Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Ankara'daki temaslarını tamamlayarak önceki akşam KKTC'ye döndü.
Özersay, Ankara ziyareti dönüşünde Ercan Havalimanı’nda basına açıklamalarda bulundu.
Özersay, Kıbrıs adası etrafındaki doğal kaynaklara ilişkin olarak; "Kum saati çalışıyor. Kıbrıs Rum tarafı bu konuda bizimle oturup görüşmeye, bir uzlaşmaya, bir ara formülde uzlaşmaya varsa, bunu bir an önce yapmasında yarar vardır, eğer bu yönde adım atmazlarsa biz zaten çalışmalarımızı belli bir takvim çerçevesinde ileriye doğru götürüyoruz. Artık kazı yapma zamanıdır” dedi.
Özersay, Ankara'daki temaslarını tamamlayarak dün akşam KKTC'ye döndü.
Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) finans modeli konusunun da Kıbrıs Türk tarafının kendisinin önemsediği ve Ankara’da gündeme getirdiği bir konu olduğunu ifade eden Özersay, bunun daha farklı bir şekilde lanse edilmesini doğru bulmadığını kaydetti. Özersay, komisyon için yeni bir finans modeli üzerinde çalıştıklarını da belirtti.
Taşınmaz Mal Komisyonunun finansmanı konusunun, Kıbrıs Türk tarafının gündeme taşıdığı bir konu olduğunu dile getiren Özersay, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kurumlarının, uluslararası hukukun standartlarına uygun hale getirildiği oranda muhatap alınacağını söylediklerini belirtti.
Özersay, “Burada en temel örnek Taşınmaz Mal Komisyonu’dur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin geliştirdiği standartlara uygun bir kurum haline getirildiği için komisyon, bugüne kadar muhatap alınmıştır KKTC'nin bir kurumu olarak. Biz bunun devamından yanayız, yani bir iç hukuk yolu olarak yaratılan komisyonun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin geliştirdiği standartlar çerçevesinde görevini yerine getirmesine devam etmesinden yanayız. Bunu sağlamak için de yeni bir finans modeli üzerinde çalışıyoruz. Hükümet olarak bu bağlamda bir temasımız oldu” dedi.
“Mülkiyette gayri adil bir durum var”
Başbakan Yardımcısı Dışişleri Bakanı Özersay, Kıbrıs'ta mülkiyet sorununun temelinde gayri adil bir durumun söz konusu olduğuna da dikkat çekerek, "Kıbrıs’ın kuzeyinde bir iç hukuk yolu yaratılmışken, Kıbrıslı Türklerin 1974 öncesindeki Kıbrıs'ın güneyinde yitirdikleri taşınmaz mallarla ilgili böyle bir imkan yaratılmış değildir. Bu gayri adil durumu da aslında uluslararası platformlarda çok daha fazla gündeme getirme zamanı gelmiştir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
AFP’ye röportaj verdi
Öte yandan Özersay, The Times gazetesi ve haber ajansı AFP’ye verdiği röportajlarda, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz kaynaklarıyla ilgili ihtilafa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kudret Özersay, AFP’deki röportajında, gaz konusundaki ihtilafın, iki toplumu birbirinden daha da uzaklaştırmasına rağmen, Kıbrıs Türk tarafına, sorunun çözümü ya da kaynakların paylaşımına ilişkin ayrı bir anlaşma yapılması için karşı tarafa baskı yapmasına yardımcı olabileceğini belirtti.
Kudret Özersay, “Mevcut koşulları, bir çeşit fırsat olarak görüyorum; eğer enerji şirketleri ya da şirketler aracılığıyla devletler Rum tarafına doğru mesajı verirse” dedi. Özersay, bunun olmaması halinde, Kıbrıs Türk tarafının ihtilaflı sularda kendi keşif ve sondaj çalışma çalışmalarında ısrar etmesi gerektiğini söyledi.
Kudret Özersay, The Times’daki röportajında ise, ada çevresindeki doğal gaz kaynaklarının Güney Kıbrıs ile ilişkileri daha da bozmasının yanısıra, Türkiye-AB ilişkisini de olumsuz etkilediğini belirtti.
Özersay, “Şu an asıl sorun denizdedir. Bu krizi aşmak için müzakerelere başlamak çok daha önemli” dedi.
