banner564

Doğru tespit

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Çevreyi korumayı kültür haline getirmezsek bu topraklarda turizmi unutun” dedi

Doğru tespit
banner598

Doğuş Özokutan ÇİFTÇİOĞLU

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, çevrenin turizm açısından önemine işaret ederek “Çevreyi korumayı kültür haline getirmezsek bu topraklarda turizmi unutun” dedi.
“Kuzey Kıbrıs Turizm Stratejisi 2024 Çalıştayı” dün Oscar Hotel’de başladı. Etkinliğe Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Tufan Erhürman, Başbakan Yardımcısı Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu yanında, bazı milletvekilleri ve belediye başkanları, ilgili bakanlıklardan bürokratlar ve sektör temsilcileri katıldı. 
Başbakan Tufan Erhürman etkinlikte yaptığı konuşmada turizm sektöründe çalışanların sadece yüzde 20’si KKTC vatandaşıyken genç işsizlik oranının yüzde 19 olduğuna işaret ederek bunun önemli bir sorun olduğunu anlattı. Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ise konuşmasında turizm sektörüne dair bazı verileri paylaşarak “Yatak sayımız 25 binlerde, turist sayımız 1 milyon 114’binlerde, turizm gelirimiz ise 796 milyon dolara ulaşmış durumda” ifadelerini kullandı.

Akıncı: 19 yıl geçti sorunlar değişmedi
Çalıştayın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, çevre duyarlılığının bir kültür ve yaşam biçimi haline getirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Çevre duyarlılığını, çevre temizliğini ve çevreyi korumayı bir kültür haline getirmezsek bu topraklarda turizmi unutun. Ana konu bence bu olmalıdır ve bunu bir yaşam biçimi haline dönüştürmemiz lazım” dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, eğitim konusunda düzenlenen stratejik planlama çalıştayının da devam ettiğine işaret ederek, “Ülkemizin en önemli iki alanı bir planlama sürecinden geçiyor. Bunu önemiyorum, çok değerli bir çalışma” dedi. Cumhurbaşkanı Akıncı, 19 yıl önce, yaklaşık 2,5 yıl kadar Başbakan Yardımcılığı ve Turizm Bakanlığı görevi yaptığını, turizmde temel sorunlara biraz vakıf olduğunu anlatarak, aradan geçen 19 yıl sonra da aynı ana konular ve temel meselelerle karşı karşıya olduklarını söyledi. “Bizim ülkemizde artık ürünümüzün ne olup olmadığı, markamızın ne olup olmadığını arayıp tartışamaya gerek var mı?” diye soran Cumhurbaşkanı Akıncı, güzelliklerin bilindiğini belirtti.
Akıncı, “Tarihimiz, kalelerimiz, tarihsel çevremiz, çok güzel bir Akdeniz mutfağımız, zaman içinde gelişmekte olan bir kongre turizmimiz; buna alt yapı oluşturan otellerimiz, salonlarımız var artık” dedi. 

KKTC’yi pırıl pırıl yapabiliriz
Rusya’da devam eden Dünya Futbol Şampiyonası’nda Japon taraftarların oturdukları tribünleri temizleyip ülkelerine döndüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti: Japonlar niye böyle davranıyor; kültür. İnsanlar bunu bir yaşam biçimi haline getirmiş. Biz de bu küçük adada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni pırıl pırıl yapabiliriz. Sevgili Vamık Volkan hocamın da söylediği bir sözü alıntılamak isterim; ‘Bu, bırakınız turizmi şuyu bunu, öz saygımızla ilgili’, kendi kendimize saygıyla alakalı bir şeydir. Bunun için yapmamız gerekenlerin bir kısmını yapıyoruz, eğitim, çevre dersleri koyuyoruz...
Cumhurbaşkanlığı’nın, ilgili bakanlık ve yerel yönetimlerle iş birliğinde “Temiz Düşün” projesini yürüttüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, denetimin son derece önemli olduğunu, ancak denetimin tam yapılamadığını söyledi. Akıncı, “Ödüllendirme, teşviklendirme zaman zaman yaptığımız bir şeydi, iş cezaya geldi mi o konuda yan çiziyoruz. Belediyelere verdiğimiz yetki zaten en başta gülünç düzeydedir, hiçbir caydırıcılığı yoktur. Kısmen bazı sınırlı caydırıcı olabilecek cezalar vardır. Bunları söylerken illa ki ceza demiyorum, ama caydırıcılık son derece önemlidir. Bunu yapmazsak bu ülkeyi temiz ve düzenli tutamayız” dedi.

Erhürman: Yerli kaynaklar kullanılmalı
Başbakan Tufan Erhürman ise dış ticaret açığıyla ilgili rakamlar vererek bu açığı kapatabilecek enstrümanlardan birinin turizm, diğerinin eğitim olduğunu vurguladı.  Bunun gönül ferahlatıcı bir veri olmasına rağmen başka bir açıdan bakıldığında 2017 itibariyle 865 milyon olan turizm gelirinin potansiyelin sunduğu olanağın gerisinde olduğunu belirten Erhürman, bunun turizmde çeşitliliğin sağlanamaması, turizmin yıl boyuna yayılamaması, yerli malı kullanımının sağlanmaması ve turizmin istihdama katkısıyla ilgili sorunların henüz çözülememesinden kaynaklandığını anlattı. 
Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) araştırmasına göre, turizm sektöründe çalışanların yüzde 55’inin TC, yüzde 25’inin üçüncü ülke ve sadece yüzde 20'sinin KKTC vatandaşı olduğunun görülebileceğini anlatan Erhürman, sektör temsilcilerinin “yetişmiş eleman bulmakta güçlük çekiyoruz” ya da “sunulan şartları kabul eden KKTC vatandaşı bulmakta zorluk çekiyoruz” söylemlerinin çalıştay kapsamında tartışılabileceğini belirtti. Erhürman, kendisini Başbakan olarak ilgilendirenin, ülkenin lokomotif sektöründe çalışanların sadece yüzde 20’si KKTC vatandaşıyken, ülkedeki genç işsizliği oranının yüzde 19 olması olduğunu kaydetti. 

“Cazibemiz budur”
Yürütülen bir diğer çalışmanın turizm sektöründe yerli ürün kullanımı hakkında olduğunu dile getiren Erhürman, bu konuyla ilgili çalışmanın henüz tamamlanmadığını ancak geçmiş çalışmalar göze alındığında bu alanda da durumun pekiyi olmadığının varsayılabileceğini söyledi.  
Ülkede denizin, kumun, iklimin güzel olduğunu, öte yandan turistler rakip ülkeler yerine neden KKTC’yi tercih etsin sorusunun da cevaplanması gerektiğini anlatan Erhürman “cazibemiz budur” denebilmesi gerektiğini anlattı. Erhürman, kendi düşüncesinin, ülke cazibesinin üretilecek kimlik olduğunu dile getirdi.  Erhürman turizmde çeşitliliğin sağlanması, alternatif modeller yaratılması, turizmin 12 aya yayılması, farklı ülkelerden turist çekilmesi gerektiğini kaydederek, çevre ve tarih duyarlılığına önem verilmesi gerektiğini anlattı. 
Tanıtma faaliyetlerinin hiçbir şekilde tatmin edici olduğu kanaatini taşımadığını kaydeden Erhürman, tanıtma konusunda yeni bir strateji belirlenmesi gerektiğini de dile getirdi.
“Çevreyi mahvederek turizmi yapamayız” şeklinde konuşan Erhürman, çalıştaydan net çözüm önerileri çıkması temennisinde bulundu.

Ataoğlu: hedef ve plan lazım
Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu sürdürülebilir bir turizm sektörü yaratmak için hedeflere dayalı, planlı bir gelişim stratejisi oluşturmanın önemli olduğunu kaydetti.
Ataoğlu, Girne Oscar Hotel’de yapılan “Kuzey Kıbrıs Turizm Stratejisi 2024 Çalıştayı”nın açılışında yaptığı konuşmada, KKTC’nin geleceğini hizmet sektörüne bağlayan bir ülke olduğuna işaret ederek, hizmet sektörünün öncülerinin ise turizm ve yükseköğrenim olduğunu belirtti.
Değişime ayak uydurmanın önemine işaret eden Ataoğlu, “Günümüz koşullarında değişimin hızına uygun hareket edebilmek ve yönetim yapısını bu kapsamda şekillendirebilmek her geçen gün zorlaşmaktadır. Değişim, gittikçe hızını artırmakta ve çok boyutlu bir hale bürünmektedir” dedi.
Ataoğlu, şöyle devam etti: İşte bu noktada değişimi, doğru ve zamanında algılamak mecburiyetindeyiz. Çünkü mevcut koşulları değişime uyarlamak başarıyı da getirecektir. Başarının elde edilmesinin en temel parametresi ise sürdürülebilirliktir. Sürdürülebilirliği sağlamak ise günü en hızlı ve en doğru şekilde okuyarak değişimi uyarlamakla mümkün olabilmektedir.

38 bin 800 turistten 1 milyon 114’bin turiste…
“Ülkemizin turizm macerası, Saray Hotel ve Celebrity Hotel hariç, 20 Temmuz 1974 yılı itibarıyla başlamıştır. Bu başlangıçta yatırımcılık, acentecilik, otelcilik nedir bilinmiyordu” ifadelerini kullanan Ataoğlu turizm sektörünün gelişimini şu sözlerle aktardı: Barış Harekatı sonunda Kuzey’deki 2 bin 621 turistik yatakla, 38 bin 800 turist ve 30 milyon liralık bir turizm geliriyle işe koyulduk. Turizmdeki ilk yerli atağımız olan Turizm Endüstrisi Teşvik Yasası ile turizme lokomotif sektör tanımlaması yaptık. Bu yasa ile yerli yatırımcılarımız yanında Türk yatırımcıları da ülkemize almaya başladık. Bunun yanısıra Kuzey Kıbrıs marka yaratımı, tanıtım faaliyetleri, teşviklendirme ve tur operatörü olabilme çabalarımız başladı. Hâlihazırda, ayni yasa tahtında 2018 yılında turizm icraatını sürdürüyoruz. Bugün gelinen noktada yatak sayımız 25 binlerde, turist sayımız 1 milyon 114’binlerde, turizm gelirimiz ise 796 milyon dolara ulaşmış durumda.


Rakamlarla turizm
Fikri Ataoğlu, dünya turizminden rakamlara da yer verdiği konuşmasında şunları söyledi:
Dünya turizmine baktığımızda hızlı bir büyümenin yaşandığına tanık oluyoruz. Toplam dünya nüfusunun yüzde 17’sinin turist olduğu 2017 yılında, 1 milyar 322 milyonluk bir turizm hareketini gözlemliyoruz. Öyle ki, düzenli olarak büyüyen bu hareketin, yakın gelecekte 2 milyara ulaşması bizleri şaşırtmayacaktır. 
2017 itibarı ile bu turistler, 1.22 trilyon dolarlık bir turizm geliri yaratırken, küresel ekonomiye de 8.27 trilyon dolarlık bir katma değer yaratmıştır. Bununla birlikte küresel turizm, istihdam payını artırarak istihdam içindeki oranını yüzde 8,9’a yükselterek 266 milyon kişiye ulaşmıştır.
Güney Kıbrıs 2017 yılında toplam 3 milyon 650 bin turist ağırlamıştır ve sağladığı büyümenin 2018’de de devam edeceğini öngörmektedir. Küresel pastadan daha çok kazanım elde etmek istiyorsak öncelikle planlı bir turizm anlayışına sahip olmamız gerektiğine de inancım tam. Gittikçe küçülen pazarlarda sıkışıp kalmaktan ve lokal bir turizm anlayışından bir an önce uzaklaşmak zorundayız.

Güncelleme Tarihi: 07 Temmuz 2018, 11:56
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473