Suna ERDEN
Türkiye ile imzalanan ekonomik protokol çerçevesinde 2020 yılı için KKTC’ye 2 milyar 288 milyon liralık yardım yapılmasına yönelik kararı değerlendiren CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman “Bu noktadan sonra önemli olan, seçim meçim düşünülmeksizin bu kaynağın doğru yönde kullanılmasıdır. Bir an önce sağlıktaki ve ekonomideki doğru alanlar belirlenerek ortaya bir harcama planı çıkarılmalıdır” dedi.
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Fikri Ataoğlu da 2 milyar 288 milyon liralık kaynağın doğru yerlerde kullanılması gerektiğini ifade ederken, öncelikli desteklenmesi gereken sektörün ülkenin can damarı olan turizm olduğunu ifade etti.
Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı ise Türkiye’nin Covid-19 tedbirlerinin ekonomide yarattığı tahribatı giderebilmek için kaynak aktardığını, hükümetin yıl sonuna kadar yapmayı vaat ettiği icraatların takipçisi olacaklarını vurguladı.
Erhürman: Har vurup harman savurma lüksü yok
Erhürman, protokol aracılığıyla ülkeye 2 milyar 288 milyon TL'lik bir dış kaynak geleceğini ifade ederek, “Bu noktadan sonra önemli olan, seçim meçim düşünülmeksizin bu kaynağın doğru kullanılmasıdır. Bir an önce sağlıktaki ve ekonomideki doğru alanlar belirlenerek ortaya bir harcama planı çıkarılmalıdır. Bu planda, sağlık, hane halkı, özel sektör çalışanları ve zarar gören işletmelerimizin desteklenmesi ön planda olmalıdır” dedi.
“Har vurup harman savurma lüksü yok” diyen Erhürman şöyle devam etti:
“Bunlar azımsanacak rakamlar değil. Ama bilmeliyiz ki böyle bir dönemde hiçbir kaynak sınırsız değildir. Har vurup harman savurma lüksü yok. Hükümet Meclis'te bu konuda yaptığım konuşmaya yanıt olarak şeffaf olunacağını söylemişti. Bu sözün takipçisi olacağız.
Hem Covid-19 dolayısıyla ortaya çıkan zararın giderilmesi hem de bu süreçten çıkarmamız gereken dersler doğrultusunda doğru bir harcama planıyla sosyo-ekonomik kalkınma alanında doğru hamleleri yapmamız şart. Tekrar söylüyorum; Böyle bir dönemde ne kadar iyi olursa olsun hiçbir kaynak sınırsız değil ve bu kaynağı doğru kullanmama, seçim gailesi veya yanlış hesap çerçevesinde har vurup harman savurma lüksü yoktur! Herkes bunun bilincinde olmalı.”
Erhürman, KKTC ile Türkiye arasında önceki gün imzalanan mali protokol ile ilgili bilgilendirilmediklerini de belirtti.
Ataoğlu: Yara alan sektörler öncelikli olmalı
DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu da gelecek olan kaynağın hedefine ulaşmasını ve doğru bir şekilde kullanılmasını diledi. Ataoğlu, kaynağın pandemi sürecinde oluşan bütçe açığının giderilmesi için de kullanılmasının ön görüldüğünü dile getirdi.
Ataoğlu, “Gelecek kaynak savunma, cari açık, reel sektörler, alt yapı giderlerine harcanacak. Umarım kaynak doğru şekilde kullanılır. Hükümet öncelikle pandemi sürecinde yara alan sektörleri belirleyip, yollarını açmalıdır” dedi.
Ataoğlu, Covid-19 sürecinde ülkenin ekonomik olarak çok kötü duruma düştüğünü; özel sektörün batma noktasına geldiğini ifade etti.
Bu sektörlerden en çok etkilenen alanın turizm olduğunu kaydeden Ataoğlu, “Ülkenin can damarı olan turizmin yaraları sarılmalıdır. Bu hem ülke ekonomisi hem de iç piyasa için gereklidir. Bu nedenle kaynak gelince öncelikle turizm sektörünün önü açılmalı, teşvikleri verilmedir” şeklinde konuştu.
Kimsenin haberi yoktu
Ataoğlu, Türkiye ile imzalanan protokolden dolayı memnun olduklarını belirtti ancak muhalefetin bilgilendirilmediğini ifade etti.
Hükümet ortağı olan Halkın Partisi ile UBP’den çoğu kişinin de protokolden haberi olmadığını savunan Ataoğlu, “Bu anlaşma metni 22 Mayıs 2020 tarihinde Başbakanlığa gönderildi. 26 Mayıs’ta imzalandı. Yani 4 günde kimse bu konuda tek kelime açıklama yapmadı. Demek ki Başbakanlık hariç kimsenin haberi yoktu” iddialarında bulundu.
Ataoğlu, metni inceleyeceklerini, bugün parti meclisi toplantısında ele alacaklarını, pazartesi günü de Meclis’te Başbakana bu yönde sorular soracaklarını kaydetti.
Ataoğlu, her şeye rağmen kaynağın gelmesini, sağlık, ekonomik açından eksikliklerin giderilmesi için kullanılmasını dilediklerini sözlerine ekledi.
Arıklı: Takipte olacağız
Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı ise Türkiye’nin Covid-19 tedbirlerinin ekonomide yarattığı tahribatı giderebilmek için kaynak aktardığını, hükümetin yıl sonuna kadar yapmayı vaat ettiği icraatların takipçisi olacaklarını vurguladı.
Arıklı “Anavatan Türkiye Cumhuriyetinin bu zor günlerde bir kez daha yardımımıza koşmasını, beceriksiz hükümetin kısır icraatlarına ve acziyetine rağmen bizimle bir protokol imzalayarak kredi ve hibe musluklarını açmasını şükranla karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.
Hükümetin geçen yıl 20 Temmuz’da imzalanan protokolün hiçbir şartını yerine getirmemiş olmasına rağmen Covid-19 tedbirlerinin ekonomide yarattığı tahribatı giderebilmek için verilecek rakamın, Kıbrıs Türk halkına çok büyük bir mesaj içerdiğini kaydeden Arıklı, hükümetin yıl sonuna kadar yapmayı vaat ettiği icraatların takipçisi olacaklarını vurguladı.
Arıklı, “Çünkü gerek bu protokoldeki vaatler ve gerekse ekim ayına kadar hazırlanması beklenen gelecek protokol ülkemizi esenlik kavuşturacak ve kendi ayaklarımız üzerine durmamızı sağlayacak reformları ve yapısal dönüşümü sağlayacak icraatlardır” dedi.
