Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gazimağusa Milletvekili, eski Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, Toprak Ürünleri Kurumu’nda (TÜK) usulsüzlük ya da kötü yönetim sonucu oluştuğu iddia edilen zararlarla ilgili idari ve adli soruşturmanın önünün açılması çağrısında bulundu.
Şahali, “22 milyon TL zarar bulgusu var ise Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu, nedenleri ve sorumlularını derhal açıklamalı ve konuyu yargıya intikal ettirmelidir. Ama ondan önce, bu denetimin hangi zaman aralığını içerdiğini de açıklamalıdır” dedi.
Erkut Şahali yazılı açıklamasında, Tarım Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun, her fırsatta, “Toprak Ürünleri Kurumu’nun zarara uğratıldığı ve batırıldığı iddiasında” bulunduğuna işaret ederek, kurum hakkındaki geriye dönük iddiaları samimi bulmadığını ifade etti.
“Siyasi avantaj hesabı yapıyor”
Erkut Şahali, şu görüşlerini dile getirdi: “Niyeti gerçekten kurumun menfaatleri olsaydı, son üç aydır çelişkili rakamlarla dile getirdiği usulsüzlük ya da kötü yönetim sonucu oluştuğunu ima ettiği zararlara ilgili idari ve adli soruşturmanın önünü açardı. Sürekli geçmişi eleştiren ancak iddiaları hakkında hiçbir ileri adım atmayan Çavuşoğlu kurum çıkarlarını değil, siyasi avantaj hesabı yapıyor.”
“Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu denetimde”
Erkut Şahali, şu şekilde devam etti: “Toprak Ürünleri Kurumu’nda şu anda Başbakanlık Denetleme Kurulu değil, Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu denetimdedir. Denetimleri halen devam etmektedir. Eğer Başbakanlık Denetleme Kurulu da devredeyse, bu yeni bir durumdur.
22 milyon TL zarar bulgusu var ise, Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu, nedenleri ve sorumlularını derhal açıklamalı ve konuyu yargıya intikal ettirmelidir. Ama ondan önce, bu denetimin hangi zaman aralığını içerdiğini de açıklamalıdır.”
TÜK yönetimine eleştiri
2008-2016 yılları arasındaki bütçe ve personel katkısı rakamlarını da veren Şahali, kurum yönetimine şu eleştirilerde bulundu:
“Bugün Toprak Ürünleri Kurumu ehil olmayan kişilerce ve kadro görevlerinin tanımladığı sorumlulukların çok üzerinde sorumluluklar verilerek yönetilmektedir. Bu hem kurumu risk altında tutmakta, hem de bünyesindeki nitelikli personeli atıl bırakarak, kaynak israfına yol açmaktadır.
Kurumda meydana gelen görev değişimi sırasında etik dışı ve kamu göreviyle bağdaşmayan davranışlar sergileyenler ödüllendirilirken, kurum menfaatlerini gözeten personelin önemli bir kısmı yok sayılmaktadır.
Toprak Ürünleri Kurumu’nun mali durumunun düzeltilerek, üreticinin yanında ve piyasada fiyat istikrarını sağlayabilecek bir müdahale kurumuna dönüştürülmesi hem bizlerin UBP ile koalisyon ortağı olduğumuz dönemde, hem de bugünkü hükümetin gündeminde yer almaktadır…”
Güncelleme Tarihi: 11 Ağustos 2016, 09:34