Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Ersin Tatar, Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’la yeni hükümet kurulmasına ilişkin bir görüşmesinin olmadığını söyledi.
UBP’den yapılan açıklamaya göre Tatar, katıldığı bir televizyon programında gündemdeki konuları değerlendirdi.
Tatar, yeni bir hükümet oluşumuna ilişkin soruyu karşılık şöyle dedi:
“Biz kimsenin kapısını çalmadık, kimseyle de görüşme sürecine girmedik. Ama bazı arkadaşlar, bazı diğer parti yetkilileri ile hükümet konusunu ele almış olabilirler. Bu konudaki bilgileri bana da ulaştırıyorlar. Ancak benim kimse ile bir görüşmem olmadı. Hükümet bozulmadan görüşme yapılması zaten bizim geleneğimizde yoktur. Ben parti başkanı olarak ne Kudret Bey ile ne de bir başkasıyla görüştüm. Böyle bir durum olursa bu konuyu Parti Meclisi’mize götürür ve eğer yetki alırsam o zaman oturur ve konuşurum.
Gün gelir de bu hükümet bozulursa, durumu değerlendirir ve bir karar veririz. Ülkenin en büyük partisi UBP’nin 21 vekille dışarıda bırakılması normal değildir ve kabul edilemez.
“Cumhurbaşkanlığı’na aday değilim”
Tatar “Cumhurbaşkanlığı’na aday olmadığını, önceliğinin halkın ekonomik sorunlarını çözmek için iktidara gelmek olduğunu, ancak yine de son kararı parti yetkili organları ile birlikte vereceklerini” söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki bir soruyu da yanıtlayan Tatar, konuyu parti içinde ele almaya başladıklarını açıkladı.
Jeneratör ihalesi gereksizdir
Basına yansıyan Mali Protokol Anlaşması Taslağı’nın sorulması üzerine, kablo ile elektrik konusunun söz konusu taslakta yer aldığına işaret eden Tatar, “Biz
gündeme getirdiğimizde KIBTEK Yönetimi, olmaz deyip jeneratör ihalesine çıkacağını açıkladı. Bu nasıl iş” dedi.
Tatar, mevcut yapı iyice incelendiğinde KIBTEK’in üretimi için bir yatırıma gerek olmadığını vurgulayarak, belirli tedbirlerle artırılacak kapasitenin ülke gereksinime yeteceğini ve bu sürede kablo ile elektrik projesinin tamamlanabileceğini söyledi.
KIBTEK’in mali açıdan zor bir durumda olmasından dolayı da santral alımının yanlış olacağını vurgulayan UBP Genel Başkanı Tatar, “kurumun durumu ortadayken yeniden borçlanmaya gerek yoktur” dedi.
Mali protokolün daha fazla gecikmesinin 2 milyar TL üzerinde bir bütçe açığına yol açacağını ifade eden Tatar, “Peki o zaman ne olacak? Sürekli zam mı yapacaklar?” diye sordu.
Çarklar zora girecek
Basına yansıyan Mali Protokol Taslağı’nda maaş ödemeleri dışında yüzde 10’luk bir tasarruftan bahsedildiğine işaret eden Tatar, bu tasarrufun hangi kalemlerde yapılacağını sorgularken, bunun ekonomik çarkları zora sokacağını ifade etti.
Ersin Tatar, Taslak’ta özelleştirmeden de bahsedildiğine değinerek, ideolojik farklılıkları bulunan hükümet ortaklarının bu konuya ne diyeceğinin de ayrı bir merak konusu olduğunu vurguladı.
Vardiya Sistemi
Taslakta yer alan bir diğer konunun da ek mesai ödeneği yerine vardiya sistemine geçiş ve istihdam yapılması hedefi olduğunu dile getiren UBP Genel Başkanı, vardiya sisteminin vardiya tazminatı getireceğini, bunun da yeni istihdamlarla birlikte ek mesai ödeneğinden çok daha fazla bir meblağı ortaya çıkaracağını anlattı.
Tatar, istihdamın protokolün başka maddelerine ters düştüğüne de işaret etti.
UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, “basına vermişlerse taslağın son şeklidir demektir. Peki hükümetteki her parti bunu ayrı ayrı onayladı mı? Su meselesinde neler olduğunu unutmadık” şeklinde konuştu.
Çok geç kalındı
Mali Protokol’ün çok geç kaldığını da ifade eden Tatar, şu an bitse bile uygulamaya tam olarak geçmesinin yaz aylarını bulacağını belirtti.
“En iyimser tahminle 6-7 ay kaybetmiş olacağız” diyen Tatar, bunun da ciddi sıkıntılar yaratacağını söyledi ve hükümetin bu aydan maaş ödemesi için 130 milyon TL iç borçlanmaya gittiğini anımsattı.