Çiğdem AYDIN
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Kutlay Erk, önceki gün gerçekleşen ve Türk tarafından 6, Rum tarafından da 3 parti temsilcisinin katıldığı toplantıda ‘kabul edilemez’ önerilerin yapıldığını doğruladı. Erk “ancak bu ilk kez olmuyor” diyerek, toplantıları sürdürmenin önemine dikkat çekti.
Kutlay Erk, Diyalog muhabirinin sorularına şu yanıtı verdi:
Soru: Ledra Palace Otel’de gerçekleşen partiler toplantısında, Türkiye’nin sismik araştırma yapan gemisi ile ona eşlik eden savaş gemilerinin geri çekilmesi yönünde ‘ortak bildiri’ hazırlandığı, ancak başarı sağlanamadığı konusunda bilginiz var mı?
Cevap: Slovak Büyükelçiliği tarafından düzenlenen ve Kıbrıslı Türk ve Rum siyasi partilerin Ledra Palaca’da yaptıkları toplantıların gerçekleşen buluşmasında partimizi Dış İlişkiler Büromuzdan Sn. Muhittin Özsağlam ile Sn. Başak Ekenoğlu temsil etti. Her toplantıda olduğu gibi gündem üzerinde tartışmalar yapılmış ve sonuçta da bir ortak açıklama kaleme almak çalışması yapılmıştır. Bu toplantılarda kimin ne söylediğini bir başkasının medyaya aktarması, toplantının etik ilkelerine aykırıdır, doğru bir davranış biçimi değildir ve toplantıların selameti ve verimliliği açısından da olumsuz bir etkendir. Parti temsilcimiz gündemdeki konularla ilgili tartışmalara katılmış, görüşler belirtmiş ve sonunda yayınlanmak istenen ortak açıklamaya da katkısını koymuştur. Toplantı salonunda bizim parti temsilcimizin ne söylediği ancak kendisi tarafından medya ile paylaşılabilir, doğrusu budur ve onun yapmadığı hiçbir açıklama ne parti temsilcimizi, ne partimizi bağlamadığı gibi, tavır ve içerik olarak da doğru değildir.
Soru: Parti yönetiminden onay alındı mı?
Cevap: Bu toplantılar Türk Rum siyasi partilerin Kıbrıs sorun sürecinde olumlu katkı yapması için düzenleniyor ve CTP de bu toplantılara bu sürece katkı yapmak için katılıyor. İç politik tüketim ve rekabet için bu toplantının kullanılması, 25 yıllık mazisi olan bu toplantıların geleceğini sonlandırmak girişimidir ve elbette toplantıdan haberimiz vardı .
Gerekli müdahale yapıldı
Soru: Sizce bu Rumların bir oyunu değil mi?
Cevap: Bu toplantıda CTP olarak kabul edemeyeceğimiz öneriler yapılmıştır, bu da ilk defa olmuyor ve değişik siyasi partiler de böyle bir durumu değişik zamanlarda ve konularda yaşamıştır; yani ilk defa ve sadece CTP'nin yaşadığı bir durum değildir. Parti temsilcilerimiz konuya gerekli müdahaleyi yapmıştır. Bunu Rum oyunu olarak etiketlemek istemiyorum ama yaşanan durumun bu toplantıların zeminine aykırı olduğu belirtmem gerek. Biz CTP olarak Ledra Palace toplantılarından ne kendi iç siyasetimiz için tüketim malzemesi peşinde olduk ne de kendi iç siyasetimize tüketim malzemesi olmaya izin verdik. Aynı şekilde CTP bu toplantılara katılarak Güney'in iç siyasetinin tüketimine katkısı olacak bir parti de değildir. Ledra Palace toplantılarından iç siyasi rekabette tüketim için malzeme arayanlar yanlış yapıyor, en azından CTP olarak da biz malzeme olacak değiliz, kimseye de böyle bir avantajı verecek değiliz.
Soru: Neden Rum tarafının İsrail ve Rusya ile halen yürütmekte olduğu faaliyetlerin durdurulması için bir karar üretmediniz?
Cevap: Mevcut gerilim Kıbrıslılara bazı dersleri yeniden veriyor. 2004'te referandumda Birleşmiş Milletler (BM) Çözüm Planı'nı kabul edip onaylasaydık, bugünkü gerilimler yaşanmayacaktı. Kıbrıs sorunu çözmezsek de, böyle gerilimler hayatımızı tehdit etmeye devam edecek. Şu anda kim haklı kim haksız diye değerlendirme yapmak gerekiyorsa, tüm taraflar kendi açısından haklıdır ama onlara bu bakış açısını veren Kıbrıs sorununun kendisidir. Bir egemenlik kavgasıdır gidiyor, Kıbrıs sorunun ana kavramlarından biri ve Kıbrıslıların son 50 yılını zehirleyen bir üstünlük sağlama kavramı... Hala daha bu kavga ile savaşların eşiğine gelmek, hangi tarafa hak verilse verilsin bir tehdittir, tehlikedir. Biz birilerine hak dağıtmak ve vermek peşinde değiliz, biz Kıbrıs adasında yaşayan herkesin en temel hakkı olan barış içinde sürdürülebilir yaşam hakkını temin etmek peşindeyiz.
Mevcut statüko sürdürülemez
Soru: Size göre Rum tarafı doğalgaz konusunda araştırma yapıp başka ülkelerle işbirliği antlaşması imzalarken Türkiye ile KKTC’nin böyle bir hakkı yok mu?
Cevap: Gerilimin şiddeti artacak ama bir aşamada mutlaka düşecek ve liderler masaya oturup çözümü görüşecek. Görüşme masası bugün gerilim yaratan konunun kalıcı olarak çözüleceği yer olacak, haklının ve haksızın belirleneceği yer olacak. Onun dışında kimin haklı ve haksız olduğunu söylemek ve ya belirlemek gerçeklerle bağdaşmayacaktır. CTP olarak bizim rahatsız olduğumuz nokta, BM'nin de mevcut “statüko kabul edilemez ve sürdürülemez” dediği bu yapıyı sonlandıracak ve federal birleşik Kıbrıs'ı yaratacak olan bütünlüklü görüşmelerin yapılmasına odaklanmak yerine gerilim politikaları, güç politikaları, uluslar arası şikayet politikaları, diğerine siyasi ders verme ve haddini bildirme politikalarının tercih edilmesidir. İlgili tüm tarafların barış sürecine katkı için barışçıl yaklaşımlar içinde olmalarını istiyoruz. Kıbrıslı Türkler olarak da bunu isteme hakkını kendimizde görüyoruz. Kıbrıs'ın ne karası, ne denizi Kıbrıs'ta barış umutlarının karartılacağı veya boğulacağı yerler değildir. CTP olarak Kıbrıslı tarafların görüşme ve barış sürecine odaklanması için siyasi çalışmalarımızı yoğunlukla sürdüreceğiz.
Güncelleme Tarihi: 24 Ekim 2014, 10:09