Teoman TURAN
Yüreği vatan sevgisi ile dolu... Elini taşın altına çekinmeden koyan… Ayağında çizmesi, başında şapkası… Pala bıyıkları… Kıbrıs kültürüne ve Kıbrıs kültürünü yaşatmaya devam eden birini bu sayfalara konuk ettik bu hafta... Kendi küçük, ismi büyük bir köy "Kalavaç" ve o köyün sevilen yüzü Muhtar Ömer Meraklı…
Bazen muhtar deyip geçeriz... Sorumlu olduğu bölge belki küçük ancak onlar için mesai mevhumu yoktur. Parti rozetine bakmadan çalışırlar… Siyasilerin kapılarını aşındırırlar, Belediye başkanlarının kapılarında saatlerce beklerler. Bozuk sokakların, yanmayan sokak lambalarının tamiri için onlarca kapı aşındırırlar. Sonunda da başarırlar...
Onun için muhtar deyip geçmemek gerekir…
Kalavaç köyünün tarihini anlatıyor Muhtar Ömer Meraklı…
1723 yılında Karaman'da bulunan "Hacı Bektaşi Veli" tarikatına mensup aşiretlerin isyanı bastırılınca, ceza olarak Kıbrıs'a sürülmüşler. Bu aşirete mensup üç aile de önce Tirfon'a yerleşmiş. Ardından da bu bölgedeki pınarı keşfedip Kalavaç'ı kurmuşlar. Yani bugünkü Kavaçlılar o üç ailenin soyundan geliyor.
Örnek köy Kalavaç
Kalavaç, örnek köy olarak biliniyor. Tabi bunda en büyük pay Ömer Meraklı’nın.
Kapı kapı dolaşıyor, bilim adamlarıyla görüşüyor, araştırıyor, projeler üretiyor… Ve sonunda başarıyor. Kalavaç köyü pilot köy seçiliyor Avrupa Birliği tarafından. AB finansmanı ile köy meydanı ve köydeki bazı binalar restore edilmiş. Köyün su sorununun çözülmesi adına da projeler üretmiş.
Savaşın zorlukları
Savaşın zorluklarını yaşamış Muhtar Meraklı… EOKA’nın silahlı saldırıları başlattığı 1955 yılında doğmuş.
İşte Meraklı’nın hayatı:
“Muhtarlık yaptığım köy doğup büyüdüğüm Osmanlı’dan kalan mirastır. 1955 yılında Kalavaç köyünde dünyaya geldim. Bu gelişimiz çok meşakkatli oldu. Çünkü EOKA’nın kurulduğu günlerdi. 1960-61 yılında ilkokula başladım köyde. Köyde iki üç yıl okuduktan sonra 1963 yılında kendimizi savaşın içinde bulduk. Çocukluğumuzu hiç yaşayamadık. Aç kaldık. Çıplak kaldık. Nereden geldiğimizi nereye gideceğimizi gençlerimize anlatmak lazım. Bizim yaşadıklarımızı onlar yaşamasın.
Müzik dersi görmedi
1963 yılından sonra ilkokulu bitirdikten sonra Gönendere’ye ortaokula gittik. Bazı öğretmenlerimiz yoktu. Lefkoşa'daki Bayraktar Okulu'na gittiğimde müzik dersiyle tanıştım.
Ancak daha önceden müzik dersi görmediğim için, tek ders olarak müzikten sınıfta kalıp, okul değiştirmek zorunda kaldım.
Ticaret Lisesi’ne gittim
Ortaokuldan sonra Ticaret Lisesi’ne gittim. Ticaret Lisesi Lefkoşa’da Selen Otoparkının içindeydi. Tam okulu bitirecekken 1974 savaşı başladı. 15 Temmuz’da Baf Kapısı’nda bulunan bir sinemada çalışıyordum. Bir yolunu bulup Rum kesiminden Türk kesimine kaçtım. Bütün köylerin otobüsleri mahsur kaldı. Üç gün Hisaraltı’nda yattım. Aç kaldım. Kurşunlar kafamızın üstünden uçardı. Ben her şeyi kendi alın terimle kazandım. 1974’ten sonra ortaokulu bitirdikten sonra yüksek tahsil olarak Turizm Otelcilik okudum iki sene. Ben kalabalık bir ailenin çocuğuyum. 9 kardeştik. Babam Alevkayası’nda Orman Dairesi’nde işlerdi. 1963 olaylarında işsiz kaldı.
Hırslarını alamayan Rumlar
1974 darbesi sırasında köyümüze gitmek için yola çıktık. Trifon’a geldiğimizde Rumlar bizi durdurdu. Darbenin 4. Günü olduğu halde hırslarını alamadılar ve bizi yokladılar. Teşkilatın içindeydim. Rum askerine öğrenci olduğumu söyledim. Köye geldik ve ailemizle buluştuk.
20 Temmuz sabahı ansızın bulunduğum mevziinin 3 km ötede Alevkayası’nın orada iki uçağın geldiğini ve bombaları gördük. Kıbrıs’a 1974 harekatının başladığı yer Alevkayası’nın Yayla Dağı bölgesidir. Uçakların köyümüzün üzerinden geçtiğini ve komandoların Hamitköy ovalarına paraşütle indiklerini gözlerimizle gördük.
Yaşamayanlar uzaktan gazel çağırır
“Cenevre’de görüşmeler oldu. Şimdi de 43 yıl öncesindeki gibi yine Cenevre’de görüşmeler yapılıyor. Bu nereye kadar gidecek? Görüşmeler çıkmaza girdi artık. Ölüm kalım mücadelesini kazandık. Nasıl kazandık? Türk askeri Serdarlı’ya geldi kurtardı ve kazandık. Yaşayanlar bilir. Yaşamayanlar uzaktan gazel çağırır. Bunun bedelini çok ağır ödedik.
Devletimizin, toprağımızın kıymetini bilelim.”
Hep çalıştı…
Muhtar olduğu dönemdeki çalışkanlığı ve azmi her tarafından bilinen Muhtar Meraklı’nın öyküsü daha önceleri de vardı aslında. Bir dönem Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Genel ve Mali Sekreterliği'ni yaptı Ömer Meraklı. Turizm mezunu olması nedeniyle otellerde çalıştı. Bir süre Vakıflar İdaresi’nin bahçesindeki büfeyi de çalıştırdı. Lokmacı kapısının açılması için mücadele etti.
Birçok özelliği bulunan Muhtar Ömer Meraklı’nın eski eşyalara meraklı olduğunu, evine girdiğinizde hemen anlarsınız. Kıbrıs kültürüne özgü, çok sayıda tarihi eşyalar var Meraklı’nın evinde. Muhtar, eşyaların tek tek tarihini ve hangi döneme ait olduğunu araştırmış, bu bilgileri de köyü ziyaret edenlerle paylaşıyor.
Daha önce geçmişte avlanmaya da meraklı olan Ömer Meraklı, "Artık kuşlara acıyorum. Özellikle kekliklere. Bu nedenle avlanmıyorum" diyor sohbetimiz esnasında.
Ömer Meraklı'nın geçmişte kalma sakladığı eşyalar arasında köyün koçanı gibi önemli belgeler de bulunuyor. Meraklı’nın elindeki en önemli belgeyi ise şöyle açıklıyor: “1571 yılında dedelerimiz geldiğinde bu topraklara sahip çıkarlar. 1878'de ise İngiliz bu topraklar size çoktur kiliseye vereceğim der. Dedelerimiz isyan eder ve konuyu Lonrada'ki Britanya İmparatorluğu Mahkemesi'ne taşır. Açmış olduğu davayı dedelerimiz kazanır. 1907'de bu belgeleri alırlar. Köyümüzün tüm arazilerin hepsi orijinal tapuludur.”
1978 yılında Lefkoşa’da evlenen Ömer Meraklı’nın biri kız biri erkek iki çocuğu bulunuyor.
Güncelleme Tarihi: 30 Temmuz 2017, 11:18