Çiğdem AYDIN 

Lefkoşa’nın Metehan Sınır Kapısına yakın bir yerde faaliyet gösteren Mass Süpermarket’in tek Kıbrıslı Türk çalışanı olan kasap Altan Karakuş, park yerindeki aracına bombalı saldırı düzenleyenlerin bir an önce yakalanmasını istiyor.
   Diyalog’a konuşan Karakuş, 4 aydan beri sözkonusu markette kasap olarak çalıştığını ve herhangi bir kişi ile herhangi bir konuda gerilim yaşamadığını söyledi.
   Faşist saldııyı gerçekleştiren iki kişinin maskeli olduğunu ve kamera kayıtlarının polise verildiğini anlatan Karakuş “Büyük korku yaşadım ve bu olayın polis tarafından aydınlatılmasını bekliyorum” dedi.
   Kullanılamaz hale gelen aracını çekici ile kuzeye getiren ve 7 bin Euro zarara uğradığını belirten Karakuş, Diyalog muhabirine şunları anlattı:
   “15 senedir Güneye gidip geliyorum, orada çalışıyorum. Şu anki işimde 4 aydır çalışıyorum. Herhangi bir sıkıntım yoktu. İlk defa böyle bir şey oldu. Her gün sabah 07.00- 07.30 gibi gidip, akşam saat 20.00 gibi de tekrar KKTC’ye geçiyorum. Mass Supermarket’in kasap reyonunda çalışıyorum. Bugüne kadar hiç kimseden tehdit almadan hiç kimseyle de bir sorunum olmadı. Eski patronumla işten ayrılırken ufak tefek sorunlar yaşadık ama bu olayı ona mal edemem. Yüzde yüz o yaptırttı diye bir şey de diyemem. 
   Rum polisinden kamera görüntülerini aldık gördük, Rum polisi de ilgilendi ve bana bir iki gün içerisinde bu saldırganları bulacaklarını söyledi. İki kişiydiler. Nissan Qashqai son model siyah bir araçtı, camları da siyahtı. Araçla geldiler, marketin sağ tarafında durdular biri indi, diğeri araçta bekledi. İnen kişi elini kolunu sallayarak girdi bodrum katına ve aracımın altına koyacağını koydu daha sonra üzerine yanıcı madde döktü ve ateşledi. 
   O sırada çalışıyordum. Şoka uğradım. Patlama sesiyle birlikte park yerine koştuk. Baktık araç alevler içerisinde. 

Türk plakalı tek araç
   Bunu kim, neden yaptı bilmiyorum. Hiç kimseyle bir problemim, alış verişim yok. Bunların neden olduğunu anlayamadım. Saat 16.00’da alarmlar çalmaya başladı ve her şey bitmişti. Orada benim aracım sol tarafta duruyordu. Tek Türk plakalı araç benimkiydi. Diğer araçlar sağ tarafa park edilmişti. Benim güneydeki polisten tek isteğim bu insanları bulsun ve neden yaptıklarını osrataya çıkarsın. 
   Gündüz vakti adamlar cesaretle geldi, durdu ve arabamı uçurduktan sonra ellerini kollarını sallayarak gitti.  Yani hiç anlam veremedim. Ailem de çok tedirgin oldu.”