Pelin YÜKSELAY
Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) Genel Başkanı Buray Büsküvütçü, parti yöneticileriyle birlikte Diyalog Medya Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar’a nezaket ziyaretinde bulundu.
Büsküvütçü’ye ziyaretinde Parti Genel Sekreteri Kürşat Mamalı, Arif Salih Kırdağ, Mert Çocuk ve Rasim Can’da eşlik etti. Diyalog Medya Müessese Müdürü Sezgin Madecioğlu da görüşmede hazır bulundu.
Ziyarette konuşan Büsküvütçü, partilerinin olağan genel kurullarını gerçekleştirdiğini belirterek, yeni yönetimi Reşat Akar’a tanıttı. Büsküvütçü; Diyalog Medya’nın herkese eşit mesafede bir duruş sergilemesi ve tarafsız yayın yapması nedeniyle Akar’a teşekkürlerini sundu.
Kıbrıs müzakerelerine ve ülke içi sorunlara da değinen Büsküvütçü, sürdürülen müzakere sürecinde, KKTC devleti içerisindeki işleyişi de düzgün hale getirmek gerektiğini vurguladı.
Büsküvütçü, şunları kaydetti:
“Ülkemizdeki en büyük sorun devlet idarecilerinin, devleti devlet olarak görmeyişinden kaynaklanıyor. Sürekli olarak bir şekilde bu müzakere süreçlerinin uzatılması, insanların bu devlete olan inancını da zedeliyor. Ayrıca idareci pozisyonunda olan insanların daha çok kendi çıkarlarını düşünmesi ve bu yönde hareket etmesi siyaseti kendi rant davalarına çevirmesi, insanlarımız üzerinde devlete karşı bir samimiyetsizlik doğuruyor. Yeni yetişen neslimizin milli ve manevi değerlerinden uzak olmasının en büyük sebebini de biz bu olarak görüyoruz. Rumlarla müzakere yaparken, yani barış görüşmelerini sürdürürken diğer taraftan da devletimizin içerisindeki işleyişi düzgün hale getirmemiz lazım. Bugün biz Rumlarla anlaşamazsak ne olacak? Bu durumun alternatifini hazırlıyor muyuz? Bunun yanında bu barışın tesis edildiğini var sayalım, bizim esnafımız Rumların esnafıyla nasıl mücadele edecek? Aynı şekilde iş adamımız, sanayicimiz, onlarla nasıl mücadele edecek? Bu kapasiteye erişildi mi? Ve yahut ta tarıma baktığımız zaman çiftçimiz, hayvancımız, bu şartlar da mı çiftçilik hayvancılık yapacak? Bildiğim kadarıyla yalnızca Polis teşkilatının içerisinde bir revizyon yaptılar, yapmış oldukları hazırlıkta sadece İngilizce bilen personel almak oldu. İngilizce bilen Polis sayısını fazlalaştırdılar.”
Akar: Ulusal davada birlik şart
Diyalog Medya Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar da, Crans-Montana sürecinde sivil toplum örgütlerine büyük görevler düştüğünü vurguladı.
Akar, şöyle dedi:
“Bizim arzumuz, Ulusal davada Güney Kıbrıs’la olduğu gibi ülkemizdeki partilerin, belli konularda birleşebilmesidir. Özellikle bu dönemde İsviçre’de müzakereler sürerken, bizim beklentimiz, Kıbrıs’taki sivil toplum örgütlerinin başta hükümet partileri olmak üzere diğer partilerin de çok güçlü bir mesaj vermeleri İsviçre’de bulunan tüm ilgililere ve özellikle Türkiye Dışişleri Bakanı sayın Çavuşoğlu’nun elini güçlendirecek adımların atılmasıydı. Üzülerek görüyoruz bu yapılmadı.
Hükümet kanadı özellikle esas ana sorumluluğu alması gereken kanat çok sessizlikle, sakinlikle, cılız birkaç demeçle geçiştirdi bu dönemi. Halbuki esas Türkiye’nin garantörlüğüne ihtiyacı olan bizleriz. Türk askerinin buradaki varlığının bizim için hayati önem taşıdığını bilmesi gereken bizleriz. Biz bu düşüncelerimizi çok güçlü bir şekilde ortaya koymadığımız zaman müzakere masasında garantörlüğü ve Türk askerini Kıbrıslı Türkler istiyor diyenlerin elini biraz zayıflatmış oluyoruz.
Halbuki; kamuoyu araştırmalarında yüzde 85 civarında halkımızın ezici bir çoğunluğu garantiler kaldırılamaz, Türk askerinin gitmesi kabul edilemez diyor. Halkın görüşü bu şekildedir. En büyük tesellimiz de halkın bu sağlam, dik duruşudur.”
Güncelleme Tarihi: 01 Temmuz 2017, 11:55