Çiğdem AYDIN
Serbest çalışan hekimler, devlet hastanelerinde çalışan meslektaşlarının ikinci bir iş yapmalarının Anayasal suç olduğunu, ancak buna göz yumulduğunu ve denetim yapılmadığını söyledi. Devlette görev yapan meslektaşlarının ayrıca özel klinik çalıştırmalarını önleyici yasaların bulunduğunu, ancak bu yasalara uyulmadığını vurgulayan serbest hekimler “sistemsizliğin egemen olduğu bir ülkede yaşıyoruz” dediler.
Diyalog muhabirine konuşan Dr. Kandemir Berova, Dr. Mert Taşkın ve Dr.Güven Erkal, sağlıkta tam gün yasasına geçilmesi için Sosyal Sigortalar Dairesi ile işbirliği yapılabileceğini söyledi.
Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Kandemir Berova, “Sağlık Çalışanları Yasası”kapsamında doktorların ikinci iş yapmasının yasakladığınını ve bunun çok açık olduğunu söyledi.
Kandemir Berova, “2011 yılında Anayasa Mahkemesi doktorların ikinci iş yapmasını zaten yasakladı. Hukuksal manada doktorlar zaten ikinci bir iş yerinde çalışamaz. Bu durumda yasalar uygulanmıyor ve denetlenmiyor. Sağlıkta reformlar olmalı ama bizim memlekette her şey yavaş gidiyor” dedi.
Berova, sağlıkta tam gün uygulamasına geçilememesiyle ilgili olarak da, “Bu konuda yasal olarak bir düzenlemeye ihtiyaç yoktur.Yasa vardır fakat uygulanmıyor. Sağlık Bakanlığı uygulamıyor. Siyasi irade yok. Reformlar paralel ve hızlı bir şekilde uygulanmalıdır. Hukuk Devletine inanç azalıyor, insanların sosyal adalet duygusu zedeleniyor” dedi.
“İki yerde çalışmak verimi düşürüyor”
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mert Taşkın da, iki yerde çalışmanın verimi düşürdüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
“İki yerde birden çalışmak kesinlikle bir doktorun verimini düşürüyor. Bu nedenle verimlilik açısından ben bu duruma karşı çıkanlardan biriyim. Üstelik Anayasa aykırı bir durum var bizler bu durumun yaşanmaması için çok uğraş verdik fakat siyasi irade olmayınca bu mümkün olmadı. Özelde ve devlette çalışan bir doktor veya bazı arkadaşlar diyelim hasta açısından çok fazla kaygı taşımıyor.Yani devlete gelen bir hasta aniden bu arkadaşların kliniğine yönlenebiliyor. Bu tabi ki devletin de sağlık hizmetinde veriminin düşmesini tetikleyen unsurlar arasında. Bana göre etik değil. Özetle, devletteki verimliliği düşürüyor, sorumluluk hissini yok ediyor, her bakımdan yanlış.”
“Tam gün için doktorlar tatmin olmalı”
Sağlıkta tam güne geçilmesi için maddi olarak doktorların tatmin olması gerektiğini ifade eden Taşkın, şöyle devam etti:
“Bir bakıyorsunuz temizlikçi, bazı doktorlardan fazla maaş alıyor.Tam güne geçilebilecek maddi kaynak olmalı ve maaşlar yükseltilmeli. Çünkü devlette çalışan doktorların maaşları genellikle düşük. Tam gün yasasının geçmesi için bir kere sizin devlet olarak sosyal sigorta sisteminizin düzgün çalışması gerekiyor. Özelde de bakınsanız, devlette de bakınsanız siz eğer sosyal sigortalı iseniz devlet bunun yüzde 10 veya 30’unu karşılamalı, bu bir örnek. Bizde böyle bir sistem yok.Yani bizde sistem yok, sağlık konusunda nereye el atsanız her yer dökülür. Sistemsizliğin içerisinde sistem kurmak pek mümkün değil.”
Herşey plansız
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Güven Erkal da, ideal bir sistemde doktorların ikinci bir yerde çalışmaması gerektiğini söyledi.
Dr. Erkal, “Fakat ülkede herşey plansız olduğu için doktorlar bugün Devlet Hastanesi’nin dışında da çalışıyor. Mesela özel hastanelerde, ben de bir özel hastenede görev yapıyorum, ama branş doktorları piyasada eksik olduğu için sadece bizim hastanede bir kaç branşta doktor devlet hastanesinden gelip hizmet vermek zorunda kalıyor. Kardiyoloji, noroloji ve bunun gibi branşlar çok az mesela. Öte yandan piyasada yeterli sayıda serbest çalışan doktor da yok. Bu haliyle bakıldığı zaman Anayasaya aykırıdır ve yasal değildir” diye konuştu.
“1980’den beri verilen vaat”
Sağlıkta tam gün yasası çıkarılacağı vaadinin 1980’lerden beri duyulduğunu belirten Dr. Erkal, söyle devam etti:
“Yıllardır aynı vaatleri duyuyoruz. Taa 1980’li yıllarından beridir aynı var. Sağlıkta tam güne geçilecek. Şu anki Sağlık Bakanı Ahmet Gülle de aynı vaatle geldi, demeçler aynı, halka ve doktorlara verilen umutlar da aynı ama değişen birşey yok. Gulle, aynı vaatler ve demeçlerle geldi ama gelince sustu. Neden? Çünkü gerçek olanla karşılaştı. Yani mali tablo ile karşılaşınca bunu uygulayamayacağını gördü. Ama biz serbest çalışan hekimler olarak sosyal sigortalarla anlaşmaya hazırız, anlaşalım da dedik. Örneğin insanlar sigortalı ise özelde de devlette de bakınabilsinler. Bizler de bu noktada örneğin muayene ücretinin yüzde 50’sini veya yüzde 30’unu alalım gerisini sigortalar karşılasın. Bu sayede devlet hastanesinin yükü de azalmış olur. İnsanlar da sağlık yönünden sınırlandırılmaz. Her birey istediği yerden veya kişiden sağlık hizmeti almaya hak sahibi olmalıdır.”
Güncelleme Tarihi: 15 Mart 2014, 03:19