Ömer KADİROĞLU
Güney Kıbrıs’a geçen Türklere karşı yapılan saldırılar devam ediyor. Gerek Trodos’a gidenler, gerek turist kafileleri ırkçı saldırılara maruz kalırken, güneye geçen otobüs şoförleri ve vatandaşlar tedirginlik yaşıyor.
Geçtiğimiz günlerde Göçmen Otobüs İşletmelerine ait aracın Larnaka Havaalanı’nda fanatik Rumlar tarafından taciz edilmesinin yankıları sürerken, şirket yetkilileri, Kar-İş Başkanı ve yöneyim kurulu üyesi Diyalog’a konuştu.
Göçmen Otobüsleri Direktörleri Hasan Kırmızı, “Kuzeydeki otellere gelen turist sayısında artış yaşanması nedeniyle gelişmemizi ve ilerlememizi istemedikleri için saldırıyorlar” derken, Tahir Çapkıner de “Her geçen gün işlerin artması dolayısı ile bize bir takım sıkıntılar çıkarmaya başladılar” dedi.
Kar-İş Başkanı Bekir Berksan da “Güneye olan tur sayılarında artış oldu. Bu artış güney tarafını rahatsız ettiği için böyle bir engelleme yoluna gitti” şeklinde konuştu.
Kar-İş Yönetim Kurulu Üyesi Menteş Aytaç ise “Onlar bize nasıl davranıyorsa bizim devletimiz de onlara aynı şekilde davranmalıdır” dedi.
Hasan Kırmızı (Göçmen Otobüsleri Direktörü):
Cuma akşamı yine rutin yaz operasyonlarımızda Larnaka’dan yolcuları alması için otobüsümüzü gönderdik. 17.50 uçağı ile gelen yolcular alınacaktı. 18.15 sıralarında havaalanında bulunan Rum otobüs firmalarının şoförleri, park alanında boş yer olmasına rağmen araçlarını bizim otobüsümüzün arkasına park ettiler ve otobüsün çıkışını engellediler.
Turist gurubu otobüse geldikten sonra ise pet su şişelerini otobüse fırlatıp bağırarak arbede yaşanmasına neden oldular.
Şoförümüz araçtan inmeyerek daha büyük bir kaosu önlemiş oldu. Otobüsümüzün çeşitli yerlerine zarar verdiler. Bunu yapmalarındaki amaç şoförü aşağıya indirmekti ancak şoförümüz otobüsten inmeyerek onları amaçlarına ulaştırmadı. Yaşanan bu arbedenin ardından otobüsün yola çıkmasına müsaade ettiler. Yola çıkan otobüsümüzü yol boyunca da bir otobüs bir de vito araçla taciz etmeye devam ettiler. Normal şartlarda Gazimağusa sınır kapısından çıkması gereken aracımız turistlerin hayatını riske atmamak adına Pile kapısından çıkış yapmak zorunda kaldı.
Genelleme yapmamak gerekir ancak Türk olduğumuz için aralarında bulunan fanatikler saldırıyorlar.
Öte yandan kuzeydeki otellere gelen turist sayısında artış yaşanması nedeniyle gelişmemizi ve ilerlememizi istemedikleri için saldırıyorlar.
Araçlarımız tüm evrakları tamam bir şekilde 2011 yılından beri güneye gidiyoruz ancak son zamanlarda gidişlerde sıkıntılar yaşıyoruz.
Tahir Çapkıner (Göçmen Otobüsleri Direktörü):
Yıllardır böyle bir sıkıntı yaşamıyorduk. Her geçen gün işlerin artması dolayısı ile bize bir takım sıkıntılar çıkarmaya başladılar. Araçlarımızın bütün evrakları tamam, hatta profesyonel turistik ehliyetim de var Güneyden aldığım. Bir oraya gidebilmek için 7 evrak çıkartıyoruz ancak onlar bir sigorta ile kuzeye geçebiliyor. Bize uygulanan prosedür onlara da uygulanmalıdır. Biz yetkililerden bu konu ile ilgili bir çalışma yapılmasını bekliyoruz.
Bekir Berksan Akandere (Kar-İş Başkanı):
Ekonomik olması nedeni ile Ercan Havaalanı yerine hem turistler hem de yerli halkımız güneyden ülkemize gelip gitmeye başladılar. Bu nedenle de bizlerin güneye olan tur sayılarında artış olmuştur. Bu artış güney tarafını rahatsız ettiği için böyle bir engelleme yoluna gitti. Bu kabul edilebilecek bir durum değildir. Sürekli çözümden bahsediliyor ancak bir çözüm olacaksa bu şekilde olmaz. İş birliği yapılarak çözüm olabilir. Irkçı davranışlar çerçevesinde çözüm olmaz. Bu bağlamda bizi temsil edenlerden destek bekliyoruz. Özellikle Sn. Cumhurbaşkanından bu konuda çok ciddi bir destek beklediğimizi belirtmek isterim. Bize desinler ki ‘oraya gidip yolcu alamazsınız’ biz de gitmeyelim. Bu konuda yapılmış herhangi bir açıklama yok. Kimin haklı kimin haksız olduğunu bilemiyoruz. Bilinen bir gerçek var o da burada iki toplum olduğu ve bu sorunun iki toplum arasındaki iş birliği ile çözüleceği inancındayım. Gerekli önlemlerin alınmaması halinde istenmeyen çok farklı olaylar yaşanabilir.
Menteş Aytaç (Kar-İş Yönetim Kurulu Üyesi):
Güneyde yaşanan bu saldırı olayı ne ilktir ne de son olacak. Ekonomik yönden rahatsızlık duyarak Türk kamu araçlarının güneyde iş yapmasını engellemeye yönelik yaptıkları bir saldırıdır. Bu olay sonrasında kesinlikle Rum otobüslerinin kuzeye geçmesine müsaade edilmemesi gerekiyor. Getirip yolcularını kapıda bırakacaklar ve Türk otobüsleri alarak yolculara seyahatlerini yaptıracak. Burada devlet yetkililerimizin bu olay sonrasında ne yapılabileceğini iyice düşünerek bir adım atılması gerektiği inancındayım. Onlar bize nasıl davranıyorsa bizim devletimiz de onlara aynı şekilde davranmalıdır.