Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, hükümetin geleceğinin, UBP kurultay hesaplarına malzeme edilmeye çalışılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. “Hükümette çatlak olduğu veya başka koalisyon formülü için görüşme yaptığımız iddiaları ana muhalefet partisinin kendi iç kavgasından kaynaklanıyor. Dedikodu oradan üretiliyor. Bizi kendi iç kavgalarına ve yarışlarına malzeme yapmaya çalışıyorlar” dedi.
Kudret Özersay, BRT Haber Merkezi programında iç ve dış politikaya ilgili soruları yanıtladı.
“Hükümetin, HP'nin ve sizin, önceki açıklamalarınız yüzünden yara aldığını düşünüyor musunuz?” sorusu üzerine Özersay, “ HP, bu hükümetin günah keçisi yapılmaya çalışılıyor. Arazi peşkeşi olarak söylenen hususların tamamı önceki hükümet döneminde alınan kararlardır. Yurt konusu ile ilgili de savcılıktan görüş istedik. Zaten bu talep de iptal edildi” dedi.
Geçmişteki “fatura ödemeyin” sözleri...
Kendisinin geçmişte elektrikle ilgili “fatura ödemeyiniz” açıklamalarının anımsatılması üzerine Özersay, “Elektrik konusunda devlet kurumları, mesela bakanlıklar ödemezse siz de elektrik faturanızı ödemeyin demiştim. Çünkü devlet, o dönemde kendi elektrik faturasını ödemiyordu. Şimdi bakanlıklar, bizler faturamızı ödüyoruz. O nedenle o temelden yapılan eleştiri anlamsızdır. Bu bağlamda sözümün arkasındayım. Bugün bakanlıklar faturalarını ödemiyor olsalar, beş yıldızlı otellerin elektrik faturaları bugün de silinse, bugün yine çıkar ‘vatandaş faturasını ödemesin’ derdim, hem de hiç çekinmeden” şeklinde konuştu.
Özersay, “Yurt konusu ile ilgili de bir duruş sergilediğimiz, savcılıktan görüş istediğimiz için, bölge halkının da, mahalle sakinlerinin de tepki gösterdikleri yurt binası yapımını engellemiş olduk, o talep geri çekildi. Özetle önceki hükümetler döneminde verilmiş olan arazileri de birileri bizim hükümetimiz yapmış gibi göstermeye kalktı. Bundan sonra yalan haber yapıldığında mesnetsiz atılıp tutulduğunda biz de cevabını vereceğiz ki vatandaş da işin aslını bilsin. Biz önceki hükümet dönemindeki yanlışları gelecekte engellemek için yasal düzenleme yapmaktayız” dedi.
“Yeni koalisyon pazarlığı yok”
“Yeni koalisyon pazarlığı var mı?” şeklindeki soruya böyle bir pazarlık bulunmadığı yanıtını veren Kudret Özersay, “Hükümette çatlak olduğu veya başka koalisyon formülü için görüşme yaptığımız iddiaları ana muhalefet partisinin kendi iç kavgasından kaynaklanıyor. Dedikodu oradan üretiliyor. Bizi kendi iç kavgalarına ve yarışlarına malzeme yapmaya çalışıyorlar” diye konuştu
Kudret Özersay, “Cumhurbaşkanlığı seçimi için koalisyon pazarlığı yapıp gelecekte birilerinin beni cumhurbaşkanlığı seçiminde desteklemesi gibi bir pazarlığın parçası olmam. Bir başka ifadeyle birilerinin siyasi fantezilerinin parçası olmayı kesinlikle kabul etmem. Bugüne kadar bu türden pazarlıkların parçası olmadığım gibi bundan sonra da parçası olmam” ifadelerini kullandı
"Kıbrıs konusunda yeni pişirilen bir şey yok"
Kudret Özersay, Kıbrıs konusunda kulağa hoş gelecek konuşmalar değil, gerçekleri söylemeyi tercih ettiğini belirtti.
“Kıbrıs konusunda bir şey mi pişiriliyor ?” sorusuna karşılık Özersay, “Şartlara, aktörlere, unsurlara baktığımda Kıbrıs konusunda bir şey pişirildiği yok” yanıtı verdi.
Özersay, Rum tarafının başka algı oluşturmaya çalışsa da aslında BM Genel Sekreteri'nin gönderdiği geçici danışman Lute’un tam da Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye'nin rızasını verirken söylediği doğrultuda sadece durum tespiti için geldiğini söyledi.
Lute'un, bir rapor hazırlayacağına işaret eden Özersay, “Burada yeni bir durum var. Bu rapor, Genel Sekreter’e bir iç rapor olarak değil, Lute'un değerlendirmesi ve raporu, Genel Sekreter’in BM Güvenlik Konseyi’ne bilgi vermesine dönüşecek” dedi.
“Doğru ne ise söylemek durumundayız”
“Özersay, bölünme mi istiyor?” sorusu üzerine Özersay, “ Şimdi de, gelecekte de, doğru ne ise onu konuşurum. Gerçek ne ise vatandaştan saklamam. İçinde bulunduğumuz şartlar bizi hedef olarak her iki tarafın da üzerinde uzlaştığını söylediği türden bir ortaklığa doğru gitmiyor. Kulağa hoş gelsin diye konuşmam. Toplumdan, halktan saklamam. Doğru ne ise onu söylemek durumundayız. Çözüm isteyen herkes, anlattığım gerçekleri sorgulamak, bunlarda değişiklik olması için adım atılmadığı sürece statükonun değişmeyeceğini bilmek zorundadır” dedi.
BM’nin kararı reddedildi
Öte yandan Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK), Ada’daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün (BMBG) görev süresini uzatan kararını reddettiğini açıkladı.
Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı’nda konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Geçmiş kararlarda olduğu gibi, söz konusu kararda, BMBG’nin Ada’daki görev süresinin uzatılması hususunu sadece Kıbrıs Rum tarafının onayına bırakan hatalı yaklaşımın çözümün önündeki en büyük engellerden biri olduğunu vurgular ve bu kararı reddettiğimizi duyururuz” denildi.
Açıklamada, BMBG’nin görev süresini 31 Ocak 2019 tarihine kadar uzatan kararın, BM Genel Sekreteri tarafından kısa süre önce başlatılmış olan “durumu değerlendirme” ve bundan sonra Kıbrıs’ta ne yapılacağına ve yapılmayacağına ona göre karar verme yaklaşımına zarar verecek nitelikte ön kabullere dayandığını vurguladı.
Açıklamada, Güvenlik Konseyi’nin kararının Genel Sekreter’in önüne geçmeye çalışan ve son dönemde aldığı inisiyatifle uyumlu olmayan bir yaklaşım barındırdığı kaydedildi.
“Statükonun devamını destekliyor”
Söz konusu kararın genel itibarla sürer durumu, statükonun devamını desteklemekte olduğu vurgulanan kararda “Halbuki Kıbrıs sorunun özü Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs Türk tarafıyla yönetimi ve zenginliği paylaşmak istememesiyle ve buna sebebiyet veren mevcut şartlarla, yani statükoyla alakalıdır. Aşikardır ki, Güvenlik Konseyi’nin mevcut gerçekleri görmezden gelen ve kendi ön kabullerine dayanan bu ve benzeri yaklaşımlarının devamı halinde, zaten çok zor olan iki tarafın da kabul edebileceği adil ve kalıcı bir çözüm bulunması ihtimali de iyice ortadan kaldırılmaktadır” denildi.