Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Parti Meclisi’nin aldığı, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşma yapacağı Meclis Genel Kurul oturumuna katılmama kararının gerekçelerini açıkladı.
Konuyla ilgili CTP’den yapılan yazılı açıklamada “Görüş alış verişinin ve diyaloğun olmadığı ortamda, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ziyareti çerçevesinde KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde gerçekleştirilecek olan toplantıda, teamüller ve usul gereği ana muhalefet partisinin herhangi bir söz hakkının olmayacağı ve yapılacak konuşma çerçevesinde CTP’nin katılmadığı görüşler konusunda farklı görüşlerini ortaya koyma olanağının da doğal olarak bulunmayacağı göz önünde bulundurularak, CTP Parti Meclisi bu toplantıya katılmama kararı almıştır” denildi.
Açıklamaya göre, CTP Parti Meclisi son siyasal gelişmeler ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz etkinlikleri çerçevesinde ülkeye yapacağı ziyaretle ilgili değerlendirme yaparak bazı tespit ve kararlar üretti.
Kıbrıs Türk halkının adadaki tarihsel varlığının ve verdiği uzun soluklu varoluş mücadelesinin temelinde ‘özne olmak’ olduğu kaydedilen açıklama şu ifadelerle sürdü:
“Bugün verilen kendi ayakları üzerinde durma ve ülkeyi kendi yasama, yürütüme, yargı organlarımızın kararları doğrultusunda yönetme kararlılığı da, BMGK kararları çerçevesinde kurulacak bir federasyonda ‘siyasi eşitlik’ ilkesinin olmazsa olmaz nitelikte kabul edilmesi de Kıbrıslı Türkleri ‘özne’ kılma tarihsel sorumluluğunun doğrudan sonuçlarıdır.
Kıbrıs Türk halkı ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki tarihsel, kültürel ve hukuki bağlar son derece önemlidir. İlişkilerin kurumsallaşarak, karşılıklı, saygı, sevgi, yarar çerçevesinde şekillenmesi ve bu çerçevede güçlendirilmesi gerekir. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve halkıyla dayanışma ve iş birliği Kıbrıslı Türkler için değerlidir ve Kıbrıs Türk halkı gibi CTP de bu konularda son derece hassastır”
“Çok uzun süredir ağır bedeller ödeniyor…”
Kıbrıs sorunu kaynaklı ambargolar, izolasyonlar ve adadaki statüko nedeniyle Kıbrıs Türk halkının çok uzun bir süredir ağır bedeller ödediği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Türklere her alanda destek verdiği dile getirilen açıklama şöyle sürdü:
“Tüm bu ve benzeri veriler ışığında Kıbrıslı Türkler ile Türkiye arasında ister çözümsüzlük ve izole edilmişlik koşullarında, isterse olası bir çözüm sonrasında karşılıklı sevgi, saygı ve eşitlik prensibine dayalı bir ilişkinin sürdürülmesi gereklidir.
CTP Parti Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki ilişki biçiminin doğru zeminden kaydığı ve bu şekliyle sürdürülebilir ve iki devlet ve iki halk arasındaki karşılıklı saygı, sevgi, iş birliği ve dayanışmanın yararına olmadığı görüşündedir”
Annan Planı’nda birlikte hareket edildi
1970 yılında kurulan CTP’nin, kurulduğu günden bu yana, Kıbrıs’ta, bölgede ve dünyada adil, sürdürülebilir, kalıcı bir barış ve iş birliği ortamı için mücadele verdiği kaydedilen açıklama şöyle sürdü:
“Annan Planı sürecinde ve sonrasında CTP’li hükümetler ve Cumhurbaşkanı, dönemin Türkiye iktidarıyla Kıbrıs’ta federal bir çözüm hedefinde birlikte hareket etmiş, gerek Kıbrıslı Türkler, gerekse Türkiye Cumhuriyeti bakımından önemli siyasal ve ekonomik kazanımlar ve ilerlemeler elde edilmiştir.
CTP’nin Kıbrıs sorunu ve Kıbrıs Türk halkını Avrupa içerisinde, uluslararası toplumla ve uluslararası hukukla buluşturma kararlılığı bugün de devam etmektedir. CTP, bu vizyon ve kararlılığın Kıbrıs Türk halkı kadar Türkiye halkının ve bölge halklarının da çıkarına olduğu görüşündedir.
CTP, çözümsüzlüğün çözüm, statükonun sürdürülebilir ve Kıbrıs Türk halkının yararına olduğuna hiçbir zaman inanmamıştır. Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplum ve uluslararası hukukla buluşturulması, kendi kültürü ve kimliğiyle, dünya halklarının eşit bir üyesi olarak kabul ettirilmesi mücadelesine her koşulda devam edecektir.”
Ha size söz verilmiş ha akele disiye kadrona palikaryaya ne farkı var ne sözü verilecek işbirlikçi tayfasina