banner564

Denktaş, Evren’i ikna etti

KKTC’nin kuruluşunda kilit isimlerden biri olan eski bakan ve milletvekillerinden Fuat Veziroğlu tarihi gerçeklere ışık tuttu:

Denktaş, Evren’i ikna etti
banner598

 Fezile A. Öksüz- Özgül Gürkut Mutluyakalı

   Kıbrıs Türkü’nün bağımsızlığına yürekten inanmış, bu uğurda mücadele etmiş eski bakan ve milletvekillerinden Fuat Veziroğlu, tarihi gerçeklere ışık tutan açıklamalarda bulundu. Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın, ayrı devlet ilanı konusunda dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren’i ikna ettiğini anlatan Veziroğlu, Turgut Özal’ın ise bundan rahatsızlık duyduğunu belirtti.
   TMT günlerinden itibaren Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde yer alan, siyasi duruşu kadar keskin kalemiyle de dikkat çeken eski politikacı, gazeteci, yazar ve hukukçu 83 yaşındaki Fuat Veziroğlu, aktif görev yaptığı Türk Cemaat Meclisi’nden KKTC’ye uzanan siyasi gelişmeleri ve bağımsızlık ilanı sonrasını TAK’a değerlendirdi.

Soru: 15 Kasım 1983’e nasıl gelindi?
Kıbrıs’ta bağımsız Türk devleti, Rauf Denktaş tarafından 1974-75’te gündeme getirilmişti. Denktaş daha o zaman, Barış Harekâtı’ndan bir süre sonra Türkiye’yi bağımsız bir Türk devleti için ikna etmeye çabaladı ama olmadı. Türkiye doğrudan doğruya devlet kurulmaması, müzakereye imkân tanınması ve bir federe devlet kurulmasından yanaydı. Ve böylece Denktaş’ı Kıbrıs Türk Federe Devleti’ni kurmaya ikna ettiler.
   Ekim ayı içindeydi, Denktaş bir gün beni çağırdı ve “O beklediğin cumhuriyet kurulacak. Ve sana bir sır veriyorum. Bu cumhuriyet 15 Kasım’da kurulacak” dedi. “Niçin 15 Kasım?” diye sorunca da “Geçitkale çatışmalarının yıl dönümü nedeniyle” dedi. “Ne yapacağım ben” diye sorunca, ayrıntıya girmeden, “güvendiğin, çok samimi olduğun bazı milletvekillerine açabilirsin” yanıtını aldım. Ve ben de 2 kişiye bilgi verdim: Ekrem Ural ve Gözay Halim’e. Sonradan öğrendim, benim yanım sıra aynı bilgiyi ekim ayında İsmet Kotak’a da vermiş. İsmet Kotak da gitmiş ve İsmail Bozkurt’a söylemiş. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda elçilikteki resepsiyonda tanıştığım ABD Büyükelçisi, “Biliyorum ayrı bir devlet kuracaksınız ama zamanını bilmiyorum” diyerek ağzımı yokladı. Baskı kurup önlemeye çalışacağını düşündüğümden “Evet kuruyoruz... Gelecek yıl bugünlerde” yanıtını verdim. 14 Kasım’da Cumhurbaşkanlığı’nda yemeğe davet edildik.
Yemekte CTP Milletvekili Naci Talat ile yan yana oturuyoruz. Biraz yiyip içtikten sonra Denktaş, cumhuriyetin ertesi gün ilan edileceği haberini verdi. Denktaş, “Şu andan itibaren dış dünyayla bütün ilişkimiz kesilmiştir. Telefon, telgraf ya da başka bir araçla dış dünyayla temas kurmanız mümkün değil. Yarın meclis toplanacaktır. Devlet ilanına isteyen olumlu, istemeyen olumsuz oy verir. Fakat olumsuz oy verenler, oluşacak kurucu mecliste yer almayabilirler” dedi. 

Bağımsızlık bildirgesi
İlk şeklini ben kaleme aldım fakat daha sonra Türkiye’nin yolladığı ünlü hukuk profesörü, siyasetçi Turhan Feyzioğlu benim hazırladığım metinde yüzde 90 değişiklik yaptı. Benim hazırladığım metin, benim olmaktan çıktı.
En önemli değişiklik şuydu. Bu devletin, Rumlarla müzakere yapılıp, bir çözüm bulunmasına engel teşkil etmediği anlamına gelen bir madde eklendi. Benim yazdığımda böyle bir ifade yoktu.Denktaş Türkiye’yi nasıl ikna etti ?
Tabii bizim Türkiye’nin onayını almadan bağımsız devlet ilan etmemiz pek mümkün değildi. Türkiye bile bizi tanımazsa, yokuz demek olacaktı. Türkiye’de kasım veya aralık içinde seçim olacak ve askeri idare sona erecekti. Kenan Evren’e “Bağımsızlığın ilanı senin döneminde olursa olur. Seçimle gelecek bir iktidara bunu kabul ettiremeyeceğiz. Ya da ikna etmemiz uzun zaman alacak” diye baskı kuran Denktaş, uzun uğraşlardan sonra Kenan Evren’i ikna etti. Nitekim daha sonra seçimle iktidara gelen Turgut Özal, “Kıbrıs meselesi başımızda derttir.  KKTC’yi kucağımda buldum. Denktaş, bir boğa gibi Türkiye’yi boynuzlarından tuttu, istediği yere götürüyor” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474