İs Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliği (İSG-BİR) aşırı sıcaklarda açık hava çalışmalarında yangın risklerine ve iş sağlığı ve güvenliğine dikkat çekti.

     İSG-BİR Başkanı Tezel Baykent yaptığı yazılı açıklamada, aşırı sıcaklıklarla birlikte iş kazaları riskinin arttığını, işyeri ve depo yangınları, orman ve kuru ot yangınları ile inşaatlarda iş kazalarının artış gösterdiğini ifade etti.

     Baykent, ardı ardına gelen arazi, işyeri yangınları, iş kazaları, yüksekten düşmeler ve sonucunda meydana gelen yaralanma, sakatlanma ve ölüm olaylarının iş güvenliği konusunda büyük bir zafiyet olduğunun kanıtı olduğunu ileri sürdü.

     Açık havada çalışanların sıcaklığa maruz kalmaları sonucunda ciddi sağlık problemleri yaşamakta, hatta ölmekte olduklarına dikkat çeken Baykent, özel önlemler alınması gerektiğini belirtti. Alınan önlemlerin ve planların can kurtarıcı olabileceğine işaret eden Baykent, şu önerilerde bulundu:

   “Susadığınızı hissetmeseniz dahi her 15 dakikada bir su için.Serinlemek için gölge alanlarda dinlenin. Açık renkli kıyafetler giyin ve şapka kullanın. Sıcaklıkla ilgili hastalık belirtilerini öğrenin ve acil durumlarda ne yapılması gerektiği hakkında bilgi edinin. İş arkadaşlarınıza göz kulak olun”.

Kaptan: Emekçiler ölüyor

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Ahmet Kaptan da dün yaptığı açıklamada iş kazalarına dikkat çekerek, hükümeti önlem almamakla suçladı.

Kaptan, aşırı sıcaklara işaret ederek, hükümete dış mekanda ve özellikle inşaat sektöründe çalışan emekçiler adına ivedi olarak tedbir alma çağrısı yaptı.

     Kaptan, "Emekçiler ölüyor, hükümet seyrediyor" başlıklı açıklamasında, özel sektörde çalışan emekçiler için büyük önem taşıyan iş sağlığı ve güvenliğinin UBP-DP hükümeti tarafından önemsenmediği için tedbirler alınmadığını, denetimler yapılmadığını savundu.

KTEZO: Çalışma saatleri yeniden düzenlensin

    Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası’ndan (KTEZO) dün yapılan açıklamada ise, çalışma saatleriyle ilgili yeni düzenlemeye gidilmesini istedi.

Açıklamada Girne’de meydana gelen ölümlü iş kazasında görüldüğü gibi kavurucu yaz sıcaklarının iş güvenliği ve sağlığında ciddi sorunlar oluşturduğu ve oluşturacağı ifade edildi.

     Özellikle Temmuz ve Ağustos ayları için yalnız inşaat iş koluyla ilgili saatlerde değil çarşı pazar saatlerinde de düzlenmeye gitmenin şart olduğu kaydedilen açıklamada, yer yer 50 derecelere ulaşan kavurucu sıcak altında iş yapmanın mümkün olmadığı ifade edildi.

     Akdeniz bölgesinin kuzey ve güneyinde sıralanmış tüm ülkelerde yaz saat uygulamaları bulunduğu ve yasal olarak düzenlendiğine işaret edilen açıklamada, bahse konu ülkelerde çalışma saatlerinin iş kollarına göre büyük ölçüde sabah, ikindi ve akşam olarak düzenlendiğine dikkat çekildi.

Elcil: İnsanların ölmesine göz yumuluyor

Öte yandan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), hükümeti KKTC’yi kayıtsız ucuz iş gücü pazarına döndürüp, işyerlerinde insanların ölmesine göz yummaya devam etmekle eleştirdi. KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, sendika adına yaptığı yazılı açıklamada, UBP-DP Hükümeti’nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner’in göreve geldikten sonra iş kazalarında ölenlerin sayısının sekize trafik kazalarında ölenlerin sayısının 46’ya ulaştığını bildirdi.

     Ölen işçilerin büyük çoğunluğunun yabancı uyruklu olmasının duyarsızlığı daha da arttırdığını belirten Elcil, çalışanlara insan gözüyle bakmayıp, sadece “para kazandıran köle” olarak gören bu anlayışın insan hayatına önem vermediğinin yapılan açıklamalardan görüldüğünü ifade etti.

Adem: Güneş altında çalışma yasaklanmalı

      Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP Yeni Güçler) Genel Sekreteri Sonay Adem, öğle saatlerinde açık alanda güneş altında çalışmanın derhal yasaklanmasını talep etti.

    Adem, hükümeti eleştirdiği yazılı açıklamasında, son günlerde iklim koşullarının yarattığı aşırı sıcaklara da değinerek şöyle devam etti: “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın uygulanmaması için inatla sürdürülen tutum anlaşılır gibi değildir. Bir avuç efendi daha çok kar elde edebilsin diye, maliyetler aşağıya çekilebilsin diye, insan hayatının bu kadar ucuz değerlendirilmesi kabul edilebilir değil.