K.T. Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hürrem Tulga, sanayi bölgelerinin yaşadığı “plansızlık”, “düzensizlik” ve “kural tanımazlıklardan” kaçınarak düzenli ve planlı tasarlanan Alayköy Sanayi Bölgesi’nin diğer sanayi bölgelerine benzediğini savundu.
Konuyla ilgili açıklama yapan Tulga, Alayköy Sanayi Bölgesi’nde belli işkollarına göre parsellenen arazilerin hak sahipleri tarafından başka iş kollarında faaliyet gösteren işletme sahiplerine hava parası ile devredildiğini, inşa edilen binaların başka amaçla faaliyette bulunması için devredildiğini ve bunun sonucunda bölgedeki düzenin ortadan kalktığını ileri sürdü.
Tulga, bu olumsuzluğa ek olarak, imarı mevzuatına uygun olmayan eklerin, binalara gelişigüzel yapılmaya başladığını savunarak, ne Sanayi Dairesi, ne de belediyenin bu konuda müdahil olmadığını iddia etti.
“Rant aracına dönüştü”
Tüm bu olumsuzluk ve rantiyelerin oluşmasına, devletin Sanayi Bölgeleri politikasının bir rant aracı halinde devam etmesine neden olduğu savunan Tulga, Alayköy dağıtılırken bunların hiçbiri olmasın diye çok uğraştıklarını, ancak ilerleyen süreçlerde ne Alayköy Belediyesi, ne de Sanayi Dairesi üzerinden merkezi iktidarın bu hassasiyeti göstermediğini ileri sürdü.
Tulga açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Sanayi Dairesi ve Alayköy Belediyesi’nden taleplerimiz: Şimdiye değin, hak sahiplerinin kaçı arazilerini ya da üzerine inşa ettikleri binaları başkalarına devretmiştir? Ayrıca yukarda bahsettiğimiz konularda Sanayi Dairesi yetkilerini kullanarak gerekli idari ve cezai yaptırımları ne ölçüde yapmıştır? Bu hukuksuzlukların bir daha olmaması için öngördükleri önlemler nelerdir? Yoksa orası da her isteyenin at oynattığı ve devletin de seyrettiği diğer bölgelerimiz haline mi dönüştü? Bilgi edinme hakkı çerçevesinde en kısa zamanda sorularımızın yanıtlanmasını, yanıtlarla kalmayarak gerekli önlemlerin alınmasını vurgular, sonuna kadar konunun takipçisi olacağımızı da belirtmek isteriz.”
Güncelleme Tarihi: 19 Ağustos 2014, 09:52
... Bence de eski resim !.. Ya da Başka bir resim! Ama gülerkenki değil!.. Gülmek pek güzel... Ama her şeyi anlatmaz. ‘Belli bir şeyi ‘ anlatır ... Ama gülünmeden ( Yorumsuz ya da türlü yorumlara gebe bir çehre, resim ) Yazıların ruhuna, düşgücüne daha fazla ilham verebilir ... Metin Münir’in yazıları mı?.. Onlarda fena halde şiir ve ‘ aranan, bulunamayan, her aramada, kazıda, yazıda, tekrar kokusu ve tadına ... ‘ Rastlanan o ‘büyülü gerçekçilik’ tadı var ...