Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer’in, 3 ve 4 Kasım tarihlerinde Güney Kıbrıs’a resmi ziyaret yapacağı haber verildi.

   Fileleftheros gazetesinde yer alan haberde, Fischer’in Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile yapacağı görüşmelerin gündeminde ağırlıklı olarak doğal gazın bulunduğu, bu arada Kıbrıs sorunu, mülteci krizi ve bölgesel sorunların ele alınacağı belirtildi.

   Rum Haber Ajansı’na (KİPE) açıklamalarda bulunan Avusturya’nın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Karl Mueller ise, Güney Kıbrıs ile Avusturya’nın çok uzun yıllardır çok iyi ilişkilere sahip olduklarını ve Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer’in ziyaretinin iki ülke arasındaki “mükemmel” ilişkileri vurgulayacağını ifade etti.

   Gazete, Fischer’in Güney Kıbrıs temasları çerçevesinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in yanı sıra, Meclis Başkanı Yannakis Omiru ve Başpiskopos Hrisostomos ile görüşeceğini de kaydetti.

   Gazete, Fischer’in, temasları çerçevesinde Lefkoşa Rum Belediye Başkanı Konstantinos Yorgacis, Larnaka Belediye Başkanı Andreas Luruciatis, aynı zamanda Kıbrıs’taki BM Barış Gücü yetkilileriyle bir araya geleceğini de ifade etti.

   Gazete, Fischer’in katılımıyla, Rum Ticaret ve Sanayi Odası ile iki günlük bir ekonomik forum gerçekleştirileceğini de aktardı.

Enerji konusu

   Gazeteye göre, Avusturya’nın enerji sektörüne olan ilgisine ilişkin bir soru üzerine ise Büyükelçi Mueller, ülkesinin, Avrupa’nın birçok başka ülkesi gibi, Rus doğal gazına bağımlı olduğunu söyledi.

   Mueller, “bundan dolayı Viyana’nın, Doğu Akdeniz’deki kaynakları da içerisine alacak olan bir çözümün, hoş bir gelişmeden ibaret olacağını düşündüğünü” iletti.

   Gazete, doğal gaz haricinde, dikkatlerin yenilenebilir enerji kaynaklarına da odaklanmakta olduğunu yazdı ve Mueller’in, ülkesinde bu sektörde büyük tecrübe ve birikime sahip olan birçok şirketin, Rum kesiminin, enerji piyasasının reorganizasyonuna ilişkin planlarına katkıda bulunmak istediğini söylediğini aktardı.

   Gazeteye göre Büyükelçi, Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak ise, Viyana’nın, çözüme varılmasına ilişkin çabalara kendi yöntemiyle katkıda bulunmakta olduğunu ifade etti.