Suna ERDEN
Haspolat-Taşkent ana yolu üzerinde Sabri Baykuş’un ağır yaralanması ve sonrasında hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan kazaya neden olan Mehmet Salih Ay dün sabah yeniden mahkemeye çıkarıldı.
İlk etapta “ağır yaralanmayla sonuçlanan kazaya neden olma” suçlamasıyla tutuklanan zanlı, Baykuş’un 25 Kasım’da hayatını kaybetmesiyle 14 yıl hapis öngören “ölümle sonuçlanan kazaya neden olma” suçlamasıyla duruşmaya çıkarıldı.
Hukuk fakültesi birinci sınıf öğrencisi olan zanlı, KKTC’de kalıcı bağı olmadığı ve yargılamadan kaçabileceği gerekçesiyle 2 ayı aşmayacak süreyle cezaevine gönderildi.
Polis, kazanın 13 Kasım 2024 tarihinde, saat 17.30 sıralarında, Haspolat-Taşkent Anayolu’nun
3-4'üncü kilometreleri arasında meydana geldiğini anımsattı.
Polis memuru, Mehmet Salih Ay’ın yönetimindeki JU 988 plakalı salon araç ile kuzey istikametine doğru seyrettiği sırada, dikkatsizliği sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek kontrolsüz şekilde savrulduğunu anlattı.
Polis, zanlının o esnada karşı istikametten gelmekte olan Ahmet S.A. Bakr (E-38) yönetimindeki UV 357 plakalı kamyonun önünü tıkaması sonucu çarpıştıklarını açıkladı.
Polis, kaza sonucu JU 988 plakalı araç sürücü Mehmet Salih Ay ve araçtaki yolcular Sabri Baykuş, Efe Çahan Alemdar ve Süleyman Sarıca’nın yaralandıklarını ve Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldıklarını belirtti.
Polis, Efe Çahan Alemdar ve Süleyman Sarıca’nın ortopedi servisinde, Baykuş’un ise beyin kanaması teşhisiyle yoğun bakımda tedavi altına alındığını kaydetti.
Önce beyin ölümü gerçekleşti
Polis, zanlının 3 kez mahkemeye çıkarılarak, 13 gün ek süre alındığını söyledi. Polis, bu süre içerisinde Çahan Alemdar ve Süleyman Sarıca’nın taburcu edildiğini, Baykuş’un ise 23 Kasım’da beyin ölümünün gerçekleştiğini, 25 Kasım’da ise vefat ettiğini söyledi.
Polis, ağır yaralanmalı trafik kazasının ölümlü kazaya dönüştüğünü ve ağır ceza kapsamına girdiğini açıkladı. Polis, zanlının 14 yıl hapis öngören suçlamayla karşı karşıya olduğunu belirtti.
Polis, zanlının hukuk fakültesi birinci sınıf öğrencisi olduğunu, kaçma ihtimali bulunduğunu belirterek, 2 ayı aşmayacak süreyle cezaevine gönderilmesini talep etti.
Polis, bu süre içerisinde tespit edilen yeni tanıklardan ifade alınacağını, Karayolları Dairesi ve Meteoroloji Dairesiyle yazışmalar yapılacağını kaydetti.
Zanlının avukatı tutuklu yargı talebine itiraz etti. İtiraz üzerine teminat duruşması gerçekleştirildi.
Gerçekleştirilen duruşmanın ardından mahkemeye zanlının 2 ayı aşmayacak süreyle cezaevine gönderilmesine emir verdi.
Üzülmek çare değil. Çare dikkat ve tetbirli olmakta.