Züleyha KARAMAN
Gazimağusa Belediye Başkanı Oktay Kayap, Maraş’ın kapalı bölgesinin açılması halinde, sadece güney değil, kuzey ekonomisinin şaha kalkacağını söyledi. Kayalp “6 kilometrelik bir sahil şeridi vardır ve burası Ortadoğu’nun en büyük turistik merkezi olabilir” dedi.
Kayalp, Diyalog’a yaptığı açıklamada, müzakere sürecinin başlamasıyla birlikte güven artırıcı önlemler kapsamında gündeme gelen Maraş’ın, Rumlara iade edilmesiyle ilgili beklentileri değerlendirdi.
Türkiye’nin yarın sabah “Maraş’ı açıyorum” diye karar alması halinde bile, burasının yerleşime açılma süresinin 5 yıl olduğunu belirten Kayalp, Maraş’ın, ekonomik olarak hem kuzeyin hem güneyin işsizlik ve diğer sorunlarını çözebilecek kapasitede olduğunu belirtti.
Oktay Kayalp, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in 1975’de, BM’de yapılan görüşmelerde, bütünlüklü bir çözümde Maraş’ın kapalı bölgesinin eski sahiplerine devredilmesini taahhüt ettiğini ifade ederek, şunları söyledi:
Taahhüt devam ediyor
“Ondan sonra bütün Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri, o günden bugüne kadar, Ecevit, Demirel, Tansu Çiller, Erbakan vs. şuana kadar bütünü de bu taahhüdün arkasında duruyor. O açından, BM Maraş’a, ‘Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kontrolündeki telli bölge statüsü’ verdi. Maraş’ın kapalı bölgesi, KKTC hudutlarında değil, KKTC haritalarında da yoktur.
Çünkü BM ile Türkiye’nin vardığı uzlaşma nedeniyle bir çözüme kadar TSK kontrolünde kalacak, bir çözümde de eski sahiplerine, yani Mağusalı Rumlara geri verilecek, anlaşma budur. Bu statü Annan Planı’nda da vardı, şu anda da devam ediyor. Şimdiki tartışma Maraş’ın bir güven yaratıcı önlem olarak tekrardan masaya getirilip getirilmeyeceği yönündedir. Ben, bu konuda, esas olanın bütünlüklü bir çözüm olduğunu düşünüyorum . Ama bu bütünlüklü çözümü destekleyecek başka unsurlar varsa, güven yaratıcı önlem olarak, bunun da hayata geçmesini tercih ediyorum.
Maraş’ın şu anda verilmesine Türkiye Cumhuriyeti karar verirse; çünkü onun elindedir bu, bunun en yakın açılabilme süresi 5 yıldır. Bütün alt yapı deforme olmuştur, yollar, elektrik, su sistemleri ve binaların yaklaşık yüzde 80’i deforme olmuş durumdadır. Dolayısıyla bizim, Mağusa’nın Rum belediye başkanı Aleksis Galanos’la yaptığımız deklarasyonda da bu çözümde madem bu gerçekleşecek, bu süreyi kısaltabilmek için, teknik düzeyde bazı çalışmaların ortak olarak yapılabileceği yönündeydi.
Obama ve AB’nin mesajları
Nitekim ilk kez ABD Başkanı Obama ve AB’den Barosso, geçtiğimiz hafta görüşmelere ilişkin yaptıkları açıklamada bu konuya atıfda bulundular. Güven yaratıcı bir önlem olarak, sadece Maraş değil, Mağusa Limanı, Ercan Havaalanı ve Maraş, belki Mağusa Suriçi’nin de bütün paketin içinde yer alacağı bir paket eğer Kıbrıs sorununun görüşme sürecini tetikleyecekse gündeme gelebilir düşünüyorum.”
Şu an itibarıyla Maraş’la ilgili bir envanter çalışması olmadığını belirten Kayalp, “Maraş’la ilgili şunda hiç bir çalışma yok. Orası TSK kontorlündedir. Maraş’ın içinde herhangi bir çalışma yapılmasına izin verecek makam Ankara’da Genelkurmay’dır. Dolayısıyla ancak tarafların bu konuda karşılıklı olarak bir uzlaşıya varması halinde orada bir çalışma yapmak mümkündür, yani Türklerin ve Rumların, Türkiye’nin de buna olur vermesi halinde” dedi.
“Canlılık ve moral getirecek”
Maraş’ın açılmasın bölgeye ve Kıbrıs’a canlılık, moral ve motivasyon getireceğini kaydeden Oktay Kayalp, şöyle devam etti:
“Maraş’ın tekrardan açılıp eski dönemdeki gibi turizmin merkezi haline gelmesi, bırakın Mağusa’yı bütün Kıbrıs’ın, Güney ve Kuzey’in ekonomisinde büyük bir patlama yapar. Çünkü 6 buçuk kilometrelik deniz sahili var, tamamen kapalıdır. Orda binlerce turistik yatak oluşabilir ve Ortadoğu’nun en büyük turistik merkezi olabilir. Ekonomik olarak hem Kuzey’in hem Güney’in işsizlik ve diğer sorunlarını da çözebilecek kapasitededir bu. Artık olaya bu gözle bakmak lazım ve bir biçimde hem bizim hem Kıbrıslı Rumların ekonomilerine katkı yapacak bir formülle bunu devreye sokmak daha olumludur diye düşünüyorum.”
“Eski sahiplerine verilmeli”
Türkiye’nin, Maraş konusundaki kararını destekleğini ve Türkiye’nin 1975’den beri doğru nokta olduğunu ifade eden Kayalp, şöyle konuştu:
“Maraş’ın kapalı bölgesi eski sahiplerine verilmelidir, doğru olan budur. Zaten Türkiye bunu taahhüt etti, yetkili de onlardır. Türkiye Cumhuriyeti yarın sabah ‘Maraş’ı açalım’ derse, insanların oraya gelebilme koşulları 5 yıl alır. Zaten sadece planlaması, masa başında bir kaç yıl alacaktır. Marifet bu zamanı kısaltmaktır. Açılması moral de getirebilir. Kıbrıs sorununun defalarca çözülememesinden kaynaklanan bir güvensizlik vardı hem Türkler de hem Rumlar da. Anketlere bakıyorsunun Kıbrıslı Türklerin yüzde 70’i Kıbrıs sorununun çözümünü istiyor, ama yine yüzde 70’i de çözüleceğine inanmadığını söylüyor, istediği halde bir güvensizlik vardır. Bu güvensizliği ortadan kaldıracak bir akvaryumda olabilir bu.”
Güncelleme Tarihi: 20 Şubat 2014, 03:43