Gazimağusa’da dün öğle saatlerinde güpe gündüz yaşanan darp olayı duyanları şok etti. Kuzey Kıbrıs’ın tanınmış işadamlarından, Uçanok Şirketler Grubu’nun kurucusu ve direktörü olan 51 yaşındaki Müteahhit Ali Osman Uçanok, Gazimağusa’daki işyerinin önünde 4 kişi tarafından demir sopalarla feci şekilde darp edildi. 

Büyük sanayi bölgesinde bulunan iş yerinden saat 13.00 sıralarında çıkan tanınmış iş adamı Ali Osman Uçanok ne olduğunu anlamadan bir anda 4 kişinin saldırısına uğradı. Aldığı darbeler sonucu yaralanan Ali Osman Uçanok derhal olay yerine çağrılan ambulans ile Gazimağusa Devlet 

Hastahanesine kaldırıldı.

Burnu kırıldı, suratı dağıldı

Aldığı darbeler sonucu Uçanok’un yanağın patladığı, burnunun kırıldığı  öğrenildi. Uçanok Gazimağusa Devlet Hastanesindeki tedavisinin hemen ardından Gazimağusa Tıp Merkezi’ne giderek burada müşahade altına alındı. Olayın şokunu üzerinden atlatamadığı belirtilen Uçanok’un neden saldırıya uğradığı ise  henüz netleşmedi.

4 kişi tutuklandı

Olaydan sonra hemen harekete geçen polis mesele ile ilgili 4 şahısı tutukladı. Özcan Hangün, Ömer Satıağalar, Cüneyt Arık ve Akif Uygur isimli dört  erkek şahsı tutuklayan polis mesele ile ilgili soruşturmasını sürdürüyor.  Tutuklanan dört şahısın bugün Gazimağusa Kaza Mahkemesinde nöbetçi Yargıç’ın huzuruna çıkarılması bekleniyor.

Daha önce de aynı suçu işlediler

Polis tarafından gözaltına alınan zanlılardan bazılarının daha önce de alacak verecek nedeniyle ciddi darp, vahim zarar ve yaralama gibi suçlara karışması olayda ‘para’ hesaplaşması olduğu iddialarını gündeme getirdi. 

Gürcafer, ‘Mafyanın’ işi dedi

Öte yandan K.T.İnşaat Müteahhitleri Birliği de bir açıklama yaparak Gazimağusa’da yaşanan saldırı olayını kınadı.

Gürcafer yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Üyemiz Ali Uçanok’a yapılanlar onun şahsına yönelik olmanın çok ötesinde tüm camiamızı tehdit eden bir olaydır. 

Birçok müteahhidimizin yanı sıra başka sektörlerden de işadamlarımızın benzer durumlarla karşı karşıya kaldıkları duyumlarını hep alıyoruz. İş insanlarımızın bu gibi durumlarda sessiz kalıyor olmalarının en büyük nedeni ise üzülerek belirtmek isterim ki maalesef polisin bu gibi durumlarda yetersiz kalacağını düşünüyor olmalarıdır. 

“Alın terimizden zorbalıkla pay...”

Ülkemizde maalesef ki ‘mafyacılık’ bir meslek, bir geçim kaynağı gibi polisin ve devletin gözünün içine baka baka  varlığını sürdürmeye devam etmektedir. 

Bir tarafta sabahtan akşama kadar alın teriyle ekmeğini kazanmaya çalışan insanlarımız, diğer tarafta zorbalıkla alın terinden pay almak isteyen, kendini ‘mafya’ diye nitelendiren guruplar.   

Bu sorunu kökten çözmenin zamanı geldi ve geçti. Devlet bu sorunu çözmek için acilen radikal önlemler almalıdır. Biz büyük ve güçlü bir camiayız. Bu sorunun üstesinden gelmek için gereğini yapacağımızdan da kimsenin şüphesi olmasın.”