Hüseyin ÇİÇEK
İnsan kaçakçılığı suçlarıyla ilgili yasanın değişmesiyle dün bir ilk yaşandı. İlk kez bu suçu işleyen bir sanık ağır ceza mahkemesinde yargılandı ve 4 yıl hapse mahkûm edildi.
Emsal karara konu olan dava 9 Haziran 2020 tarihinde meydana geldi.
Tatlısu’da, Zambak isimli tatil köyü yakınlarında düzenlenen operasyonda insan kaçakçılığı yaparken tespit edilen İbrahim Demir, Fasıl 154 Ceza Yasasında yapılan tadilatla “İnsan kaçakçılığı” davasından yargılanarak 4 yıl hapis cezasına mahkûm edildi.
Bu arada işlenen suçta pasif rol oynayan Fatih Esergül ile Hakan Esergül ise kaza mahkemesinde yargılanarak, 6’şar ay hapis cezasına çarptırıldı. Ülkeye yasa dışı yollardan giriş yapan 13 mülteci hakkında ise 18’er gün hapis cezası kararı verdildi.
Yasa değişti, cezalar arttı
İbrahim Demir’in davasında Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fatma Şenol, sanığın Türkiye’den 2020 yılı Haziran ayı içerisinde tekne ile gelen Suriye uyruklu 13 mültecinin Tatlısu civarında KKTC’ye giriş yapmalarına yardımcı olduğu sırada suçüstü tespit edildiğini anımsattı.
Şenol, 2020 yılında Fasıl 154 Ceza Yasasında yapılan tadilatla birlikte insan kaçakçılığıyla mücadelede yeni bir dönem başlatıldığına dikkat çekti. Şenol, 2020 yılında ceza yasasına eklenen maddeye göre; maddi menfaat elde etmek amacıyla yasal olmayan yollardan yabancı kişilerin ülkeye girmesine imkan sağlayan kişinin insan kaçakçılığı suçunu işlemiş olduğunu ve 5 yıla kadar hapislik cezası ile cezalandırılabileceğini, ayrıca bu suçta mağdur kişilerin 18 yaşından küçük olması veya bedenen veya aklen savunmasız olması halinde ise 10 yıla kadar hapislik cezası verilebileceğini açıkladı. Şenol, dünyanın önde gelen sorunları arasında yer alan insan kaçakçılığı suçunun dünyanın birçok ülkesinin mücadele etmekte olduğu ve uluslararası suç örgütlerinin dahil olduğu bir suç türü olarak karşımıza çıktığının altını çizdi.
Hoşgörülü olamayız
Çaresiz insanlar üzerinden maddiyat elde ederek, onların başka ülkelere girmesine yardım eden kimselere mahkemelerin hoşgörülü davranamayacağını da vurgulayan Şenol, bu tür suçlar sonucunda can kayıplarının dahi yaşandığına dikkat çekti.
Sanığın, Türkiye’den bir kişinin kendisini araması üzerine para karşılığı söz konusu suçu işlediğini aktaran Şenol, hapislik dışında bir ceza takdir edilemeyeceğini belirtti. Şenol, sanığı 4 yıl hapse mahkûm ettiklerini açıkladı.
Pasif rol oynayanlar az ceza aldı
Bu arada Suriye uyruklu 13 mülteci ile sanık Fatih Esergül ve Hakan Esergül haklarındaki davanın kararını ise Mağusa Kaza Mahkemesi Ceza Davaları Yargıcı Dilşah Karayel okudu. Sanıkların aleyhlerine getirilen davalardan suçlu bulunduğunu açıklayan Karayel, sanıkların mahkum olduğu suç için 3 yıla kadar hapis veya 10 bin TL’ye kadar para cezası veya her iki cezanın birden verilmesinin öngörüldüğünü belirtti. Karayel, sanıklara hapis cezası dışında ceza verilmesinin sanıkları ıslah etmeyeceği kanaatinde olduğunu belirterek, Suriye uyruklu 13 mülteci ile sanık Fatih Esergül ve Hakan Esergül arasında ceza ayrımına gidilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Yargıç Karayel 13 mültecinin 18’er gün, sanık Fatih Esergül ile Hakan Esergül’ü ise 6’şar ay hapis cezasına mahkûm ettiğini açıkladı.
Davanın geçmişi
İskele Polis Müdürlüğü, 9 Haziran 2020 tarihinde Tatlısu bölgesinde denizden tekne ile yasal olmayan yollardan KKTC’ye mülteci girişi yapılacağı yönünde ihbar almış ve Tatlısu’da Zambak Tatil Köyü bölgesinde pusu görevine başlanmıştı. Aynı gün saat 23.00 sıralarında kaptanı tespit edilemeyen bir tekne ile Suriye uyruklu 13 kaçak göçmen karaya getirilerek bırakılmış, sanık İbrahim Demir ise maddi menfaat sağlamak amacıyla konu şahısların onaylanmamış bir limandan KKTC’ye giriş yapmalarına yardımcı olduğu sırada tespit edilmişti. Sanıklar Fatih Esergül ile Hakan Esergül ise polisi görmeleri üzerine olay yerinden kaçmaya çalışırken tespit edilmişlerdi.
