KKTC’nin gündemine giren emirnameler konusu Meclis’te tartışmalara neden oldu. YDP Geneş Başkanı Erhan Arıklı emirnamelere karşı çıkarken, İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars emirnameler konusunda sadece 5 kurumun kendilerine görüş belirttiğini, geriye kalan 50 kurumun hiçbir görüş belirtmediğini dile getirdi.
Arıklı “Emirnamelerin ülkeyi ne hale getirdiğini gayet iyi biliyoruz” diyerek özellikle Girne emirnamesinin Girne’yi içinden çıkılamaz bir hale getirdiğini savundu.
Arıklı Emirnamelerin Meclis’e getirilmemesini de eleştirdi.
Emirnamelerin kısa süreli olduğunu, kısa süreli olmasının da zaruri olduğunu dile getiren Arıklı, hükümet yetkililerini imar planı yapmak, bununla ilgili yasaları geçirmek yerine Mağusa, Yeniboğaziçi ve İskele’ye yeni emirnameler yayımlamakla suçladı ve onları eleştirdi.
İskele Yeniboğaziçi bölgesinde birkaç firmanın elinde yapılmış bitmiş yüzlerce konut, ruhsat alınmış binlerce izin olduğunu dile getiren Arıklı, yayınlanan emirnamelerin bunlara engel olmayacağını, bazı şirketlerin milyonlarca lira kazanacağını kaydetti.
Arıklı İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’a elinde hâlihazırda izin olan kaç tane şirket olduğunu sordu, bu sorular yanıtlanmazsa şaibe oluşacağını savundu.
Hükümeti emirnameleri geri çekmeye ve İmar Planı hazırlamaya çağıran Arıklı, konut sektörünün önünün tıkanmaması gerektiğini söyledi.
Arıklı’nın konuşması sırasında, “amacın Kıbrıs Türk topraklarını Rumlara peşkeş çekmek olduğunu” söylemesi ise Genel Kurul’da gerginliğe yol açtı.
Akansoy: Geçici tedbir
CTP Milletvekili Asım Akansoy da konuyla ilgili söz alarak, emirnamelerin önleyici ve geçici tedbirler olduğunu ve zaruri olduklarını söyledi.
Emirname sürecinin kolektif şekilde yürütülmesi, ilgili kurum kuruluşlarla, sivil toplum örgütleriyle görüşülmesi gerektiğini söyleyen Akansoy, emirname açıklamasından sonra siyasi iradenin çok hızlı hareket etmesi gerektiğini anlattı.
Akansoy “Bu tartışma bu şekilde gidemez. Eminim Şehir Planlama Dairesi’nde her gün dosyalar yığılmaktadır” dedi.
CTP’nin peşkeş çekmek gibi bir gündemi olamayacağını, imar düzenini sağlamak hedefinde olunduğunu anlatan Akansoy, YDP Başkanı Arıklı’ya neden bu konuda yasa önerisi yapmadığı, komitelere katılmadığını sordu.
Arıklı’nın sözlerini kınadığını söyleyen Akansoy, emirname sürecinin bir an önce tamamlanması gerektiğini, hükümetin vereceği kararın sonuna kadar arkasında duracaklarını söyledi.
Akansoy emirname konusunda vizyonun çok önemli olduğunu, nasıl bir bölge özlendiğinin gerek imar hukuku gerek orada yaşayan insanların beklentileri gerek ekonomik durum bağlamında tanımlanıp sunulması gerektiğini belirtti.
Emirnamelerin herhangi bir çıkar grubu ya da siyasinin görüşüne göre şekillendirilemeyeceğini dile getiren Akansoy önceliğin oradaki halkın istekleri olduğunu kaydetti.
Denktaş: Birbirimizi kırmayalım
Maliye Bakanı Serdar Denktaş ise bunun çıkarılan ilk emirname olmadığını hatırlattı.
Emirname hazırlanmasının gerekli olduğunu bunun uzun sürmemesi gerektiğini dile getiren Denktaş, kendilerinin Maliye Bakanlığı olarak Türkiye’den konuyla ilgili gelerek rapor hazırlayacak uzmanlar için gereken finansmanı sağlamak adına destek verdiklerini söyledi.
Denktaş “Bu süreçte birbirimizi kırmamıza, birbirimiz hakkında ileri geri konuşmamıza gerek yok” dedi.
Saner: İzahını istiyorum
UBP Milletvekili Ersan Saner de kendi hükümetleri döneminde konuyla ilgili yapılan çalışmalardan bahsetti.
Bu iş yapılırken sivil toplumun, bölge halkının görüşlerine başvurulması gerektiğini dile getiren Saner, “Bir emirname yayınlanıyor Şehircilik Dairesi’nin kendi bile inanmıyor emirnameye. Böyle bir mantık nerede olabilir” dedi.
Mimarlar Odası ve Mimar Mühendis Odaları Birliği’nin konuyla ilgili şikâyetlerine işaret eden Saner, yıllar geçtiği halde emirnamelerle yönetilen belediyeler olduğunu söyledi.
Saner emirnamelerle bu işlerin yönetilmesine kesinlikle karşı olduklarını söyledi.
Başbakan Tufan Erhürman’ın daha önce emirname yayınlanmayacağı sözü olduğunu da savunan Saner, şu anda yaşananların izahını istedi.
Baybars: 50 kurumdan görüş yok
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars konuyla ilgili yapılan halka açık toplantılara işaret ederek katılımcılığa önem verdiklerini vurguladı.
Bu konuda eleştiri getiren milletvekillerinin itirazlarını sunmadıklarını söyleyen Baybars, bu vekillerin ilgili bölgelerde yapılan halka açık toplantılara katılmaları halinde konuyla ilgili daha doğru bilgi sahibi olabileceklerini belirtti.
Emirnameler konusundaki sürece değinen Baybars, sadece 5 kurumun kendilerine görüş belirttiğini geriye kalan 50 kurumun hiçbir görüş belirtmediğini dile getirdi.
Kimsenin emirnamelerle ülke yönetme niyetinde olmadığını dile getiren Baybars emirnamenin İmar Yasası altında yayınlandığına işaret ederek, bunun tamamen geçici mahiyette olduğunu ve halkın görüşünün istendiğini ifade etti.
Kentsel planlama konusunda herkesin görüşlerini söylemesinin güzel bir şey olduğunu dile getiren Baybars, bunun karşılıklı saygı içerisinde gerçekleşmesi gerektiğini dile getirdi.
Baybars emirnamenin çıkması öncesinde yapılan başvurularla ilgili kuralların emirnamede yer alacağını söyledi.
Ülkesel Fizik Planına bakıldığında hem İskele hem Mağusa’nın önümüzdeki yıllarda gelişim gösterecek bölgeler arasında sayıldığının görülebileceğini dile getiren Baybars, emirnamenin de bu göz önünde bulundurularak hazırlandığını dile getirdi.
Baybars 30 Kasım’a kadar olan süreçte tüm kesimlerin görüşlerini sunmasını diledi.
Verilen izinler konusunda da bilgi veren Baybars, sorulan bir soru üzerine Maraş bölgesinin gelişime açılması konusunda daha önce açıklanan sosyal konut projeleri hakkında gelecek başvurulara göre hareket edileceğini belirtti.
Genç: İçtüzük ihlali
Daha sonra usul hakkında söz alan HP Milletvekili Mesut Genç sürekli içtüzük ihlalleri yapıldığını belirtti.
Konuşulan konunun önemli olduğunu ancak 62. maddeye uygun olmadığını dile getiren Genç, 62. madde uyarınca yapılacak konuşmaların grup başkanlarınca yapılabileceğini dile getirdi.
Genç “Yasaları biz yapıyorsak en başta bizim yasalara uymamız gerekir” dedi.
