Hüseyin ÇİÇEK
Gazimağusa’da 29 Ocak 2018 tarihinde işlenen Kennedy Taombabwa Dede cinayetinin ilk tahkikat duruşması devam ediyor. Cinayet ile ilgili olarak yargılanan Nidai Şanlı, Ozan Körkurt, Onur Körkurt, S.D ve Zekeriya Kurucu dün Gazimağusa Kaza Mahmekesi’nde, ceza yargıcı Umut İnan’ın huzuruna çıkarıldı. İlk tahkikat duruşmasının dünkü oturumunda mahkemeye tanık olarak dinletilen Müfettiş Erkan Yahat, mesele ile ilgili icraatlarını mahkemeye aktarmaya başladı.
Polis müfettişi Erkan Yahat, 29 Ocak 2018 tarihinde Çanakkale göletinde ceset bulunduğunu öğrenmesinin akabinde olay yerine gittiğini ve maktulü olay yerinde yarı çıplak şekilde su içerisinde hareketsiz yatar şekilde gördüğünü söyledi.
Maktulün ikametgâhının bulunduğu bölgede bir soruşturma yaptığını ve siyahi bir şahsın, Kıbrıs şivesi ile konuşan 4 kişi tarafından bir önceki gece darp edilerek GU 042 plakalı bir araca bindirildiğini ve kaçırıldığını öğrendiğini aktaran Yahat, yapmış olduğu araştırmada aracın Zekeriya Kurucu’ya ait olduğunu öğrendiğini belirtti.
Yahat, Kurucu’nun ev adresini tespit ettikten sonra sanığın evine gittiğini söyledi.
Zekeriya Kurucu’nun evde olmadığını belirten Yahat, annesi tarafından telefon numarasının alınarak arandığını ve kendilerine China Pazar’da olduğunu söylemesinin akabinde, konu iş yeri önüne giderek Zekeriya Kurucu ile yanında bulunan Ozan Körkurt’u tespit ederek ileri işlem için Gazimağusa Polis Müdürlüğü, Adli Şube Amirliği’ne götürdüğünü söyledi.
Nidai’nin afrikalı birinden alacağı vardı”
Zekeriya Kurucu’ya GU 042 plakalı aracın kime ait olduğu ve 29 Ocak 2018 tarihinde kim tarafından kullanıldığı yönünde soru yönelttiğini, “Araç benimdir, ben kullanıyordum, Nidai’nin Afrikalı birinden alacağı vardı. Ben, Ozan Körkurt, Onur Körkurt, S.D, B.Ç ve Aydan Kızıltaç ile birlikte konu adrese gittik” dediğini anlatan Yahat, Kurucu’nun, diğer sanıkların S.D’nin evinde olabilecekleri bilgisini vermesi üzerine, sanık S.D’nin evine gittiklerini söyledi.
İkametgâhta S.D’nin anne ve babasını tespit ettiklerini ve kendilerine S.D’nin olmadığının söylendiğini belirten Yahat, S.D’nin babasının telefon ile Onur Körkurt’u aradığını, telefonu S.D’nin açtığını ve S.D’nin babasına, “eve gelmek üzereyiz” dediğini aktardı. S.D’nin evinde 30 dakika beklemelerine rağmen sadece 16 yaşındaki B.Ç’nin eve geldiğini belirten Yahat, B.Ç’yi alarak ileri işlem için Adli Şube’ye götürdüğünü ifade etti.
Abi ben bir şey yapmadım
B.Ç.’ye yasal ihtar altında suçlarını bildirdiğini belirten Yahat, B.Ç’nin cevaben “abi ben bir şey yapmadım, benim alakam yok” dediğini söyledi. Yahat, maktulün kız kardeşini de Adli Şube’de celp ettiğini, ifadesini aldıktan sonra teşhis amaçlı Gazimağusa Devlet Hastanesi morguna götürerek maktulü teşhis etmesini sağladığını da sözlerine ekledi.
Ozan Körkurt’a da yasal ihtar adı altında suçlarını bildirdiğini ve tutuklu olduğunu söylediğini aktaran Yahat, Körkurt’un cevaben “tamam ben olanları anlatayım” diyerek gönüllü bir ifade verdiğini söyledi. Yahat, Ozan Körkurt’un gönüllü ifadesini mahkemeye emare olarak sundu.
Mesai saatinin dolması üzerine Yargıç Umut İnan davayı, 23 Kasım 2018 tarihine erteledi, tahkikat subayı ilgili tarihte icraatlarını mahkemeye aktarmaya devam edecek.