Çiğdem AYDIN

Harem gece kulübünde 11 Eylül 2014 tarihinde 26 yaşındaki konsomatris Sıham Benchargui ile güvenlik görevlisi Hüseyin Demiri’nin ölümüyle sonuçlanan çifte cinayette karar açıklandı.

İki cinayetin sanığı eski uzman çavuş Kubilay Güler, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’ne yargılanarak 30 yıl hapse mahkum oldu. Başkan Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı ve Yargıç Alev Ulunay’ın baktığı davada adam öldürme ve adam öldürmeye teşebbüs başta olmak üzere 9 davadan yargılanan sanık hakkında verilen kararın gerekçesi açıklandı.

Kararı okuyan Başkan Ömer Güran, sanığı 11 Eylül 2014 tarihinde bir süredir ilişki yaşadığı Sıham Benchargui’yi 1 buçuk metreden alnından, Hüseyin Demiri’yi ise önce 7 metreden daha sonra silahı almaya çalışırken, yakın mesafeden başından vurduğunu söyledi. 

Savunmanın talebi dikkate alındı

Güran, sanığın Ali Bahçeci isimli şahsa ise bir el ateş açtığını ancak kurşunun Harem’in tabelasına isabet ettiğini ifade etti. Sanığın olaydan sonra elinde silah ile yaya bir şekilde kaçtığını ve Şirinevler bölgesinde tespit edildiğini kaydeden Güran, sanığın burada da havaya bir el ateş açtığını söyledi.

Başkan Ömer Güran, bu suçları işleyen sanık Kubilay Güler’in avukatının mahkemeye hafifletici nedenler sunduğunu ifade etti. Güran, savunmanın suçun öncesi, suç anı ve suçun sonrasına bakılması gerektiğini, sanığın bir yılı aşkın süre ilişki yaşadığı Sıham Benchargui’ye duygusal bağlandığını, evlenmeyi düşündüğünü ve 120 bin TL para harcadığını, sanığın ileriye dönük hayaller kurarken olay günü Sıham Benchargui’nin sanığa tokat atarak onu istemediği söylediğini ifade ettiğini belirtti. Güran, savunmanın sanığın haksız tahrik karşısında bu suçu işlediğini, ceza takdir ederken bu hususun göz önünde bulundurulmasını talep ettiğini dile getirdi.

“Kimse kimsenin canını alamaz…”

Güran, bir olayda haksız tahrik olması durumunda ceza indirimi olacağını, bu olayda haksız tahrik olup olmadığına bakılması gerektiğini söyledi. Güran, sanığın duygusal olarak bağlandığı Sıham Benchargui’nin onu istemediğini söylemesi, tokat atması ve Hüseyin Demiri’nin ise “sana verecek kızımız yok. O.Ç” diyerek hakaret etmesinin sanık üzerinde elem ve öfke oluşturduğunu kabul etmemenin sanığa haksızlık olacağını ancak ölenlerin sanığa karşı işlediği fiil ile sanığın işlediği fiil arasındaki oran ve nedenselliğin ele alınması gerektiğini ifade etti.

Güran, sanığa karşı işlenen fiil ile sanığın ölenlere karşı işlediği fiil arasında orantısızlık olduğunu belirterek, “Bir tokat veya küfürden dolayı kimse kimsenin canını alamaz” dedi. 

Tüm davalardan suçlu bulundu

Güran, bu nedenle haksız tahrik savunmasını kabul etmediklerini açıkladı. Sanığı yargılandığı adam öldürme suçu ile adam öldürmeye teşebbüs suçunun ömür boyu, diğer altı suçun ise toplamda 19 yıl hapis cezası öngördüğünü kaydeden Güran, sanığı yargılandığı tüm davalardan suçlu bulup mahkûm ettiklerini açıkladı. Güran, sanığa ceza verirken tüm olguları ve mevzuattaki yasanın öngördüğü ceza sürelerini göz önünde bulundurduklarını söyledi. 

Kişilerin yaşam hakkının anayasal güvence altına alındığını, yaşam hakkını en kutsal hak olduğunu ve ceza yasalarında adam öldürme suçlarının ağır cezalarla cezalandırıldığını kaydeden Güran, bir kişinin diğer tüm haklardan yararlanması için yaşam hakkına sahip olması gerektiğini, yaşam hakkına yapılan saldırının diğer tüm haklara saldırı anlamına geldiğini söyledi. Sanığın Sıham Benchargui ile Hüseyin Demiri’yi öldürdüğünü, Ali Bahçeciyi ise öldürmeye teşebbüs ettiğini ancak başarılı olamadığını kaydeden Güran, bu hususun sanık hakkında ağırlaştırıcı faktör olarak değerlendirdiklerini ifade etti. Güran, sanık lehine ve aleyhine olan tüm hususları değerlendirdikten sonra oy birliği ile 30 yıl hapse mahkum ettiklerini açıkladı.