Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, öğrencilerin kış mesaisi boyunca soğukta kalmaması için, Maliye Bakanlığı ile yapılan görüşme sonrası okullarda 07.10 ile 08.10 saatleri arası ek mesai ödemek kaydıyla nöbetçi öğretmen görevlendirilmesi için okul müdürlerine yetki verilmesinin uygun görüldüğünü açıkladı.

Bakanlık, “Hal böyle iken, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nın basın yolu ile yaptığı koşullu diyalog çağrısını gayri ciddi bulduğumuzu, Bakanlık olarak her daim koşulsuz diyaloga açık olduğumuzu bildirir, Sendika yöneticilerinin de benzer şekilde yapıcı yaklaşım göstermelerini temenni ederiz” dedi.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Basın Bürosu’ndan yapılan yazılı açıklamada, öğretmen sendikalarının son günlerde gerek basın yolu ile gerekse miting alanlarında yapmakta oldukları talihsiz açıklamaları yakından takip ettikleri ve bu çerçevede kamuoyunun yanlış yönlendirilmemesi adına var olan gerçekleri ortaya koyma gereği hissettikleri belirtildi.

KTÖS’ün açıklamaları çelişkili

Açıklamada şöyle denildi:

“KTÖS yöneticisi Burak Maviş, 09 Aralık 2016 tarihinde sendika adına yaptığı yazılı açıklama ile sendikanın derdinin mesai olmadığını, okula erken giden çocukların güvenliği olduğunu ifade ederek, velilere çocuklarına sahip çıkma çağrısı yapmıştır.

Konu ile ilgili olarak Bakanlığımızca yapılan değerlendirmede, sendikanın eylem ve söylemlerinin birbiri ile çelişkili olduğu gözlemlenmiş, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına özetle bazı konuların net olarak ortaya konulması gereği doğmuştur…”

Okul müdürleri ile toplantılar

Kamu okullarında görev yapan okul müdürleri ile bakanlıkta yaptıkları değerlendirme toplantılarında, ilkokul müdürlerinin arasındaki genel kanının, ilk ders saatinin saat 08.30’da başlaması uygulamasının havanın aydınlık durumu için uygun olduğu yönünde olduğuna işaret edilen açıklamada, “Toplantılarda ayrıca, Sendikal eylemlerin, çocuklarımızın eğitiminde kayıplar oluşturacağı ve değerli öğretmenlerimizin hem kendi aralarında hem de okul idareleri ve veliler arasında çatışma yaratacağı kaygısı ortaya konmuştur” denildi.

Açıklamada, “Diğer taraftan, mevcut eylem biçiminin yasalara uygun olmayıp sonuçlarının kargaşa ve istenmeyen hadiselere yol açma ihtimali vardır” denildi.