Ömer KADİROĞLU

Kuzey Kıbrıs’ın gündeminde uzun süreden beri ‘reçete’ ve ‘sahte diploma’ yolsuzluğu ön plana çıkarken, üretim sektöründe yaşanan sıkıntılar göz ardı ediliyor. Lefkoşa’nın Organize Sanayi bölgesinde faaliyet gösteren firmalar, bir yandan ham madde fiyatlarındaki artışlar, diğer yandan işçi sıkıntısının üretimi olumsuz yönde etkilediğini belirtiyor; gelirlerin giderleri karşılayamaz duruma geldiğini söylüyor.

Sanayi Odası’nın eski başkanı olan Ali Çıralı “31 yıllık iş hayatımda son üç yıldır en kötü dönemi yaşıyorum. Gidişat iyi değil, ne yapacağımızı bilemiyoruz” derken, kurtuluş çaresi için ilginç bir öneride bulundu. Çıralı “bizi de devlete alsınlar, iş yerini kapatıp kurtulalım” dedi. Diğer sanayiciler de işçi sıkıntısının arttığını, geçmiş yıllardaki gibi gelir elde edemediklerini söyledi.

Ne dediler?..

Ali Çıralı (Çıralı Plastik)

“31 yıllık iş hayatımda son 3 yıldır en kötü dönemi yaşıyorum. Ayrıca gidişat iyi değil ve ne yapacağımızı bilemiyoruz. Her geçen gün daha da kötüye gidiyoruz. Bizi de alsınlar devlete de bu işlerden artık vazgeçelim. Ülkede en büyük sorun enflasyondur ve bu da TL’den kaynaklanan bir sorundur. Ham madde girdilerimiz döviz, satışlarımız ise TL üzerindendir. Dövizdeki bu agresif yükseliş bizleri zora sokuyor. Gelirler giderleri karşılayamaz durumdadır. Acemi ve ekonomiden anlamayan bir hükümet var.  İş yapma ortamını günden güne zorlaştıran ve iş insanlarını bıktıran koşullara geldik. Bu şartlar kendimin ve ülkenin geleceği açısından endişe yaşıyorum. Herkes üretimden artık kaçıyor, üretim yapanlar da çok pişmandır.”

Kamber Denizalp (Alu Denizalp Alüminyum)
“Her yıl bir önceki yılı arar durumdayız. Gerek işler gerekse personel olarak sıkıntı yaşıyoruz. İşlerimi olumsuz yönde etkileyen faktörlerin başında işçi bulma, artışların sıklıkla yapılması geliyor.  Bugün bir iş yapıp teslim ettiğimizde dövizdeki artıştan dolayı cebimizden de para veriyoruz. Böyle giderse sanayi bölgesinde bayağı işletme kapanır. Hem işlerimiz hem de ülkenin geleceği ile ilgili ciddi endişe yaşıyoruz.”

 Oğuz İnan (Altın Makas Döşeme evi)
“Gelirlerimizde bir artış değil büyük bir gerileme söz konusudur. Zor bir dönemden geçiyoruz. Geçmişte işlerimiz daha iyiydi, en azından aldığımızla verdiğimiz dengeliydi ancak yılbaşından bu yana işler çok kötüdür. İşlerimizi olumsuz etkileyen çok faktör vardır. İnsanlar şu anda evinin, çocuklarının ihtiyacını karşılama derdine düşmüştür. Daha önce 6 bin lira alan insanlar çok daha rahat geçiniyordu ancak şimdi 24 bin lira alıyorken zor geçiniyorlar. Hem işlerimizin hem de ülkenin geleceği ile ilgili çok ciddi endişe yaşıyoruz. İşçi bulamıyoruz ve bu da büyük sıkıntılara neden oluyor. Bu böyle devam ederse sanayi bölgesinde birçok işletme kapanacaktır.”

Erdinç Türker (Akdeniz Mobilya)

“Geçtiğimiz yıllara göre bu yıl işlerimiz daha iyi oldu ancak kazandığımız para daha çok düştü. Ham madde girişlerimizin döviz olması ve satışlarımızı TL olarak yaptığımız için kazancımız aşağıya düştü. Diğer yandan ciddi bir personel bulma çalışan bulma sıkıntısı yaşıyoruz. Mevcut şartlar altında işimiz ve ülkenin geleceği ile ilgili endişeler olsa da üretmekten vazgeçmemek gerekiyor. Umudumuzu hiçbir zaman kaybetmemeliyiz.”

Murat Yıldırım (Murat Yıldırım Mobilya Ahşap Dekorasyon)

“Geçmiş yıllara kıyasla bu yıl gelirlerimizde bir artış olmadı ancak zamlar nedeniyle iş potansiyeli her geçen gün geriye gidiyor. Çok iş değil az iş alarak borçlanmadan hayatımızı idame ettirmeye çalışıyoruz. Çok büyük işlere girmeye korkuyoruz. Müşteri ile pazarlık yapıyoruz ancak işi yapmaya sıra gelince dövizdeki artışlardan dolayı anlaştığımız fiyat yetmiyor ve zarar ediyoruz. Normalde para kazanmamız gerekiyor ancak kazanamıyoruz. Şu anda kafa kafaya zor denk getiriyoruz. Bir müşterimize fiyat veriyoruz bir hafta -on gün sonra komşusu da iş istiyor ancak aynı fiyatı veremiyoruz ve rakam söylerken utanıyoruz. Elektrik, su, vergiler derken çok sıkıntılı günler geçiriyoruz. Ben ileriyi göremiyorum ve hem işim hem de ülkem için endişe yaşıyorum.”