Hüseyin ÇİÇEK

    Mustafa Emiroğluları, bir dönem Toplumcu Demokrasi Partisi milletvekili olarak parlamentoda görev yaptı. Emiroğluları, son seçimlerde parlamentoya giremedi, ancak partisinin Gazimağusa ilçe başkanı oldu.

   Hükümetin icraatlarını yetersiz bulan Emiroğluları, muhalefetin de etkin olmasını istedi.

   Emiroğluları DİYALOG’un sorularını söyle yanıtladı:

   Soru: Siyasete ne zaman başladınız ne zaman ara verdiniz?

   Yanıt: Önce 1986’da TKP’de pek aktif olmadan siyasete başladım. 2004 yılında Barış ve Demokrasi Hareketi’nin ( BDH) Mağusa ilçe başkanı olarak aktif siyaset yapmaya başladım. Halen  Toplumcu Demokrasi Partisi’nin Mağusa İlçe Başkanıyım.

   Soru: Siyaset öncesinde ne  yapıyordunuz? Şimdi ne yapıyorsunuz?

   Yanıt: Siyasete girmeden önce Laboratuvarım vardı, şu anda da Laboratuvarım var Biyokimya uzmanıyım.

   Soru: Ekonomik durumunuz nasıl? Nasıl geçiniyorsunuz?

   Yanıt: Aktif siyasetten önce ekonomik durumum daha iyiydi, ancak şu anda ekonomik olarak daha kötü durumdayım, meclise yapmış olduğum mal beyanında da bu anlaşılabilir.

   Soru: Bakmak ile yükümlü olduğunuz kimseler var mı?

   Yanıt: 2 kızım ve eşim var, eşim çalışıyor kızlarım ise öğrencidirler.

   Soru: Son zamanlarda ciddi bir sağlık problemi yaşadınız mı?

   Yanıt: Bir buçuk yıl önce Diyabet hastalığına yakalandım,

Hükümet ortakları uyumsuz

   Soru: Bugünkü siyaseti nasıl buluyorsunuz? Yanlışlıklar nelerdir? Neler yapılmalıdır?

   Yanıt: Özellikle meclis içerisinde sol kulvardaki milletvekillerinin içerisinde bulunduğumuz barış süreci içerisindeki performanslarını yeterli bulmuyorum. Ayrıca daha etkin bir muhalefete ihtiyaç olduğunu da görüyorum. Hükümetin uyumsuzluk içerisinde olduğunu ve ülkedeki sorunlara çare bulma kapasitesinin olmadığını ve özellikle ekonomik sorunların çözümüne yönelik icraat  yapamadığını görüyorum.

    Düşünün ki bugüne kadar polis müdürü atayamayan ve siyasi çekişmeler yüzünden polis teşkılatının başında olması gereken şahsı belirleyemeyen bir hükümet görmekteyiz.

Yakında çözüm yok

   Soru: Kıbrıs sorununun çözümü hakkında ne düşünüyorsunuz?

   Yanıt: Okuduğumuz haberlere ve aldığımız bilgilere göre; yakın bir gelecekte Kıbrıslı bir çözümün olasılığı görmüyorum. Ancak uluslarlarası kamuoyu ve uluslaralarası devletlerin menfaatleri doğrultusunda bir kısım yeni düzenlemeler ve ilerisi için yeni bir taslak üstünde bir kısım ilerleme olabileceğini düşünmekteyim. Bu bağlamda özellikle kapalı Maraş’ ın ve Mağusa Limanının, belki de Ercan Havalimanı’ nın uluslar arası kullanıma açılabileceğinden ümitliyim.

   Bu çözümünde bizi ne kadar tatmin edeceği ortadadır.

    Özellikle bçlgedeki doğalgaz kaynaklarının varlığı ve yakın zamanda faaliyete geçirilecek olması uluslar arası bir baskıyı ve çözümü adaya getirebilir, işte bu noktada Kıbrıs Türk ve Rum toplumlarının ihtiyaçlarına göre bir çözümün savunucuları olmalıyız.

Umut pompalanıyor

   Soru: Kıbrıs Türk Toplumu Çözüme hazırmıdır? Değilse ne yapılmalı?

   Yanıt: Bence Kıbrıs Türk tarafının siyasi liderliği halka gerekli samimiyeti göstermeyerek sanki çözüm yarın olacakmış gibi bir takım umutlar pompalamaktadır. Ancak görüşmelerin içeriğine baktığımız zaman 2 taraf arasında farklılıkların devam ettiğini görmekteyiz. Bence toplumlar anlaşmaya hazırdır ancak liderler ve uluslar arası devlet çıkarları ön planda olduğu için arzuladığımız Kıbrıslıların yapacağı bir çözümü yakın bir zamanda göremiyorum, bizim TDP olarak çözüm istencimiz devam etmektedir. Bu bağlamda da katkılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.

   Soru: Müzakerelerde en önemli sorun ne olacak? Bu nasıl çözülebilir?

   Yanıt: Müzakerelerde en önemli sorun Kıbrıs Rum tarafının devleti bizimle paylaşmak istememesi, bizim liderliğimizin özellikle egemenlik ve vatandaşlık konularında ve özellikle çarpraz oylama konularında göstermiş oldukları negatif tavırlar sorunların başında gelmektedir. Ayrıca harita, toprak konularında önemli sıkıntıların olduğu, diğer başlıklarda bir yakınlaşmanın olduğu görülmektedir, ancak liderliklerin temsil  ettikleri halk ve toplumlara karşı samimi olmaları gerekmektedir, bir gün ayrı öteki dün daha farklı bir siyaset ortaya atmamaları gerekmektedir.

   Soru: Çözüm olursa siz ne yapacaksınız?

   Yanıt: Çözüm olursa ki en büyük dileklerimizden bir tanesidir şu anki mevcut işimi sürdüreceğim, çözüme katkı koymak  ve geliştirmek için elimden geleni yapacağım, özellikle ülkemizin çözümden sonra  gelişmiş Avrupa ülkeleri seviyesine gelebilmesi için gerek mesleki gerek ise siyasi olarak elimden gelen katkıyı koyacağım.

Yarın:Ülker Fahri