Çiğdem AYDIN
2016 yılında bir kamyonun minibüse çarpması sonucu 3 öğrencinin hayatını kaybettiği ve KKTC’yi yasa boğan feci kazanın ardından 3 yıl geçmesine rağmen ne kaza yerinde, ne de yol boyunca gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması büyük bir tedirginlik yaratmaya devam ediyor.
Çocuklarını her gün aynı şekilde minibüsle bu yoldan göndermeye devam eden aileler bunun huzursuzluğunu en fazla yaşayanlar arasında.
2016 yılında yaşanan feci kazada minibüsün içerisinde kızı olan İsmet İnönü Töre de bu vatandaşlarımızdan bir tanesi
Kaza sonrası yolda ciddi tehlike arz eden çukur ve yıpranmaların henüz tamir edilmemesi nedeniyle, yeni bir facia yaşanmamasını isteyen İsmet İnönü Töre, kendi imkanlarıyla yolda gördüğü aksaklıkları gidermeye çalışıyor.
İsmet İnönü Töre
Bu konudaki tepkisini Diyalog’a dile getiren İsmet İnönü Töre adeta isyan etti.
Töre şunları aktardı, “Yol tamiratı yapıyorum. Ben bu bölgede yaşıyorum elimizden geldiği kadar trafiğe yardımcı olmaya çalışıyorum. Karayolları Dairesi’nde çalışmıyorum. Ama bu memlekette dairemiz olmadığı için böyle kendi kendimize çözüm üretmeye çalışıyorum.
Kendi başıma karar verdim traktörle kepçeyle geldim ve evet bu yola müdahale ediyorum. Bu bölgedeki yolda kocaman ve çok tehlikeli bir çukur vardır. Yine kaza olacak, yine insanlar ölecek.
Bu çukur 3 aydır burada duruyor. Baktım ki yapan yok, takan da yok. Ben de kendi imkanlarım çerçevesinde tehlikeyi biraz olsun azaltmak amacıyla çukuru kapatmaya çalışıyorum.
Kimse yetkili değil!
Bizim memlekette ona söylen ‘Benim sorumluluğumda değil’ der, öbürüne söylersin ‘Benim yetkimde değil’ der. Bu halk kime söyleyecek derdini. Ben bıraktım artık, kendi işimi kendim yaparım.
Diyeceksiniz ki ‘Bu senin işin mi değil.’ Ne yapayım ben devamlı bu yolu kullanıyorum. 2016 da yaşanan kaza vardı ki, unuttular şimdi bu yolda çocuklarımız can verdi ve benim kızım da o okul otobüsünün içerisindeydi. Kızım o kazanın etkisini hala daha düzgün atlatmış değil. Allah’tan okumaya gönderdik yurt dışına da biraz olsun kafası dağıldı. Yoksa kolay mı burada geçmek onlar için yada bizim için.
Azrail gibi bıraktılar
Başka kazalar olmasın diye kendi işimi kendim yaptım mecburen. Yolun başka yerlerinde de vardı çukurlar onları da kapattım. Bazen ağaçlar dallar olur yolun içinde onları da kaldırırım ama bunları benim değil devletin yapması lazım.
Bir şirket kesti bu yolu yol yapacaklar diye tabela dikti. Sonra ne yol yaptılar ne başka bir şey. Tabelayı da söküp gittiler yolu da böyle Azrail gibi bıraktılar. Hiç akıllanmayacak bizi yönetenler.”