Ömer KADİROĞLU
Cumhuriyet Meclisi’nin bugün gerçekleşecek olan olağanüstü toplantısında ‘Kamu İhale Yasası’nın yeni şekliyle görüşülüp onaylanması bekleniyor.
UBP-DP ve YDP koalisyon hükümeti, özellikle elektrikte AKSA ile sözleşmeyi 15 yıla kadar uzatabilmek amacıyla yasanın geçirilmesi için çaba sarf ederken, muhalefet buna karşı çıkıyor ve mevcut sözleşmenin 3 yıla kadar uzatılabileceğini vurguluyor.
Çalışanların örgütlü olduğu El-Sen Başkanı Çağlayan Cesurer ise, AKSA’dan alınan elektriğin yüksek maliyetli olduğunu iddia ederek, yasa değişikliğine karşı çıkıyor.
Bugün meclis önünde toplanacaklarını belirten Cesurer, yasanın geçirilmesi halinde arızaları tamir işlemlerinin durdurulacağını söyledi.
Cesurer “Sağduyunun galip gelmesini ve ülkeye bir bedel ödetilmemesini istiyoruz” dedi.
Kıb-Tek çalışanları da AKSA ile 15 yıllık sözleşme imzalanması girişimine neden karşı olduklarını ifade etti:
Gözler meclis toplantısında
Son birkaç gündür elektrikle ilgili yaşanan gelişmeler kaos ortamı yaşatırken, gözler bugün gerçekleştirilecek Meclis toplantısına çevrildi. Meclis toplantısında ‘Kamu İhale Yasası’nın ele alınarak, yasada öngörülen değişikliklerin onaylanması bekleniyor.
El-Sen yasada değişiklik yapılmasına karşı çıkıyor. Yapılacak değişiklikle AKSA ile sözleşmenin ihalesiz bir şekilde 15 yıl uzatılmasının öngörüldüğünü belirten sendika bugün yeniden eyleme hazırlanıyor.
Cesurer: AKSA daha maliyetli
AKSA’dan alınan elektriğin yüksek maliyetli olduğunu iddia eden El-Sen Başkanı Çağlayan Cesurer, Kıb-Tek’in aynı tip santrallerde kilovat başına 5.46 dolar cent, tüm santrallerin ortalamasında ise 4.33 dolar cent daha uyguna elektrik ürettiğini söyledi.
Cesurer “Kamu İhale (Değişiklik) Tasa Tasarısı ile AKSA’ya ihalesiz şekilde yapılmaya çalışılan adrese teslim düzenlemeyi asla kabul etmiyoruz”dedi.
Toplumun pahalı elektrik kullanımına devam etmesine sebep olunacağını” kaydeden Cesurer, “verilmeye çalışılan alım garantilerinin, rüzgar ve güneş enerjisinden talep edilen üretimi tamamen sekteye uğratacağını ve maliyetlerin artmasına sebebiyet vereceğini” kaydetti. Alternatif teklifler varken, yapılması gereken yatırımlar zamanında yapılmayarak, bu günler için zemin hazırlandığını öne süren Cesurer, “Bilinmelidir ki yapılmaya çalışılanlar halkımıza ihanetle eşdeğerdir” iddiasında bulundu.
Çalışanlar gelmiş geçmiş hükümetleri suçluyor
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu çalışanları da Kurum’un içerisinde bulunduğu durumun kötü yönetimden kaynaklandığını belirtti.
Ne dediler…?
Hüseyin Korkmaz
“Bu kötü sistem tıpkı bir kene gibi bu Kurum’un üzerine yapıştı. Gelmiş geçmiş tüm hükümetler suçludur. Elektrik Kurumu üretim yapamaz hale geldi. Üretim yapamamasının esas nedeni de aradaki kilovat maliyet farkıdır. AKSA alım garantili anlaşmalar yüzünden her yıl 30 milyon dolar kar etmektedir. Bizim aynı makinalarla ürettiğimiz enerji 11 dolar ise bize 18 dolara satmaktadır. Bizi yönettiğini iddia eden hükümetler bu sorunları göre göre 15 yıl daha sözleşmeyi uzatmak istiyor. AKSA’ya ödenen paralar kısıtlanırsa bu kurum düzelir ve kara da geçer.”
Hüseyin Adahan
“Siyasiler her gün isim değişikliği yapmak istiyorlar. Bizler satranç taşı değiliz. AKSA denen şirkete adrese teslim ihale peşkeş çekildiğinde devlet eli ile yaratılacak kaosun farkında değiller mi? Yapılacak olan yeni yasa bu kadar önemli mi? Siz geçen Perşembe bir oylama yaptınız, yasayı geçiremediniz. Aynı hafta içinde ivedilik kararı ile aynı yasayı gündeme getiriyorsunuz. Bir yerde yangın ortamı mı vardır? Kimi kandırıyorsunuz? Kıb-Tek santral yapmış, projeler yapmış, uzaktan erişim sistemine geçmiş ve kurumlar vergisinde lider olmuş bir kurumdur. Kıb-Tek akılcı yöntemlerle geleceğe ve ekonomiye dayalı adımlarla daha da iyi olacaktır.”
Hüseyin Peksever
“Yasa tasarısı ilk gündeme geldiğinde adrese teslim bir düzenleme olduğunu söyledik. Bugün AKSA’nın sözleşmesinin uzatılması konuşuluyor. Demek ki yapılan tüzük çalışması tek bir adrese teslimdir. 20 yıldır bu ülkenin enerji üretimini özel şirkete ipotek etmek için ihalesiz bir şekilde onun istek ve taleplerine göre adımlar atılıyor. Greve gittik ancak Bakanlar Kurulu grev yasağı getirdi.”
Ziya Aykol
“Kıb-Tek iyi yönetilirse hiçbir zaman kötü bir pozisyona düşecek kurum değildir. Kesinlikle kendi ayakları üzerinde durabilecek bir yapıya şu anda bile sahiptir. Sabotajdan bahsediliyor. Madem sabotajı tespit ettiler neden müdahale edip sistemi düzeltmediler? Biz her zaman kurumun ayakları üzerinde durması için çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz. Bizim buradaki amacımız kendi çıkarlarımız değildir. Amacımız toplumun daha yüksek faturalar ödemeden yaşamını sürdürmesi ve enerji kullanmasıdır. Bu yaşananların tek nedeni kötü yönetimdir.”
Ahmet Tuğcu
“İlk greve gittiğimizde grev yasağı getirdiler. Biz de sivil itaatsizlik yapma kararı aldık. Bunun ardında gerek lokal arızalar gerekse santraldeki üretim yetersizliği nedeniyle halk mağdur olmaya başladı. Biz son kez bir zeytin dalı uzatarak arızaları giderme kararı aldık. Birçok arızayı giderdik. Sabotajdan bahsediliyor. Mademki bir sabotaj vardı neden müdahale edip de düzeltmediler. Hem üretim yetersizliği vardır hem de bakım onarımlar gününde yapılmamaktadır. Kesintiler bu yüzden yaşanmaktadır.”
