduğu uzun bir liste vardır. Bu hükümet kurulduğunda Sn. Başbakan meclis kürsüsünden hepsinin durumuna ilişkin bir açıklama yapmıştı; “mesele yok” denilenler gerçekten olması gerektiği gibi incelenip suç unsuru yoktur bunun içerisinde deyip kapatılma durumundaysa, bunu bir netleştirmek bir temize çekmek gerekir. Yani bu çark çalışmaya başladı. Ya bu çarkın içerisinden geçirip gerçekten öyle ise mesele yok, kapatmak ve bir daha kamuoyunun da zamanını çalmaması gerekir.
Ama içerisinde suç unsuru olduğuna inanılan, kamuoyunda genel bir kanıya dönüşmüş olan net meseleler var. Bunlar o mekanizma içerisinde gerçekten sorgulanması ve suç unsuru varsa olasılık şeklinde söylüyorum, bunlarla ilgili olarak konunun polis tahkikatı ertesinde mahkemeye taşınması yaşamsaldır. Bu tarif ettiğim mekanizma siyasileri de ilgilendiren bir çark. Yeterince hızlı çalışmıyor ama çalışmaya başladı.
Bunun dışında yolsuzluk bağlamında başka bir mesele daha. Bazı kurumlar var. Şeker Sigorta ile ilgili bazı hukuksuzluk ve usulsüzlüklerin yapıldığı raporlarla ortaya çıkmaya başladı. Çünkü yönetim kuruluna atadığımızdan, buradan kötü kokular geliyor siz bunu inceleyin diye biz talep ettik ve yeni atadığımız yönetim kurulu bunun üzerine gitti rapor hazırladı şimdi o rapor polistedir.
Polis süreci başladı, polis tahkikat yapacak suç unsurunu tespit ederse ifadeleri alacak, altını dolduracak, savcılığa gönderecek, suç unsuru olduğu takdirde mahkemeye. Ki ben çıplak gözle baktığım halde, ben görebiliyorum bunu mahkemeye gidecek.
Bunun dışında mahkemeye gitmeksizin de ceza verme durumları ortayı çıktı hükumete geldikten sonra. Mesela Kıb-Tek’te yasa dışı bir ek mesai ödemesi yapıldı, o ek mesai o kişilere geri ödettirildi.
Bunun dışında mesela CAS ile ilgili olarak geçmişteki dönemde CAS yönetim kurulu kararlarına ilişkin Başbakanlık Denetleme Kurulu’nda yaptığı çalışmada çıkan bir rapor var. Mesela CAS yönetim kurulunun aldığı bir karar ve o kararın içinde Başbakanın ricası ile şu kadar kişinin CAS’a işe alınması. Geçmişteki dönemde dönemin Başbakanı gerçekten böyle bir ricada bulunduysa bunlar suç unsurudur ve polis tahkikatı yapılması gerekecek. Tüm bunları belirlemek için ya Başbakanlık Denetleme Kurulu aracılığıyla yada yeni atadığımız Yönetim Kuruluları aracılığıyla bunların tespitini yaptırdık. Şeker Sigorta konusunda yapılan çalışma bunun sonucudur.
Engelleme koalisyonu bitirir
Soru: Peki ya koalisyon ortaklarınız? Ortaklarınızdan birinin atadığı isimler de vardı Şeker Sigorta meselesinde. Herhangi bir engelle karşılaştınız mı?
Özersay: Eğer bizim koalisyon ortaklarımızdan birisi “arkadaşlar bunu ileriye götürmeyelim çünkü bu adamı ben atadım daha önce ya da bu adamları ben atadım bir usulsüzlük varsa ortaya çıkacak benim adamlarımdır bu kişiler, bunu ileriye götürmeyelim” demiş olsaydı o dediği gün ve saat bu koalisyon biterdi. Böyle bir engel konulmadı o yüzden polise aktarıldı konu. Bu gibi tespit edilen konularda ilerlemesini, polise aktarılmasını, konunun üzerine gidilmesini engelleyecek bir tutum veya davranış ortaklığa yakışmadığı için o koalisyon o gün biter. Bu kadar açık bunu buradan söylüyorum.
