Suna ERDEN
Girne’de 46 yaşındaki Elif Lort’u sokak ortasında 11 ayrı yerinden bıçaklayarak öldüren Abdullah Çelik hakkındaki karar dün açıklanırken, avukatının savunması duruşmaya damga vurdu.
Mahkeme heyeti sanığı 35 yıl hapislik cezasına mahkum ederken, cinayetin hunharca ve vahşice işlendiğine değindi.
Avukatı Sunalp Sencer ise sanığın tek başına suçlu ilan edilmeyeceğini savundu ve “Müvekkilimin suç ortağı toplumdur” dedi. Avukat Sencer, Faruk Nafiz Çamlıbel’in İntizar şiirinde ve şarkılarda yer alan
‘Dilerim tanrıdan ki, Sana açık kucaklar, Bir daha kapanmadan, Kara toprakla dolsun’ sözünden yola çıkarak sanığın aşk ile kıskançlığı bir birine karıştırdığını öne sürdü.
İlginç savunma
Eski kız arkadaşı Elif Lort’u sokak ortasında 11 ayrı yerinden bıçaklayarak öldüren Abdullah Çelik hakkındaki karar dün Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde açıklandı. Karar duruşmasında sanığın avukatı Sunalp Sencer, son savunmasını yaptı.
Müvekkilinin ilkokul mezunu, eğitimsiz ve cahil bir kişi olduğunu ifade eden Sencer, toplumda kabul gören bazı normları örnek aldığını savundu.
Faruk Nafiz Çamlıbel’in İntizar şiirinde yer alan, ‘ Dilerim tanrıdan ki, Sana açık kucaklar, Bir daha kapanmadan, Kara toprakla dolsun’ dizlerini örnek olarak mahkemeye sunan Sencer, eğitimi okuldan değil toplumdan alan sanığın bu tür şarkılar yüzünden aşk ile kıskançlığı bir birine karıştırdığını öne sürdü.
Sanığın aşk ile kıskançlık arasındaki ayrımı yapabilecek bir kapasitede olmadığı için bu suçu işlediğini savunan Sencer, “Müvekkilim tek başına suçlu değildir. Suç ortağı toplumdur” iddiasını ortaya koydu.
Savunmasında Hristiyanların kutsal kitabı İncil’den de örnek veren Sencer, İsa’nın bir kadını recm etmek isteyen kalabalığa “Günahsız olan ilk taşı atsın” dediğini belirtti.
Sencer, “Sanık hakkında karar verirken, herkesin kendi masumiyetini gözden geçirmesi gerekmektedir” dedi.
Öfkeye kapıldı, bıçağı kaptı
Avukatın savunmasının ardından ara veren mahkeme kararı saat 14.00 sıralarında okudu.
Kararı okuyan Başkanı Banu Soyer, sanığın kendisiyle barışmak istemeyen Elif Lort’a 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde çiçek gönderdiğini, güllerinin reddedilmesi üzerine öfkeye kapıldığını dile getirdi. Soyer, sanığın takibe başladığını, yanına bıçak alarak Lort’u apartmanın önünde beklediğini, görür görmez bıçaklamaya başladığını açıkladı.
Soyer, Lort’un yere düştüğünü, sanığın bıçaklamaya devam ederek, hunharca bir şekilde öldürdüğünü açıkladı.
Sanığın eğitimsiz olduğuna, aşkı şarkılardan öğrendiğine dair savunmayı yersiz bulan mahkeme başkanı Soyer, kadın cinayetlerinde artış olduğuna vurgu yaparak, aşk cinayeti adı altında işlenen vahşi suça hoşgörü ile yaklaşamayacaklarını söyledi.
Soyer, cinayetin hafifletici yanı olmadığını vurgulayarak Abdullah Çelik’i 35 yıl hapse mahkum ettiklerini kaydetti.
Olayın geçmişi
Afyon’dan KKTC’ye gelen ve pideci yanında çalışmaya başlayan Abdullah Çelik’in, Elif Lort ile kısa süreli ilişkisi olmuştu. Lort’un ilişkiyi sonlandırma kararı almasından sonra Abdullah Çelik, deliye dönmüştü. Çelik, 8 Mart 2020 tarihinde yanına 24 santimlik ekmek bıçağını alarak Girne’de Lort’un yaşadığı apartmanın önünde pusuya yatmıştı. Olay esnasında 41 promil alkollü olduğu da tespit edilen sanık, konuşmak için dışarıya çağırdığı Elif Lort’u evinin önünde boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerinden 11 kez bıçaklamıştı. Ağır yaralanarak hastaneye kaldırılan Elif Lort hayatını kaybetmişti. Olay yerinden kaçan sanık, kısa sürede yakalanmış, cinayet silahı olan bıçak da bulunarak emare alınmıştı. Abdullah Çelik ise polise verdiği ifadede “Çok pişmanım. Ona zarar vermek istememiştim” demişti. Sanık, soruşturmanın ardından 27 Mart 2020 tarihinde yargılanmak üzere cezaevine gönderilmişti. Ancak pandemi nedeniyle davalar aksamış, sanığın yargılama süreci de uzamıştı. Uzun süredir Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanık hakkındaki mahkumiyet kararı geçtiğimiz gün açıklanmıştı. Mahkeme, Taammüden katillik’, ‘Adam öldürme’, ‘Kanunsuz bıçak taşıma’ ve ‘uygunsuz davranış, sarhoşluk’ suçlarından sanığı suçlu bularak mahkum etmiş, dava ceza kararı için ertelenmişti.