Pelin YÜKSELAY
Güney Kıbrıs’taki Başkanlık seçimlerinin güçlü adaylarından DIKO Başkanı Nikolas Papadopulos’un, KKTC’deki bakanların ve üst dzey görevlilerin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarını iptal edeceğine ilişkin açıklamasını bu kez ünlü avukatlar yorumladı.
Diyalog’a konuşan Fuat Veziroğlu “Rumların asıl hedefi Akıncı ve ailesidir” dedi. Menteş Aziz “Adam olmamız için doğru bir adımdır, destekliyorum” derken, Oğuzhan Hasipoğlu, Rum’un karar almasını beklemeden pasaportların iade edilmesini önerdi. İşte görüşler:
Veziroğlu: Katıksız bir Türk düşmanı
DİKO lideri Papadopulos’un açıklamalarının kendisi için bir sürpriz olmadığını söyleyen Avukat fuat Veziroğlu, şu şekilde konuştu: Babası Tasos Papadopulos katıksız bir EOKA’cı, ENOSİS’çi ve Türk düşmanıydı. Oğlunun babasının izinden gitmesi olağandır. Seçildiği takdirde dediğini yapacağından da hiç kuşkum yoktur. Bu açıklamada KKTC’deki siyasilerin ve üst düzey görevlilerinin pasaportlarının iptal edileceği yolunda genel bir hedef gösterilmekle birlikte, eğer bu tür “Kıbrıs Cumhuriyeti” (!) pasaportu taşıyorlarsa asıl hedefin Mustafa Akıncı ve ailesi olduğu görüşündeyim.
“Masaya gel, teslim ol”
Bu açıklama ile Papadopulos Akıncı’ya “masaya gel ve teslim ol, yoksa pasaportunu iptal eder, seni muhasaraya alır, mahsur yaparım” mesajı vermektedir. Bu da haksız, utanmazca ve ahlâksızca sahnelenmek istenen bir şantajdan ibarettir. Aslında daha kapalı olarak bu tür bir mesajı yakın geçmişte Anastasiadis de vermiş, son Crans Montana görüşmesinin başarısızlığından sonra yeniden masaya dönüp dönmeyeceği sorulduğunda bu konuda şöyle demişti: - Ben vatandaşlarımla görüşmeye hazırım. Bu sözlerle Anastasiadis “ben yalnız Rum’ların değil, Türk’lerin ve dolayısıyla senin de cumhurbaşkanıyım” demek istiyordu. Ve bu vatandaş ifadesiyle Akıncı’ya aslında sinsi bir şekilde pasaport meselesini hatırlatmak istiyordu.
“Tahrik etmek istedi”
Anastasiadis bu tavrıyla Akıncı’yı tahrik etmek istedi ve Akıncı’dan “ben senin vatandaşın değilim” şeklinde bir yanıt gelmesini bekledi. Böyle bir yanıt verseydi “işte pasaportlar burada” diyerek Akıncı’yı darbelemeye ve aşağılamaya yeltenecekti. Öyle olmadığı halde Papadopulos’a nazaran daha “mutedil” (!) olduğu söylenen Anastasiadis bile bunu yaparsa, Türk düşmanlığının doruğunda yaşayan Papadopulos’un babasının izinden giderekten daha seçilmeden pasaport iptalinden bahsetmesi şaşırtıcı değildir.
“Hepsi aynı kafada”
Talât bir zamanlar demişti ki “ellerinden gelse nefes aldığımız havayı bile kesecekler, bunlarla anlaşma olmaz, napayım yani, asayım mı kendimi Sarayönü’nde?”. Muhalefet yıllarında AKEL ile birlikte her gün çözüm üreten ama hem CTP hem AKEL’in iktidarda olduğu bir dönemde Talât’a bile bunları söyleten bir zihniyetten ne bekliyorsunuz yani? Sağcısı da aynı kafadadır solcusu da, emekçisi de sermayedarı da. O kafaya göre ise Kıbrıs Türk halkı birlikte yaşanılması değil, zaman içinde salam politikasıyla eritilmesi ve tüketilmesi gereken basit bir azınlıktır. Azınlıkların ise müştereken yönetme hakkı yoktur, onlar yönetilmek ve biat etmekle yükümlüdür.”
Hasipoğlu: Belli şartlarda verilip alınabilir
Avukat Oğuzhan Hasipoğlu vatandaşlığın belli şartların oluşması sonucunda verilen bir hak olduğunu ve aynı şekilde belli şartların ortadan kalkmasıyla, belli koşullarda geri alınabileceğini söyledi. Hasipoğlu şu şekilde konuştu: Rum Başkan adaylarından Papadopulos, başkan seçilse dahi bu vatandaşlıkları almak gibi bir yetkisi yoktur. Bu açıklamalar seçimlere yönelik menfaat elde etme yönünde yapılmış açıklamalardır.
Eğer Papadopulos göreve gelirse ve bu yönde adım atarak, çalışma başlatırsa, benim siyasilerimize ve üst düzey görevlilerimize tavsiyem, bu çalışmaların sonuçlanmasını beklemeden, gidip vatandaşlıklarını kendi elleriyle geri iade etmeleri yönündedir.”
Aziz: Olumlu karşıladım
Avukat Menteş Aziz de, Güney Kıbrıs’ın başkan adayı Nikolas Papadopoulos’un bu açıklamalarını ben çok olumlu karşıladığını ifade etti. Aziz, şöyle konuştu: Kıbrıslı Türkler açısından çok olumlu bir gelişmedir. Kendi ayaklarımızın üzerinde durmamız için, kaba tabirle, Kıbrıslı Türklerin ‘adam olması’ için çok önemli bir adımdır, çok önemli bir fırsattır. Rum’a dayanma, Rum’un koltuk değneği olma sevdasından vazgeçelim. Hukuki açıdan bize hiçbir engeli, külfeti hiç birşeyi yoktur böylesi bir uygulama olacaksa. Bu işin hukuki kısmı Rumları ilgilendirir, onlar kendi içlerinde yaşayacaklar bunları. Ben tekrar söylüyorum, çok iyi çok doğru bir karar olur, eğer hayata geçirilirse ve Güney Kıbrıs’ı bu konuda desteklerim de.
Güncelleme Tarihi: 04 Ekim 2017, 12:27