Onur ULAĞ 

Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan ve 23 Ekim’de yürürlüğe girecek olan ‘İkamet İzinleri ve Vizeler Tüzüğü’nün’ 60 yaş ve üzerindeki ziyaretçilerle kısıtlama getirmesi, bazı sivil toplum örgütleri tarafından sert tepki gördü. Diyalog Medya grubu Direktörü Reşat Akar’ı ziyaret eden 11 örgütün yöneticisi, tüzükte ilgili maddenin düzeltilmemesi halinde eylem uyarısında bulundu.
   Ziyarette konuşan Vatanseverler Derneği Başkanı Uğur Güler, taslağa destek verdiklerini ancak tek itirazlarının 60 yaş üstü için getirilen sınırlama olduğunu söyledi. “Biz bu tüzükte birçok noktayı alkışlıyoruz, özellikle de kaçak işgücünü önlemeye yönelik maddeler gayet güzel. Tek karşı çıktığımız konu 60 yaş ve üstüne getirilen kısıtlamalardır. Bu konu 34 bin aileyi ilgilendiriyor” dedi. 

11 örgüt temsilcisi görüşmeye katıldı
Sivil toplum örgütleri; Vatanseverler Derneği, Gazi Antepliler Derneği, Malatyalılar Derneği, Dostlar ve Dayanışma Derneği, Hataylılar Derneği, İyi Toplum Gönüllüleri Derneği, Adıyamanlılar Derneği, Kars Büyükoluklular Derneği, Erzurumlular Derneği, Çevre ve Doğayı Koruma Derneği ve Midyatlılar Derneği dün Diyalog’u ziyaret etti. Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar’la görüşen örgüt temsilcileri, 23 Ekim’de yürürlüğe girecek olan ‘İkamet İzinleri ve Vizeler Tüzüğü ile ilgili sıkıntılarını dile getirdi. 

15 Ekim’e kadar süre veriyoruz
Ziyarette konuşan Vatanseverler Derneği Başkanı Uğur Güler, hükümete tüzükteki ilgili değişiklik yapması için 15 Ekim’e kadar süre verdiklerini ifade ederek, 60 yaşa getirilen uygulamanın kaldırılmaması durumunda eylem yapacaklarını söyledi. 
Güler, “60 yaş ve üstüne bir uygulama getireceklerse Türkiye dışındaki ülkelere getirsinler. Yani 90 günden fazla kalacaksa anne babamız gidip oturma izinleri alması gerekiyor. Devletin bu hantal yapısında bu yaşlı insanlara işkence yapılacak. O nedenle biz bunun değişmesini istiyoruz, aksi takdirde eylem yapacağız” dedi.
Uğur Güler şöyle dedi:
   “ Biz KKTC’liyiz ama anne babalarımız Türkiye’de. Yani anne babalarımızın 180 günde 90 gün gelme hakkı var. Yani 90 gün gelseler ve ben birkaç gün sonra ölsem bu insanlar cenazeme gelemeyecek. Bunun yanında UBP ve HP iki partinin haberi yok. Biz Sayın Başbakan ile görüştük. Bize tüzüğün içeriğini bilmediğini söylüyor.”
 
Ayar: Yasalara aykırı bir uygulama
Örgüt temsilcilerinden Mesut Ayar da yapılmak istenenin yasalara aykırı olduğunu öne sürdü. 
 Ayar şunları ifade etti: “2000 yılında dönemin Kıbrıs’tan sorumlu devlet bakanı Şükrü Sina Gürel ile dönemin Başkanı Derviş Eroğlu tarafından protokol imzalandı. Bu protokolde KKTC vatandaşlarının Türkiye’ye gittiğinde bu tip sorunlarla karşılaşmamaları için bazı uygulamalar getirildi. Bu anlaşma yürürlüğe girdi. Bizim Türkiye’ye giden KKTC’li vatandaşlarımız yabancı ülkelerdeki uygulamalara tabi tutulmuyor. Ama bu çıkacak tüzük ile imzalanan protokol çelişiyor. Bizim istediğimiz tek şey AB ve Türkiye vatandaşlarını ayırmasını istiyoruz.” 

Ölüm olaylarında sıkıntılar yaşanacak
Diğer örgüt temsilcileri de 90 gün kalma süresinin dolması sonrasında bir ölüm olduğu zaman özel izin ile girişe izin verileceğini ancak bunun sıkıntılar yaratacağını savundu. Hafta sonu olası bir ölüm olayında devlet dairelerinin kapalı olmasını örnek gösteren sivil toplum örgütünün bazı temsilcileri, sıkıntılar yaşanacağını söyledi. 
Ayrıca bu özel izni ilgili bakanın vereceğini, bunun da şahsa dayalı bir sistem yaratacağını ifade eden örgütler, 60 yaş üstüne getirilen düzenlemenin kaldırılmasını istedi. 

Akar: Uzlaşıyla bir düzenlemeye gidilmeli
Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar da ülkede suçların patladığını ve bu tüzük ile giriş çıkışlara bir denetim getirileceğine dikkat çekti ancak 60 yaş üstü uygulamasının sıkıntılar yaratabileceğine değindi.
Akar şunları söyledi:  
“Önemli olan uzlaşıyla bir düzenlemeye gidilmesidir. Bu ülkede adli suçların artmasını istemiyoruz, ciddi önlemler alınmalıdır. Türkiye ile Kıbrıslı Türkler arasında ciddi bir kardeşlik bağı vardır ve bunu da düşünerek adım atılmalıdır. Evlilikler vardır. Buna da dikkat edilmesi lazım. Bir kötü niyet olduğunu düşünmüyorum ve bazı eksik ve yanlış noktaların karşılıklı görüşmelerle telafi edilebileceğini düşünüyorum.”