Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Barış Pınarı Harekatı ve diğer dış konuları değerlendirirken, Kıbrıs’a da mesajlar gönderdi. Kıbrıs Türk halkının Barış Pınarı Harekatına çok büyük destek verdiğini ve bazı sendikacıları ya da siyasetçileri Kıbrıs Türk halkından ayrı tutmak gerektiğini” belirten Çavuşoğlu, "KKTC’de bazı sendikacılar ve bazı siyasetçiler var. Gerçekten ‘Türkiye mi, Rum kesimi mi?' desem Rum kesimini tutarlar" dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın harekata ilişkin sözlerine en büyük tepkiyi Kıbrıs Türk halkının verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Kıbrıs Türk halkı da bunun, önümüzdeki nisan ayında bir cumhurbaşkanlığı seçimi var, ona yönelik bir hamle olduğunu düşünüyor" diye konuştu.
Çavuşoğlu, Barış Pınarı Harekatı'nın Türkiye'nin mili güvenliği için Kıbrıs Harekatı kadar önemli olduğunun altını çizerek, "Bizim gibi mevki, makam sahibi insanların konuşurken çok dikkatli olması lazım." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, Kıbrıs meselesine ilişkin, "Yavuz gemimiz Türkiye'nin kıta sahanlığı içerisinde sondaj yapıyor. Kıta sahanlığımızın içerisindeki faaliyetlerimizi de kimseyle tartışmayız." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Kıta sahanlığında sondaj
Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs meselesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin sondaj gemilerini bölgeye göndererek, Doğu Akdeniz'deki dengeleri kökten değiştirdiğini ve sarstığını söyledi.
Rum tarafının tek taraflı sondaj faaliyetleri yürüttüğünü hatırlatan Çavuşoğlu, "Bu hamlelerimizle orada da hem sahada hem de masada daha da güçlendik." dedi.
"Kıbrıs'ta kalıcı çözüm istiyoruz"
Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerin, Rum tarafıyla AB üyesi olduğu için dayanışma gösterdiğine işaret eden Çavuşoğlu, yanlış bir yerde dayanışmanın bir faydası olamayacağını ve çözüm de getirmeyeceğini söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Sizin yapacağınız iş esasen, Rum tarafına baskı yaparak Kıbrıs Türk halkını garanti altına almaktır. Bu iki taraf arasında bir anlaşmayla olmayacak, Rum tarafı buna yanaşmak istemiyorsa ortak şirket kurulur. Ortak şirket çözüm değilse, komisyon kurulur, AB mekanizması kurulur, BM mekanizması kurulur. Türk tarafının da bir komisyon kurma teklifi olmuştu, o halen masada. Biz, burada bir çözüme varız ama burada hakça bir paylaşım garanti altına alınmalıdır. Uluslararası örgütler ve AB ülkeleri de gürültü koparacaklarına bunun çözümü yolunda adım atsınlar."
AB'nin her ne kadar Türkiye'ye yönelik bazı göstermelik kararlar alsa da bu işin çözülmesini istediğini belirten Çavuşoğlu, eğer samimi olurlarsa AB ile de bu işi çözebileceklerini söyledi.
Kıbrıs'ta kalıcı bir çözüm istediklerinin altını çizen Çavuşoğlu, fakat tüm bu çabalarının sonucunda ve özellikle Crans-Montana'da 11 günlük konferans sonunda, Rum tarafının gerçekten Türk tarafıyla hiçbir şey paylaşmak istemediğini gördüklerini söyledi.
"Gerçekten herkes bizim çözüm istediğimizi gördü"
Çavuşoğlu, Rum lider Nikos Anastasiadis'in Crans-Montana'ya gelmeden önce aralarında anlaştıkları tüm konularda geri adım attığını ve daha sonra da kendisine niye geri adım attığını açıkladığını kaydetti.
Bakan Çavuşoğlu, "(Anastasiadis) Esasen Rum tarafının Türklerle bir şeyi paylaşmaya hazır olmadığını ve dolayısıyla lider olarak da kendisinin bu konularda geri adım atmak zorunda kaldığını söyledi. Gerçekten herkes bizim orada çözüm istediğimizi gördü. Kararlı duruşumuzu da gördü ama atılabilecek adımlar konusunda da yapıcı olduğumuzu da gördüler. Neticede masa onların üzerine devrildi." diye konuştu.
"Neyi müzakere edeceğimize karar vermemiz lazım"
Kıbrıs meselesinde federasyon konusunu 60 yıldır müzakere ettiklerini ve bu seçeneği dışlamadıklarını belirten Çavuşoğlu, bundan sonra başka bir başarısızlığı kaldıramayacaklarını ifade etti.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Eğer bir şey müzakere edeceksek, önce neyi müzakere edeceğimize karar vermemiz lazım. Tüm seçenekleri koyalım herkes düşüncesini söylesin, bu kararı verdikten sonra da bu müzakerenin çerçevesini net bir şekilde belirlememiz lazım. Siyasi eşitliğin içerisindeki unsurlar tek tek sıralanması lazım. Dönüşümlü başkanlık, etkin katılım ve artı bir oy gibi siyasi eşitliğin Kıbrıs Türk halkı açısından vazgeçilmez unsurlarının spesifik olması lazım ki yarın oraya gidildiği zaman bu müzakere belgesiyle başlayacaksak sonuç alıcı olması lazım. Artık laf olsun diye bir müzakereye başlama dönemi bitmiştir, her şey net olacak. Ucu açık bir müzakere artık olamaz. Biz Kıbrıs'ta kalıcı bir çözüm istiyoruz, çözümü istemeyen Rum tarafı."
Bu konuda Türk tarafı olarak kendilerine güvendiklerini söyleyen Çavuşoğlu, bu işin tek taraflı olmadığını, karşılarında garantörler ve Ada'nın iki tarafı olduğunu söyleyerek, Rum tarafın bu konuda birçok kez samimiyetsiz davrandığını vurguladı.