Suna ERDEN

Girne’de iki ay önce yaşanan olayda yasaları bilmeyen İsmail Dönmezer isimli şahıs kendisini kandırıp parasını alan dolandırıcının kurbanı oldu. Vatandaş yapılacağı vaadiyle 18 bin 800 TL’sini O.A isimli sabıkalı şahsa kaptıran İsmail Dönmezer’in parasını geri alabilmek umuduyla yapığı borç senedi başına bela oldu. O.A, aldığı parayı faiziyle geri ödeyeceğine dair senede imza atarken, bu hamle hakkında ceza soruşturması açılmasını önledi. Mağdur olan İsmail Dönmezer’e ise hukuk davası açmak ve sonucu beklemek kaldı.

Önce güvenimi sağladı

Kandırılan, parası alınan evli ve 3 çocuk babası İsmail Dönmezer’in yaşadıklarını Diyalog’a anlattı: “Girne-Alsancak bölgesinde pansiyonda çalışıyorum. Beni kandıran şahıs da bir ay önce çalıştığım yerde kalıyordu. Zaman zaman lobide sohbet edip konuşuyorduk. Yıllardır ailemle KKTC’de yaşadığımızı, çocuklarımın burada doğduğunu ancak vatandaş olamadığımızı anlatmıştım. O.A isimli şahıs beni çok sevdiğini, yakın bulduğunu söyleyerek bana yardımcı olacağına dair vaat verdi. İçişleri Bakanlığı’nda yakınları olduğunu, vatandaşlık işlemlerimi hızlandıracağını söyledi.

İstedikçe istedi

Bu konuşmanın üzerinden birkaç gün geçtikten söz konusu şahıs, yakınıyla konuştuğunu ancak işlemler için 5 bin TL’ye ihtiyaç olduğunu söyledi. Çok güvenilir bir insan gibi göründüğü için istediği parayı verdim. O.A, bu parayı aldıktan üç gün sonra ‘gel eşini ve çocuklarını da vatandaş yapalım’ dedi. Benden 7 bin TL daha istedi. Ben bu parayı da verdim. Pansiyonda kaldığı için beni kandırabileceği hiç aklıma gelmedi. Ara ara konuştuğumuzda işlemlerin hızlandırıldığını, yakın zamanda kimlik alacağımızı söylüyordu. Yine bir gün işlemlerin bitmek üzere olduğunu söyleyerek son kez olmak üzere bende 6 bin 800 TL daha istedi. Daha önce aldığı toplamda 12 bin TL’yi almış olmasına rağmen henüz bir sonuç alamamıştık. O yüzden yavaş yavaş şüphelenmeye başladım ancak bir umut istediği 8 bin TL’yi de verdim.

Şüphelenmeye başladım ama çok geçti

Son parayı aldığında bir hafta içerisinde işlemlerin tamamlanacağını söyledi. Biz de ailecek beklemeye geçtik. Haftalar geçti ancak bir sonuç alamadık. Sorduğumuzda sürekli olarak, ‘merak etmeyin’ diyordu. Çok geç oldu ama 20 bin TL paramı kaptırdıktan sonra kandırıldığımı anlamadım. Kapısına dayanıp paramı geri istediğini, kimlikten vazgeçtiğimi söyledim. O.A ise endişelenmemem gerektiğine, kimlikleri alacağımıza dair yalanlarına devam etti. Bana, ‘Eğer kimliği alamazsan paranı iade edeceğim. İstersen noter huzurunda borç senedi imzalarım’ dedi. Ben de yasaları bilmediğim için kendimi garantiye alırım düşüncesiyle borç senedi yaptım ve O.A imzaladı.

O imza durumu değiştirdi

Ancak bu imza beni dolandıran şahıs hakkında ceza soruşturması başlatılmasını önledi. Çünkü borç kâğıdı imzalandıktan sonra konu hukuk davasına dönüştü. Polis o şahsa cezai soruşturma açamadı. Sadece ben avukat tutacağım, dava açacağım ve dava bitince paramı alabileceğim. Davanın ne kadar süreceğini ise Allah bilir. Ancak herkes bilir ki hukuk davaları yıllar sürüyor ve borçlu şahıs maddi durumunun iyi olmadığını beyan ederse çok küçük taksitlerle geri ödeme yapıyor. Kısacası ben o paranın üzerine 100 bardak soğuk su içmek zorunda kaldım. Çok sonra o şahsın büyük bir dolandırıcı olduğunu öğrendim.”

İsmail Dönmezer, “Eğer yasaları bilseydim, borç senedi yapmazdım. Direkt polise şikâyetçi olurdum. Borç senedinden sonra poliste bir şey yapamaz duruma geldi” dedi.