Züleyha KARAMAN

   Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurçin Arıkbuka, raf ömrü uzun olan endüstriyel ürünlerin  kısa ve hastalıklı bir yaşam sunduğunu belirterek, anne-babaların yaşadığı doğal beslenmeyi önerdi.

   Mevsim değişikliğine bağlı olarak, özellikle çocuklarda meydana gelen hastalıkların artmasına ilişkin şikayetleri değerlendiren Dr.Arıkbuka iyi ve sağlıkle beslenmenin önemini vurgularak, “Beslenmeyi başarırsak yüzde 60-70 hasta olmayız” dedi.

   Diyalog’a yaptığı açıklamada; ani ısı değişikliğinde, sıcak-soguk geçişlerinde vücut adapte olamadığı için , özellikle yaşlılarda ve çocuklarda hastalığın çok daha kolay ortaya çıktığına işaret eden Arıkbuka, “Ama herkes hasta olmuyor, bunu gözönündn bulundurmak lazım. İyi beslenen ve iyi korunan çocuklar veya kişiler hasta olmuyor. Bu yüzden beslenme çok önemli” şeklinde konuştu.

   Bu dönemde sağlıklı gıda almanın çok önemkli olduğu ifade ederek, narenciye, et ve süt ürünleri öneren Arıkbuka, iyi alınacak temel besinler kadar, stres ve ruhsal yönden yaşanan olumsuzlukların kişinin sağlık durumunu etkilediğini kaydetti.

Kültürümüze ait besinler çok önemli

   Çevresel faktörlerin ve doğru dürüst beslenmenin önemine işaret eden Dr. Arıkbuka şöyle dedi:

   “Günümüzde baktığımızda çocuklar neredeyse yemiş grubundan oluşan bir beslenme tablosuyla gidiyor ve fastfood ile Sekabet besleniyorlar. Bundan uzaklaşmamız lazım. Çünkü onların besin değerinin olmadığını hepimiz biliyoruz.  Sabah kahavatısında mısır gevrekleri alınıyor, bunlar bizim kültürümüze ait bile değil. Bu yüzden, hastalıklara karşı korunma yönünden kendi kültürümüze ait olan sağlıklı besinlere ulaşmak çok önemli.”

Temizliği abartmayın

   Aşırı kimyasal maddelerin kullanılmasın uzak durulası gerektiğini dile getiren Arıkbuka, şöyle devam etti:

   Endüstri insanlara öyle bir şey aşıladı ki; sağlıklı olmak için  sanki tertemiz olmak lazım. Halbuki; mikroplarla aynı yerde yaşamayı becerebilmeliyiz. Normal temizlik kurallarına uyulmalıyız, bunu yaparken de aşırı kimyasal madde kullanımına kaçmamalıyız. Abartıya gerek yok. Hele her yere bir ürün öneriyorlar ya ona dikkat edilmeli. Ev içi kullanılabilecek şu anda 400 kimyasal var. Bunlar da tamamen biyolik ürünler. İnsan sağlığına toksit etkisi olmayan ürünleri seçmek lazım. Hafta bir kökten ev temizliği yapılabilir.

   Ayrıca evin çok iyi havalandırılması lazım. Evin güneş görmesi çok önemli. Evin rutubetli olması çok büyük dezavantaj. Klimalar büyük dezavantaj. Bu yüzden elektrikli sobalar uygun. Gazlı sobalar ve klimalar özellikle bebekler için uygun değil. Tabii elektrikli sobalar da cebi yakıyor ve insanlar bundan kaçınıyor. Ne var ki; sağlığımız söz konusu olunca fazla elektrik giderini düşünmemek gerekir. Çünkü bu kez elektriğe ödemediğimiz parayı reçete olarak öderiz.”

Sabahları yumurta ve süt

   Okul çağı çocuklarında kahvaltının çok önemli olsuğunu ve sabahları yumurta ve süt tüketimin gerkliliğini anlatan Dr. Nurçin Arıkbuka,  çocuklara kültürümüze uygun kahvaltı hazırlanamsı gerektiğini söyledi.

   Arıkbuka, çocukların günlük et, sebze yemeğini ve meyvesini temin etmek gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

Kendi ürünlerimizi tüketmek en sağlıklısı 

   “Biz ada ülkesiyiz ve her şeyimiz var. Neredeyse kendi tavuklarımızı kendimiz yetiştirmeye başladık. Bir çok ürünü kendimiz yapabiliriz, çorbayı kendimiz yapabiliriz, hazır çorba, konserve almamıza gerek yok. Endüstriyel ürünler uzun raf ömürlüdür ama bu ürünler kısa ve hastalıklı bir yaşam sunar.  Bu nedenle, sağlıklı doğal besinlerin tüketilmesi gerekir. Beslenmeyi başarırsak yüzde 60-70 hasta olmayız. Bu aslında eskiye dönüştür.  Kendi anne babalarımızın yaşadığı, dogal ürünlerle beslenme şeklidir. Yeni nesil o tatlatları bilmiyor. Kendi ürünlerimizi tüketmek en sağlıklısı.”