Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, Hayvancılar Birliği’nin eylemini değerlendirdi. “Eylem ile bir şey elde edilemeyeceğini” söyleyen Bakan Şahali, devletin kaynaklarının verimli kullanılması gerektiğini, hayvan üreticilerine gerekli desteklerin verildiğini savundu.  Diyalog Tv’de yayınlanan Aytuğ Türkkan ile Detay programına konuk olan Bakan Şahali, dün yaşanan eylem ve üreticiler ile yaşanan sorunları anlattı. 

Bakan Şahali, hayvancıya verilen desteğin sadece onların refahı açısından bir anlam ifade etmeyeceğini ifade ederek, şöyle konuştu: “Örneğin kamu kaynakları, vergiden oluşur. Harçlardan oluşur. Her bir yurttaşın kullandığı devlet imkânları çerçevesinde üstlenmek yükümlülüğü olan harçlardan oluşur. Örneğin araç kayıt işlemleri onlardan bir tanesidir. Siz eğer araç kayıt işleminizi yapmıyorsanız, devleti o muhtemel gelirden mahrum bırakıyorsanız devlet de buna karşı bir tedbir almak durumundadır. Hele siz devletten yapmakta olduğunuz işe katkı talep ederken devletin sizden alıyor olması gereken katkıyı vermekte imtina ederseniz o zaman bu bir miktar sübjektif durumu ortaya çıkarır. Hayvancıya verilen destek sadece onların refahı açısından bir anlam ifade etmez. Toplumun açısından da önemli bir anlamı vardır. Ama bu desteği talep ederken hele hele bu desteğin her zaman için yeterli olmadığını iddia ederek eylem yapma ihtiyacı hisseden kesimlerin devlete karşı yükümlülüklerini hiçbir şekilde yerine getirmemiş olduklarının tespit edilmesi ve buna karşı yaptırımın ortaya çıkması yadırganması gereken bir durum değildir.” 

Süt krizi neden çıkıyor?
Bakan Şahali, eylem öncesinde hayvan üreticileri ile görüştüklerini, birçok konuda mutabık olmalarına rağmen inek sütü konusunda anlaşamadıklarını ifade etti. 
“İş gelip inek sütünün fiyatı konusunda düğümleniyor.  Ve sektörün tamamını kilitleyecek durum ortaya çıkıyor” diyen Şahali, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Parasal talepleri göz önünde bulundurduğumuzda tarım sektörünün tamamını kilitleyecek taleplerle karşı karşıya kalıyoruz.  Çünkü devletin bu yıl için tarım destek bütçesinin toplam tutarı 160 milyondur. Eğer bu ülke hastane yapamıyor ve yurttaşına hak ettiği sağlık hizmetini veremiyorsa, gerekli miktarda okul ve sınıf inşa edip yurttaşına hak ettiği eğitimi sağlayamıyorsa, yollarını yenileyebilecek kabiliyette olmadığı için canlar gidiyorsa, bu devlet yapması gereken görevleri sağlamak için sahip olduğu kaynaklara göre bütçesini sağlamak durumundadır.
Devletin sahip olduğu bütçe imkânlarını bir bütün olarak görürüm. Bu bütün içerisinde devletin ayırdığı kaynakları onları ayırabileceği için ayırdığını biliyorum.  Bu sorumlulukla hareket ediyorum.
Görevim yurttaşın parasını olası en verimli bir biçimde giden noktada tam isabet kaydedecek şekilde kullandırmaktır. Dolayısı ile ortaya koyduğumuz yaklaşım çok basittir. Çiftliklerde çiftlik kurallarının muntazam uygulanması durumunda sahip olduğumuz kaynakla bu iş pek tabi ki yapılabilirdi. Ama eğer siz uymanız gereken kurallara gereken hassasiyeti göstermezseniz bu bir işletme kaybı anlamına gelir. Ve o işletme kaybını devletin sağlayacağı kaynakla giderme hesabını artık bırakmak durumundasınız.”