Çiğdem AYDIN
Eski Başbakanlardan Hüseyin Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılması konusunda Meclis komitesinde oybirliği sağlayan UBP, CTP ve HP’nin, diğer yolsuzluk iddiaları konusunda nasıl bir tavır izleyeceği merak konusu oldu. Diyalog’a konuşan CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın “Gündemde Ercan Havaalanı, CAS, Devlet Laboratuvarı ve Turizm Teşvikleri ile ilgili dosyalar vardır” dedi.
HP Genel Sekreteri Yenal Senin, Şeker Sigorta ile ilgili iddiaların polise aktarıldığını, diğer iddiaların değerlendirileceğini söylerken, YDP Genel Sekreteri Bertan Zaroğlu “Şeker Sigorta,
KIB-TEK' in yakıt ve jeneratör alımı, Koopbank, Dome Otel dosyaları nerede?” diye sordu. DP Genel Sekreteri Afet Özcafer de dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı olmadıklarını söyledi.
Meclis’te temsil edilen siyasi partilerin Genel Sekreterleri, Özgürgün’ün dokunulmazlığı ve gündemdeki soruşturmalarla ilgili görüşlerini Diyalog’a açıkladı:
Yenal Senin (HP Genel Sekreteri)
“Meclis komitesinde alınan karar bağlayıcılığı olmamakla beraber bir tavsiye niteliği taşır. Meclis genel kurulu karar veren mercidir. Ancak komitede oy birliği çıkması ülke siyaseti ve siyasete güvenin tahsisi açısından memnuniyet vericidir. Daha önce de açıkladığımız gibi hesap verebilir bir yapı Halkın Partisi’nin temel felsefelerindendir. Burada kişiler önemli değil, önemli olan anlayıştır. Hangi partiden olursa olsun, ortada bir iddia varsa bunları açıklığa kavuşturmanın doğru olduğuna inanıyoruz ve bu yönde oy kullanacağız. Daha önceleri de gündeme gelen ve savcılıktan da durum raporu alınan konularla ilgili çalışmalar devam etmektedir. Bazı konular polise aktarıldı, bazı konular da denetim ve rapor aşamasındadır. Tek tek kurum belirtmek ortada net bir durum yokken doğru olmaz. Fakat şu an için Şeker Sigorta ile ilgili birtakım iddialar vardı. Bunlar raporlaştırıldı ve polise aktarıldı. Geçmiş dönem Ulaştırma Bakanlığı ile ilgili bir araştırma söz konusu, elektrik kurumunda haksız ödeme işlemleri sonuçlandırıldı. Geçmiş dönemde yaşanılan turizm teşvikleri Şu an denetleniyor. Ortaya yeni iddialar atılırsa üstüne gidilecektir.”
Erdoğan Sorakın (CTP Genel Sekreteri)
“Meclis komitesi doğru ve beklenen bir karar üretti. CTP birçok kez yargının önünün açılması için her türlü katkıyı koyacağını söylemişti. Meclis, yargılama organı değildir, yargının önünün açılmasını sağlayan bir yapıdır. Bu da yapıldı, ilk aşama tamamlanmış oldu. Konu genel kurula geldiğinde tavrımızda herhangi bir değişiklik olmayacak. Gerek Başbakanlık Denetleme Kurulu tarafından gerekse 4’lü koalisyon hükümeti döneminde hazırlanmış olup ilgili mercilere iletilmiş olan birçok dosya bulunmaktadır. Bu dosyaların da takibinin yapılıp süratle sonuçlandırılmaları gerekmektedir. CAS, Ercan Havaalanı, Devlet Laboratuvarı, Turizm Teşvikleri ile ilgili dosyalar bunlardan bazılarıdır. Bu dosyaların da süratle sonuçlandırılması gerektiğine inanıyorum.”
Afet Özcafer (DP Genel Sekreteri)
“Beklenen karardı, çalışmalar o yöndeydi. Konu Genel Kurula geldiğinde üç vekilimiz vardı ve her bir milletvekilinin görüşü farklı olabilirdi.
Fakat UBP ve HP’nin oyları yeterli geldi. Onlar olmazsa CTP’nin oyları vardı.
Oy birliği ile geçmese bile oy çokluğu ile geçerdi.
DP olarak birisini koruyacak ya da suçlayacak bir durumumuz yok. Burası bir hukuk devletidir ve hukuk karar verecektir.
Bu gibi olaylarda, sürekli hükümetlerin değişmesinden dolayı da geriye dönük bazı konularda yargı yolu açılamadı.
Bazı konularda geçmişte yaşanan denetimler yapılamadı. Hükümet değiştikçe olaylar da suya yatırılıyor. Bizim parti olarak duruşumuz dokunulmazlıkların gerektiği takdirde kaldırılmasıdır. Her kim olursa olsun kişinin aklanmasında doğru bir duruş olacağına inanıyorum.”
Hamza Ersan Saner (UBP Genel Sekreteri)
“Bu konudaki tavrımı daha önce ortaya koymuştum. Biz UBP olarak üstümüze düşeni her zaman yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.”
Bertan Zaroğlu (YDP Genel Sekreteri)
“Kararın bu yönde çıkması bizim açımızdan sürpriz değildir. Ancak konunun ağır cezada yargılanmayı gerektiren bir suç olup olmadığı hususunda, kamuoyuna görüş beyan eden hukukçular, ikiye ayrılmış durumdadır.
Bu nedenle, artık söz öncelikle genel kurulun, ardından da, yargınındır. Bu arada, en dikkat çekici olan husus, bugüne kadar basın aracılığı ile edindiğimiz bilgilere göre, dokunulmazlık komitesinde, 40 gün boyunca CTP'li ve HP’li üyelere adeta kan kusturan, yani rapor hazırlanırken, eski genel başkanını çok sıkı bir şekilde savunan UBP’li 3 vekilin. Sn. Özgürgün' ün "dokunulmazlığı kaldırılsın" şeklinde oy kullanmış olmalarıdır.
Bu durum düşündürücü olmaktan öte, eski genel başkanlarını kolayca harcamış olduklarını göstermektedir.
HP Genel Başkanı Kudret Özersay’ın ‘hükümeti bozarız’ şeklinde ki şantajı ile koltuklarında oturmaya devam etme arzusu ile alınan bu karar siyasidir. Biz YDP olarak, kürsü dokunulmazlığının dışında bütün vekillerin dokunulmazlığının kaldırılması fikrini destekliyoruz. Nitekim bu tavrımızı, Aytaç Çaluda olayında da ortaya koymuştuk. Bu ülkede dokunulmazlığı olmadığı halde, dokunulamayan birçok kişi bulunduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz. Birçok kişi hakkındaki yolsuzluk dosyalarının ya polis te ya da savcılıkta bekletildiğini de iyi biliyoruz.
"Yolsuzluklara karşı en etkili mücadele" sloganıyla kurulan Halkın Partisi, bu söyleminde samimi olsa idi, savcılık ve polisteki tüm yolsuzluk dosyalarının üzerine gider ve bu dosyaların da yargıya sevkini sağlardı.
Ancak başta Sn. Özersay olmak üzere, HP başlangıçtaki söyleminin aksine, artık mevcut düzenin bir parçası haline gelmiştir. Yıllardır devleti milyonlarca lira zarara sokanlar orada dururken, tümüyle şov amaçlı, 2 UBP milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırmakla halkın gözünü boyamazsınız. Sayın Özersay' a soruyorum; Şeker Sigorta, KIB-TEK' in yakıt ve jeneratör alımı, Koopbank, Dome Otel başta olmak üzere, yolsuzluk dosyaları nerede?”
