Ünlü sanatçı Bülent Ersoy, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nin 21 kişilik orkestra ekibini cezaevine göndermesine ateş püskürdü. Kararı farklı yorumlayan Ersoy, asıl suçluların organizatör şirket, testi veren hemşire, hastane ve doktor olduğunu savunarak, “Onlar ellerini kollarını sallayarak geziyor ancak benim ekibim cezaevine gönderiliyor” dedi. Ersoy, “Sadece Türkiye ve KKTC hudutları içinde kalmayacak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde de (AİHM) bu hakkımı ve haklarımızın son nefesime kadar mücadelesini vereceğim” dedi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Ersoy, şunları ifade etti:
Ekibimi elimden aldılar. Maddi kaybım var. Onun yeri dolar ama manen ne yapacağız? O çocukların kaybını kim ödeyecek. Kim o günlerini geri verecek. Kanunlar çerçevesinde boynumuz kıldan ince ama çocuklar da bu işlerin sahtekârlığını nereden bilsin? Arkadaşlarımın haklarını sonuna kadar savundum ve elimden gelen her şeyi yaptım. O çocukları kelepçeli gördüm ya, servetimi ortaya dökeceğim ve bu işin sonuna kadar gideceğim. Otele dava açıyorum. Maddi-manevi ne gerekiyorsa yapacağım. Ben ancak maddi olarak olanaklarımı kullandım. Manevi olarak hepsinin yanında oldum. Daha ne yapayım? Kendimi yakmamı mı istiyorlar? Günah keçisi ben miyim? Hapisten kimseyi almak elinden gelmedi ne yazık ki. 70 yaşında kadınım, üzüntüden tansiyonum çıktı. Avukatıma gidiyorum, ne gerekiyorsa yapacağım.
Adalet herkes içindir. Adalet herkesten üstündür. Adalet karşısında herkes eşittir. Peki o zaman Kıbrıs’a benimle konser vermeye giden 21 müzisyen dostlarımın ellerine tutuşturulan sahte PCR raporu alan adı geçen otelin sayın genel müdürü ve bu raporları tanzim eden hatır gönül ve kazanç için sahtekârlık yapan doktor hemşire ve hastanenin onayladığı resmi belgeleri tanzim ve tebliğ eden kişilerin hiç mi suçları yoktu da ada içerisinde elleri kollarını sallayarak ortalarda yüzsüzce dolaşıyorlar ve serbestler. Türkiye’nin en iyi avukatlarını görevlendirdim. O adı geçen otelin genel müdürü Süleyman beyefendi, o hastanenin doktoru ve o koskoca hastanenin yargılanmaları için gereken hukuki savaşı tüm servetim pahasına vereceğim.
Ayrıca bu savaşım sadece Türkiye ve KKTC hudutları içinde kalmayacak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde de bu hakkımı ve haklarımızın son nefesime kadar mücadelesini vereceğim.”
Yanlış anlaşıldı
Ersoy’un yanı sıra birçok ünlü isimde KKTC yargısına sitem ederken, durumun yanlış anlaşıldığı gözlemlendi.
Şöyle ki; sahte PCR meselesiyle ilgili tutuklanan tüm 21 kişilik ekip dahil zanlılar tutuksuz yargılanmak üzere teminata bağlandı. Organizasyonu yapan otelin müdürü, sahte test sonucu çıkaran zanlı ve testleri orkestra şefine sonuçları ulaştıran sanık hakkındaki yargı süreci devam ediyor. Ersoy’un ekibi hakkındaki süreç ise önceki gün tamamlandı. 21 kişi 4 Ekim’de karar açıklanacağı için cezaevine gönderildi.
Davada tutuksuz yargılanan diğer zanlılar da karar öncesi cezaevine gönderilecek.
Tepki göstereceğine bok püskürük iş yapmamayı düşün kart sesli diva