banner564

Mağdur olan Türk tarafı

Kıbrıs müzakerelerinin çökmesinden Rum Lideri sorumlu tutan Nami, Guterres’in raporunu eleştirdi

Mağdur olan Türk tarafı
banner598

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın müzakerecisi, CTP Milletvekili Özdil Nami, Crans Montana’da yaşanılanların iç yüzünü anlattı, Rum lider Nikos Anastasadis’in katı tutumunun çözümü engellediğini söyledi. 

Kıbrıs müzakerelerinin çökmesinden Rum Lideri sorumlu tutan Nami, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de raporunda yaşananları üstü kapaklı anlatmasını eleştirdi. 
Nami Güney’deki seçimler sonrasında başlaması olası yeni sürecin ancak yeni bir kurguyla gerçekleşebileceğine dikkat çekerek, “Yeni sürecin ucu kesinlikle açık olmayacaktır” dedi. 
Özdil Nami, Diyalog TV’de katıldığı Detay programında Aytuğ Türkkan’ın sorularını yanıtladı, Kıbrıs görüşmelerinin neden başarısızlıkla sonuçlandığını anlattı. 

“Konferansı sadece Garantiye indirgemek istediler” 
Rum tarafının Crans Montana görüşmelerini sadece güvenlik, garanti ve müdahale hakkının ortadan kaldırılmasına yönelik bir strateji üzerine kurduğunu söyleyen Nami bu nedenle bir uzlaşının sağlanamadığını anlattı. Nami şöyle konuştu: 
“Biz mevcut garanti ve ittifak anlaşmasının devamı için masaya otururken, Rum tarafı da sıfır asker sıfır garanti talebiyle masaya geldi. Biz Türkiye ile istişare içerisinde bu konularda açılımlar masaya koyduk. Genel sekreter taraflarla ilk temaslarını yaptıktan sonraki konuşmasında yeni yapıda yeni bir güvenlik anlaşması ile müdahale hakkının da yeni bir sistemle ele alınabileceğini söylemişti. Biz bu zemini kabul ettik ama sıfır asker ya da hiç müdahale hakkı olmayacak şeklinde bir durumu biz kabul etmedik. Biz bu yönde çok yapıcı önerilerde de bulunduk, ama Rum lider kendi duruşunda hiçbir geri adım atmadı. Genel sekreter de iki taraf arasında uzlaşı olabileceğine yönelik imkan görmedi. Ama sadece bu değil, diğer konularda da Rum liderin adım atmayacağını genel sekreter gördü. Genel sekreter son gece yemekte de son denemelerini yaptı ama başarılı olamadı.”

“Rum lider katı bir tutum sergiledi”
Özdil Nami Türk tarafının yapıcı tutumuna karşılık Rum liderin katı bir tutum sergilediğini ifade ederek bu konuda yaşanılanları şu sözlerle anlattı: “Biz askeri varlığın yasında hızlı bir azalma olur nihai durum konusuna Başbakanlar karar verir ama bir miktar askerin mutlaka kalması gerekir dedik. Müzakere hakkını da içeren Garanti sistemine ilişkin olarak da dedik ki; “Uluslararası anlaşmalardan doğan hakkımız var ve bu oradadır ama madem ki yeni bir yapılanmaya gidiyoruz mevcut anlaşmaların belirli bir süre sonra yeniden gözden geçirilmesini değerlendirebiliriz” dedik. Bunu da 3 Cumhurbaşkanlığı dönemi yani 15 yıllık bir süre için söyledik. Dedik ki; “yeni kurduğumuz yapının sağlıklı çalışıp çalışmadığını görelim ve bir başarı elde edilmiş karşılıklı güven hayat bulmuşsa o süre zarfında tekrar durum değerlendirilsin” yaklaşımını masaya koyduk. Ama “açıkta kalan konular da var dedik, dönüşümlü başkanlık konusu, mülkiyette açıkta kalan unsurlar var, AB konularında Türk vatandaşlarının dezavantaj yaşamaması içlin düzenlemeler gerekir” dedik. “Rumlar bize yaklaşırsa bu konularda biz de gözden geçirme üzerine ekleyebileceğimiz şeyler olabilir” dedik. Ayni mesajları Türkiye’de verdi, eşgüdüm içerisinde çalıştık ama Rum liderin tavrı çok katı oldu. Rum lider konferansı diğer konulardan arındırarak sadece güvenlik garantiler konusuna indirgemek istedi. Bunda da hiçbir adım atmayarak kendi istediğini konferansın başında alıp cebine indirmek isteyen bir tavır sergiledi. Bunla ilgili çok ikazlar yapıldı kendisine ama tavrında hiçbir değişiklik olmadı ve bu nedenle de sonuca varamadık.”

“Yeni süreç bildiğimiz şekilde olmayacak”
Güney Kıbrıs’ta şubat 2018’de şekillenecek Başkanlık seçimleri sonrasında yeni bir sürecin başlayıp başlamayacağına ilişkin soruya yanıt veren Nami, “Bildiğimiz şekliyle bir süreç başlamayacak” dedi ve ekledi: “Bugüne kadar bildiğimiz şekilde tekrarlanmayacak süreç. Bu süreç bildiğimiz şekilde kendini tüketti. Yani ne olmayacak onu söyleyeyim; tekrar bir araya gelelim, çalışma gruplarını, teknik komiteleri görevlendirelim, 150 tane müzakereciler toplantısı, 70 tane liderler görüşmesi yapalım, böyle şeyler olmayacak. O anlamda süreç kendini tüketti. Bundan sonrası Kıbrıs konusu halen ortadadır ve mutlaka çözülmesi lazım, çözülmesi için mutlaka iki tarafın uzlaşması lazım. Konuşarak ancak yeni durumu yaratabiliriz. Ama bu konuşup anlaşma sürecinin  ucu açık olmaması lazım. Öyle bir kurgulanması lazım ki; başlangıç. Tarihi gibi bitiş tarihinin de belirlenmesi lazım. Süreç içerisinde bir anlaşmaya varılmazsa ne olacağının da belirlenmesi lazım. Ancak bu şekilde masaya oturmak lazım. Başında ne olacağını belirleyeceğimiz için sonucu belirsizlik de olmayacaktır” dedi.

Güncelleme Tarihi: 24 Ekim 2017, 09:50
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474