Ufuk ÇAĞA

   Ulusal Birlik Partisi’nden (UBP) milletvekili seçilen ve bir dönem Milli Eğitim Bakanı olarak görev yapan Mutlu Atasayan da emeklilik dönemini yaşıyor. Atasayan şu sıralar behçe işleriyle uğraşıyor, yetiştirdiklerini satıyor.

   Diyalog muhabirinin sorularını yanıtlayan Atasayan, siyasette olduğu dönemde kendisini günde 400-500 kişinin aradığını, emekli çıktıktan sonra bu rakamın 2, bilemediniz 3’e düştüğünü söylüyor.

   Atasayan “bu örnek Nasrettin Hoca’nın Ye Kürküm Ye’ hikayesine benziyor” diyen muhabirimize herhangi bir yorumda bulunmazken, şimdiki KKTC hükümetinin sorunların çözümünde başarısız olduğunu belirtiyor.

   Atasayan’a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:

    Soru:Siyasete ne zaman başladınız, ne zaman ara verdiniz?

   Yanıt:Siyasete 2005 yılında gelen teklif üzerine, hiçbir hazırlık yapmadan UBP milletvekili adayı olarak başladım. Daha sonra 2009 yılında milletvekili seçilerek meclise girdim. 2013 yılına kadar da birçok görev yanında Milli Eğitim Bakanlığı da yaptım. Şu anda siyasetten koptum diyemem ama çok da aktif değilim.

İki çocuğu var

   Soru: Siyaset öncesinde ne iş yapıyordunuz, şimdi ne yapıyorsunuz ?

   Yanıt:Siyasetten önce 1980 yılında vergi dairesinde iş başladım ve 2009 yılına kadar da bu işi devam ettirdim. 2013 yılında ise emekliye ayrıldım.

   Soru:Ekonomik durumunuz nasıl? Nasıl geçiniyorsunuz? Ne kadar maaş alıyorsunuz?

   Yanıt:Emeklilik gelirim var, bunun yanında aileden kalan bahçelerle de uğraşıyorum, artık buradan da ne kazanabiliyorsak gelirimiz odur.

   Soru: Bakmak ile yükümlü olduğunuz kimseler varmı? Kimlerdir? Ne iş yapıyorlar?

   Yanıt:Evliyim ve 2 çocuğum var. Çocuklarımdan bir tanesi Üniversiteyi bitirdi ve şu anda İstanbul’da çalışıyor. Diğer çocuğum ise Üniversite 2’inci sınıfa devam ediyor.

İhtiyaçları için arıyorlar

   Soru:Siyasetten ayrıldıktan sonra dostlarınızın size karşı ilgisi değişti mi? Arayıp soran oluyor mu?

   Yanıt: Ülkemiz şartları belli. Siyasette olduğunuz sürece insanlar ihtiyaçları için sizi arıyor. Ancak samimi söylemek gerekirse, seçim gecesi kaybettiğim belli olduktan sonra ortalama bir günde 500 kişi arıyorsaydı bu sayı 2, 3’e düştü. Yani her zaman dostun olan, yanında olan kişiler arıyor.

   Soru:Bugünkü siyaseti nasıl buluyorsunuz ? yanlışlar nelerdir neler yapılmalıdır?

   Yanıt:Birçok ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de ekonomik sıkıntılar var ve bu sıkıntıların çözülmesi lazım. Ancak bana göre şu anki hükümetin bu sorunları giderici önlemler aldığını söyleyemem. Çok deneyimsizler ve neyi nasıl yapacaklarını da bilmiyorlar, bu sebeple de başarılı olacaklarına inanmıyorum.

Anlaşma adil olmalıdır

   Soru:Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ne düşünüyorsunuz?

   Yanıt:Bu ülkede yaşayan bir birey olarak ben de barış değil ama bir anlaşma olmasını istiyorum. Ancak çok dikkatli olunması gerektiği kanısındayım. Mesela Güzelyurt bölgesinde 4, 5 kez göçmen olan insanlar var ve bu insanlar her göçmen olduklarında mağdur oldular. Eğer bir kez daha göçmen olurlarsa bir kez daha büyük mağduriyet yaşayacaklar. Ancak yine de tabi ki bir anlaşmada öncelikle toplumsal çıkarlar önde gelmelidir. Eğer bir anlaşma yapılacaksa bu bölgedeki insanların yeniden göçmen olmayacağı şekilde bir anlaşma tercihimdir.

   Soru:Kıbrıs Türk tarafı çözüme hazır mı?

   Yanıt:Türk tarafı çözüm için kesinlikle hazır değil. Zaten şu anda estirilen olumlu hava Türk veya Rum tarafından kaynaklanmıyor. Bu olumlu havayı estirenler ABD, İngiltere, AB ülkeleri, Türkiye ve Yunanistan’dır. Esas mesele de Güney’de bulunan gaz ve petrol yataklarıdır ve bu ülkelerin çıkarları doğrultusunda da bir anlaşmaya doğru itiliyoruz. Günün sonunda inşallah bir anlaşma olur ama ben pek iyimser değilim.

   Soru:Müzakerelerde en önemli sorun ne olacak? Ve bu nasıl çözülebilir?

   Yanıt:En büyük sorun mülkiyet konusunda yaşanır. Çünkü 1974’ten sonra burada birçok kişi mal alıp sattı, üzerine yatırım yapan ev yapan insanlar var. Bu konuyu çözmek çok da kolay değil. Bence bu konu global olarak ele alınarak hiç kimse göçmen olmadan, tazmin yöntemiyle çözülebilir.

   Soru:Çözüm olursa siz ne yapacaksınız?

   Yanıt: Çözüm olursa o anki şartlar neyi gerektiriyorsa onu yapacağım.