Türkiye’de Turizm Tanıtım ve Yatırım Ajansı kurulmuş. Hazır benzerleri ortada iken ve Amerika`yı tekrardan keşfetmeye gerek yokken elimizi çabuk tutmalıyız. Ülkemiz bu Turizm ve Çevre Bakanlığı ile böylesine özerk bir ajansın (örgütün, teşkilatın) kurulması gerekliliği üzerinde durmuştum geçen hafta ivedi atılması adımlarda. Birçok sektör içi ve en azından sektörün dışından olup turizm sektörüne dolaylı olarak bağlı olan diğer sektör temsilcilerimizden birçok telefon ve mesaj aldım. Genel yargı çok basit herkesçe son zamanlarda dillendirilen bir konu aslında. “Ülke turizmi her konuda olduğu gibi siyaset üstü bir üst akıl ile yönetilmeye çok ihtiyaçlı.” Sakın yanlış anlaşılmasın, hükümet hükmederken, eksik yanlarını kendi organizasyonu veya teşkilatları içerisine yeni cluster ( kümeler ) açıp devletin etkinliğini yükseltmek hedefi ile çalışmalı. Türkiye Turizm Tanıtım ve Yatırım Ajansını kurarken ( TGA ) ve bunu seksen milyon kişiye yayarken biz üç yüz bin kişi içerisinde böylesi bir benzer yapıyı çok daha kolay kurabiliriz. Bugünün turizm dünyası böylesi özerk yapıları ön plana çıkarıyor ve insanlar üstünlük, ego, mevhumlarından uzak, müthiş bir etkileşim içerisinde çalışarak ülke menfaati için çalışıyorlar. Bizim ülkemizde ise hemen sesler yükseliyor. Turizm Bakanlığında Tanıtma ve Pazarlama Dairesi var, bunlara ne gerek var. Bunlara çok gerek var çünkü bakanlık teşkilat yapısı böylesine lobi ve etkin, çağdaş turizm tanıtımı ve pazarlamasını yapacak durumda değil. Biz her şeyden geri bu yüzden kalıyoruz, kamu gittikçe kendi duvarları içerisine hapis olurken siz kendi sarmalınızın ve döngünüzün dışına çıkamıyorsunuz ne yazık ki.
Mevcut durum nasıl?
2020 için acente ve tur operatörlerinin eli kolu bağlı. İngiltere, Almanya gibi yabancı pazarların en önemli aktörleri olan bu destinasyonlarda Covid-19 salgınının recovery stage yani geri dönüş süreci geç olursa ve ikinci bir dalga söz konusu olur ise ülkemiz müthiş zora girer. Allah böyle bir sıkıntıyı ne bize, ne de dünyaya yaşatmasın. Ancak biz bu pazarların dışında tek dayanağımız olan Türkiye pazarımızı da en erken bir geri dönüşe ivedi ihtiyacımız var. Ancak kimse kesin bu iş bitti, bu zamandan sonra tamam diyemiyor maalesef. Bu yüzdendir ki, en azından kendi ev ödevlerimizi yaparak, bu süreçlere hazırlıklı olmalıyız. Kim bilir, bir aşı bulunur, bütün bu kâbus sona erer. İşte o gün bu süreç içerisinde ne yapmışız ona bakmamız gerekecek. Hep söylerim, doğru birdir ve asla bu doğru eğrilmez. Geçmişte benzer adımları hatta, Türkiye’den daha önce atmıştık. Örneğin “Touch North Cyprus“ gibi benzer domainleri Turizm Bakanlığımız bünyesine alıp, bu yapı üzerine çağdaş bir web sitesi ve müthiş dinamik bir yapı için kolları sıvamıştık. Web sitesini hiçbir kuruş devletimize ödetmeden kendi imkanlarımız ile yaptırmış, ancak siteyi Turizm Bakanlığımıza entegre etme aşamasında yine bürokratik engeller ile karşılaşmıştık. Bu anlattıklarım icrada yaşadığımız sorunların sadece buz dağının bu gündem ile ilgili olan konusu ile alakalı olandı. Şahsımın özel sektör ve akademide böylesine ekipler içerisinde bulunarak bu yöndeki atılacak adımları bilirken böylesine çağdaş platformlara “gov” uzantısı alma gerekliliği üzerinde hiçbir bilgisi yoktu. Gov yani (GOVERMENT ) uzantılı resmi bir uzantı bilişim kanunlarına göre izne tabii idi ve biz bunu gov uzantısı almadan yapmaya çalıştık. Tabii ki büyük umutlar ile çıktığımız bu yolculuk böylesine bürokratik engel ile karşı karşıya kaldı ve rafa kalktı. Derhal bilişim teknolojileri yasası ve kuralları çağdaş bir şekilde revize edilmeli ve meclisten geçirilmeli.
TGA ile Türkiye neler yapıyor? Sosyal medya, dijital platformlar www “together today“
www “liveturkey”
Türkiye`de açıkçası sektörü yöneten ve tüm mekanizmanın beyini durumunda olan TGA. Sektörün geçtiği zor dönemde TGA olarak bugünkü gündemi yönetirken, gelecek dönemin iletişim stratejilerini de planlamaya, aksiyonlar almaya başladılar. TGA Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü olan Metin Yağcı, ‘’Bu doğrultuda ilk adım olarak, insanların duygulara yönlenebilecekleri çatı bir söylem ile ‘Türkiye’nin her zaman onların yanında olduğu’ mesajını vurgulamayı amaçlayan ‘togethertoday’ konseptimizi hayata geçirdik. Bu zor dönemde birlik olma duygusunun önemini ön plana taşıyan ‘togethertoday’ manifesto filmimizi yayınladık ve tüm iletişim çalışmalarımızı ‘togethertoday’ çatısı altında topladık.’’ dedi. Belki küçük bir basamak veya ne bileyim bir adım olarak görülebilir ama son derece algı yönetimi açısından çok önemli. İnsanların evde vakit geçirdiği bu dönemde içerik trendlerini tüm dünyada yakından takip ederek; doğal zenginlikler, wellness, gastronomi değerlerini ön plana çıkaran içerik çalışmalarına öncelik verildiğini vurgulayan Yağcı, ‘’Bu kapsamda; dünyada büyük ilgi gören Türk mutfağını ön plana çıkarmak adına farklı iş birlikleri ile video içerikler hazırladık. Ünlü şeflerimiz Refika Birgül ve Fatih Tutak ile hazırladığımız videolar milyonlarca kez izlendi. Marka takip raporlarında “Turkish Food” etiketi twitter mentionları arasına girdi. Gastronomi dışında bu dönemde insanların kendi iç dünyalarına ve pozitife yönlenme arayışları içerisinde derin düşünme içeriklerine yoğun bir ilgi oluştuğunu yaptığımız trend araştırmalarında gözlemledik. Ülkemizin doğal güzelliklerini, Türkiye’nin büyüleyici maviliklerinin kapılarını dünyaya Mercan Dede’nin özel olarak hazırladığı müziği ile ‘Turkish Therapy’ filmimizle açtık.’’ ifadelerini kullandı.
Çağdaş bir yönetim bunları yapıyor bizim ülkemiz ise elini kolunu bağlayıp salgının geçmesini bekliyor. Örnekleri çoğaltmak gerekirse; Go Turkey sosyal medya hesaplarından yürütülen iletişim kampanyalarına paralel olarak, yeni bir dijital tanıtım kanalı LiveTurkey.com da hayata geçirildi. Erkan Yağcı; ‘Dünyanın hemen hemen tüm pazarlarında gezginlerin önemli bölümünün evlerine kapalı olduğu bu dönemde açılan www.liveturkey.com sitesini, sosyal mecralarımızda yoğun ilgi gören içeriklerimizin hepsine ve daha fazlasına tek noktadan ulaşılabilen bir videolog olarak konumladık. Ziyaretçilerin evlerinden çıkmadan müzelerimizi gezebilecekleri 360°lik çekimlerle hazırlanmış sanal müze turlarımızı sitemize ekledik. Mevcut içeriklerimizi; Kültür Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın video çalışmaları ile destekledik. İlerleyen dönemlerde; canlı konserler, performanslar paylaşmaya devam edeceğiz.’ dedi. Ülke olarak turizmde geride kalıyoruz ne yazık ki. Bizim turizm politikamız ise bir an önce Lefkoşa zihniyetinden kurtularak benzer dünya örnekleri ile aksiyon almalı. Hayat beklemiyor ve ülke olarak hazırlıklı olmalıyız.
???? her zaman ki yorumlarınız doğru hocam dinleyen olursu ve yolluna koyulursa ozaman bu ulke kalınabilir bu zor gelecek sureç'te.