Evrensel Hasta Haklar Derneği; hasta mahremiyetine dikkat çekerek, bazı yurttaşların saldırıya uğradıklarını belirtti.
“Derneğimiz, küresel bir salgın olan ve ülkemizde de yerel bulaş gösteren COVİD 19 virüsüyle mücadelede önemli birkaç hususu hassasiyetle kamuoyunun dikkatine getirmek istemektedir” denilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
Şiddet vakaları
Gerek test sonucu pozitif hastalar ve bulaşma olasılığı olan hasta yakınlarının, gerekse yurt dışından ülkemize dönen potansiyel taşıyıcı durumunda olan yurttaşlarımızın bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından şuursuzca saldırıya uğradıklarını gözlemlemekteyiz.
Bu saldırıların bir kısmı sözü edilen kişilerin ülkeye hastalık taşıdıklarına yöneliktir. Bu küresel salgından hasta olma korkusu ve sevdiklerimizi kaybetme endişesi çoğumuzu etkisi altına alsa da, unutmamamız gereken nokta, böylesine bir küresel salgın durumunda hiç bir kimse bilerek hasta olmadığı gibi, ne hasta olmayı istemiştir, ne de başkalarını hasta etmeyi.
Bilerek ya da farkında olmayarak, bu virüsü almış bireylere toplumsal linç uygulamasını sürdürürsek, potansiyel taşıyıcı olduğunu düşünen bireylerin kendilerini saklama yoluna gidebileceklerini ve hastaneye başvurmalarını, tedaviye erişim haklarını engellemiş olacağımızı unutmamamız gerekir. Sinirlerimizin çok gerildiği ve birbirimizi incitiyor olduğumuz, aslında dayanışmaya çok ihtiyaç duyduğumuz bu zor dönemde, birbirimize empatiyle yaklaşırsak, bu virüsle mücadelenin sonunda, toplum olarak daha az sosyal erozyona uğrayacağımız inancındayız. Unutmayalım ki, yarın belki de onların durumunda biz ve sevdiklerimiz olabilir!
Mahremiyet Hakkı İhlalleri
Diğer önemli bir husus ise hastalıkla ilgili test sonucu pozitif çıkan hastaların mahremiyetine ilişkin ihlallerdir. Gerek bazı haber kanallarının servis ettikleri haberlerde, gerekse kişilerin sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarda, hasta mahremiyeti ilkesine uyulmadığı görülmüş ve Derneğimizce bu hususun değerlendirilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Bilindiği üzere hasta mahremiyeti, hastanın sağlığı ile ilgili bilgilerin gizliliği ile birlikte bedensel ve manevi değerlerinin de mahremiyetini ve korunmasını güvence altına almayı gerekli kılar. Hasta mahremiyeti uluslararası sözleşmeler ve evrensel hukuk normları ile güvence altına alınmış ve başta Anayasamız olmak üzere, hukukumuzda birden fazla yasa ve tüzükte söz konusu mahremiyetin sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılmıştır.
Anayasamızın 19.ncu maddesinde özel hayatın gizliliğine ilişkin, herkesin, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu belirtilerek, kişilerin hem özel hayat, hem de aile hayatı güvence altına alınmış ve diğer kişilere de bu hakka saygı gösterilmesi emredilmiştir.
“İyi İdare” ve “Kişisel Verilerin Korunması” yasaları özel hayatın gizliliğine saygı duyulmasını ve kişilere ait bilgilerin korunmasını emreder. Keza Bulaşıcı Hastalıklar Yasası madde 15 kişisel verilerin korunması hükmünü içermektedir. Sağlık Çalışanları Yasası, K.T. Tabipleri Birliği Yasası, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Tıp Ahlak Tüzüğü,Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Disiplin Suçları Soruşturma ve Yargılama Tüzüğü sağlık çalışanlarına bu hakkı korumakla yükümlü kılmaktadır. Mahremiyet hakkına sadece yaşadığımız sürece değil, ölüm olayı sonrasında da uyulması gerekmektedir.
Mahremiyet ilkesine uyulmayan istisnalar ise şunlardır, Öncelikle hastanın rızası durumunda hastanın mahrem bilgileri paylaşılabilir. Mahkemelerin bilgi istemesi, doktorun tanıklık ediyor olması, hasta hakkındaki bilgilerin saklanmasının üçüncü kişiye zarar vermesi ve bulaşıcı hastalık ve salgınlarda bildirim zorunluluğu kapsamında hasta mahremiyeti ilkesine uyulmaz. Bu koşullarda devletin ilgili kurumlarının bilgilendirilmesi gerekir. Böylece kamu yararını ve toplum sağlığını korumak için gerekli tedbirler alınabilir. Ancak topluma bu isimlerin açıklanması mahremiyet hakkının ihlali anlamına gelmektedir.
Gelinen aşamada, virüsten hastalanmış bireylerin ve bulaşmış olma potansiyeli olan yakınlarının isimlerinin internet sitelerinde ve bireylerin sosyal medya paylaşımlarında şuursuzca açıklanması bir hasta mahremiyeti ihlali olduğunu bir kez daha vurgularız. Buna özen göstermeyen medya yöneticileri ve sosyal medya kullanıcılarının yasalara aykırı hareket ettiklerini hatırlatır, bu tür ihlalleri yapanları kınadığımızı duyururuz. Bu zor süreçte konuya hassasiyetle yaklaşılması konusunda herkesi titizlik göstermeye davet ederiz.”