Jeolog, sedimantoloji ile deniz jeolojisi uzmanı ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Kıbrıs’ın güney kuşağında dalma batma durumu olduğu için 7 ve üzeri büyük depremler olabileceğini belirtti. Radyo Vatan’da Serkan Tetik’in konuğu olan Prof. Dr. Görür, depreme hazır olunmasının ve kent altyapısının dayanıklılığının sürekli kontrol edilmesinin önemini vurgulayarak, alınması gereken tedbirlerle ilgili uyarılarda bulundu.
Kıbrıs’ın birinci derece deprem kuşağında olduğunu kaydeden Görür, şöyle devam etti:
“Kahramanmaraş depremleri Türkiye’deki fay hattının Kıbrıs’a doğru önemli miktarda artırımına neden oldu. Dolayısıyla bu depremlerin Kıbrıs’ta belirli ölçüde etkileşime neden olabileceğini düşünüyorum. Anadolu levhasının bu hareketine bağlı olarak, Adana havzasında da deprem faaliyetinin olabileceğini düşünüyoruz. Adana havzası Kıbrıs’a kadar uzanıyor, dolayısıyla Adana’da olabilecek bir deprem, Kıbrıs’ın kuzey kesimlerini belirli ölçüde etkileyebilir. Kahramanmaraş depremi Adana havzasında kimi fayları tetiklerken o havzada olacak deprem Kıbrıs’ın kuzeyini etkiler. İkinci bir neden ise Kıbrıs’ın güneyinde bir dalma batma durumu var. Buna Helen Kıbrıs yayı diyoruz. Kıbrıs yayı Kıbrıs’ın güneyinden geçer ve Kıbrıs’ın altına kadar gelir. Şimdi Kahramanmaraş’ta gerçekleşen 7 şiddetinin üzerindeki iki depremin de bu dalma batma durumunda da belirli bir etkileşime neden olduğu anlamına gelir. Yani Kıbrıs, ilerleyen levha üzerindedir dolayısıyla olası dalma batma durumunda olan olası bir deprem Kıbrıs’ı etkileyebilir.”
Depremleri durduramayız
Bu etkileşimlerin Kıbrıs’ı nasıl ve ne zaman etkileyebileceğine dair bir soru üzerine Görür, levha hareketlerinden de denizlere bakarak da olabilecek olası bir depremin ne zaman olacağını nasıl olacağını yani yakın dönemde olup olmayacağını bilmediğini kaydederek, ancak bu 2 büyük depremden dolayı Kıbrıs’ta acil yönetim birimlerinin uyanık olması ve teyakkuzda olmasında yarar bulunduğunu söyledi. Görür, “Yine de illa buraya tehdit gelecek, Kıbrıs’ta da bir afet olacak mı bilmiyoruz” dedi.
Görür sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye özelinde olduğu gibi Kıbrıs’ta aynı şekilde özellikle güneyindeki dalma batma kolu nedeniyle ve Adana havzasının da güneyi içinde olması nedeniyle deprem üretebilecek bir adadır. Bu depremlerin çalışma mekanizması milyonlarca senedir var olmuş ve milyonlarca sene de devam edecek, Kıbrıs da depremleri durduramayız, depremlerin tekerrürü geniş aralıklarla da olabilir ama deprem zararlarını azaltabilecek çalışmaları yapmalıyız. Deprem zararlarını azaltmanın yolu Kıbrıs’ta deprem ile ilgili eğitimler oluşturmalı yani yerleşim alanlarını depreme dirençli hale getirmeli. Halk bilinçlendirilmeli, deprem öncesinde ve sonrasında ne yapacağını öğretmeli, anlatmalı ve bilgilendirmeli.”
Durup beklememeliyiz
Kentin altyapısının depreme dayanıklılığının kontrol edilmesi, büyük depremlere hazır hale getirilmesi ve aynı zaman da yakıt stokuna da özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Görür, “Deprem yönetim dolapları düzenli hale getirmeli. Çevre de depremde tahrip olmayacak şekilde, ekosisteme de dikkat edecek şekilde korunmalı. Aynı zaman da Kıbrıs’ın ekonomisini de depreme dirençli hale getirmeliyiz. Ekonominin çarkları durmamalı. Depremi durup beklememeliyiz, deprem gelmeden önce bu hazırlıkları yapmalıyız, depreme dirençli hale gelmeliyiz ki, deprem geldiği zaman minimum zararda atlatalım.” dedi.