Denizhan TECİK

Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile eski Başbakanlardan Hakkı Atun’un doğduğu köy olan Ergazi’nin tarihi okul binası bakımsızlıktan yıkılmaya yüz tutmuş. Köy sakinleri, bu kadar tarihi önemi bulunan okul binasının restorasyonu konusunda ilgililerden yardım bekliyor.

Diyalog TV Halk Meclisi’nin 71’inci toplantısı İskele’ye bağlı Ergazi köyünde gerçekleştirildi. 

Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar ve Haber Müdürü Aytuğ Türkkan’ın moderatörlüğünde yapılan programda bölge sorunları konuşuldu. 

İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu’nun ev sahipliğinde köy kahvehanesinde gerçekleşen programa CTP Milletvekili Biray Hamzaoğlulları da katıldı. Programda söz alan konuşmacıların görüşleri ise şu şekilde oldu:

Halit Sevener (Ergazi Muhtarı:

Turnalar, Kurtuluş yolu kötü durumda. Yollar iki arabayı sığmıyor. Köyümüzde 200 nüfus var, hayvancılık, çiftçilik ve memurlukla geçim sağlanıyor. Türkiye suyunu alıyoruz ancak eski arıtma hattından alıyoruz. Köyün su hatları çok eski değişmesini istiyoruz. Üniversite bitiren gençler işsiz. Okul binamız tarihi bir bina, kötü durumda şu anda köyümüze kazandırmak istiyoruz.

Vasif Bilginer: 

Köyümüzdeki okul binası restorasyonu daha önce gündeme gelmişti, bir proje hazırlanmıştı fakat değişen mevki ve makamlar nedeniyle rafta kalktı. Köyümüzden büyük bilim adamları, milletvekilleri, öğretmenler çıktı. Okul binası restore edilerek müzeye dönüştürülüp tarihi yaşatılabilir.

Yaşar Okumuş: 

Mandıra sorunumuz var. Kaymakamlığa müracaatta bulunduk ancak düzgün bir çalışma yapılmıyor. Yol sorunu çıktı, arazi sahipleri vardı vermeye gönüllü oldular ancak bir icraat olmadı. Köyümüzde afet yaşandı yarım asırlık ağaçlar söküldü, mezarlığın duvarları, mandıra yıkıldı. Köyün su depoları hasar gördü. İlgili yerlerden bir geçmiş olsun mesajı gelmedi. Buradaki yetkililer proje sunup yolları yaptırmıyor. Kantara Kalesi’ne gitmek için yolu kullananlar bir daha gelmek istemiyor. Vatandaşlık konusu çözülmeli. Park yerine duvar yerine tel çekildi. Cami ve lojmanları ile ilgili memura verilen para ne oldu bir denetlensin. Çiftçinin 3,5 milyon mazot parası var alacak hükümetten petrolcülerin önünden geçemiyor hayvancı borcundan dolayı.

Hayri Köreken: 

Tarım ve hayvancılıkla uğraşıyoruz ancak hayvanlarımıza su sorunu var. Tankerle su geliyordu alıyorduk artık gelmiyor. Akıllı sayaç takıldı 50 lira yüklediğinde zaten evimize yetiyor ancak daha fazla yüklediğinizde fiyat değişiyor. Hayvanlarımıza nasıl su vereceğiz. Yollarımız kötü. Arsa dağıtımı oldu ancak haklı olana verilmedi. Haritalar astılar ancak haritalara göre arazimiz kısaldı, 50 senelik sınırlar bozuldu. Düzenleme yapılmasını istedik ne olacak.

Hasan Sadıkoğlu (İskele Belediye Başkanı): 

Köyler ve ülke genelinde yaşanan sıkıntılar mevcut. Organize ağıllar bölgesi ve kırsal kesim konusunda ciddi sıkıntılar vardır. Köylü yıllarca mezarlık sıkıntısı da yaşadı. Hayvancılara ana şebekeden kontörlü şekilde su vermeye başladık. Köy girişindeki parkın düzenlenmesi ile ilgili projemiz var en yakın zamanda ihale etmeye hazırız. Tarihi okul binasının restorasyonu için görüşmeler yaptık. En büyük sıkıntılardan biri bütçenin bir an önce geçmesi. Hayvancılarımıza suyun ulaşması için boruların değişerek daha güçlü bir hattan su verilmesi gerekiyor. Turnalar köy yolu çok kötü durumdadır. 

Hüseyin Olgunay: 

Mazot desteklerini arpa paraları ödeneceği dönem eksiklik olduğundan oraya aktarıldı para ve anlaşma yapıldı 2018 yılında çiftçi mazot parasını alsın diye. Saman desteği, süt parası, itirazlar var daha alacaklar listesinde. Hükümetten ödemeleri bekliyoruz.

Hasan Özhan: 

Alacağımız 4 listelik süt parası var. Süt listelerinin düzelmesini istiyoruz. Büyükbaş hayvanlar ucuza gidiyor. İneğin kilosu 9 tl, satılıyor 50 TL’ye. Bir düzenleme gelmesi gerekiyor. Tosun fiyatı 13 TL’den 12’ye düştü. Arpaya zam yapıldı, mazota zam geldi. Son gelen arpa kokudan geçilmez. İlaçladılar herhalde kötü kokuyor.  

Mustafa Naimoğluları (Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı):

Arpa kokuyor diye arandık. Müdüre sordum, yolda giderken kamyonda yağmur yemiş o yüzden öyle olmuş. Diğer bölgelere giderken de mi yağmur yedi arpalar? Arpalar boşaltıldıktan sonra limanlardaki ambarlarda yağmur yiyor ve kokuyor. Hayvancı bunu hayvanına yedirdiği zaman düşük yapıyor ya da zehirleniyor. Yıllardır bu kavgaları yapmaktan usandık. Şiro bozulur, jeneratör bozulur arpa yüklenemez. Gelen hükümet yolsuzlukları hesabını soracak dedi inşallah sorarlar. Ciddi kadrolar oluşturulması gerekiyor, işten anlayanlar olmadıkça hayvancı bağırmaya devam edecek. Arpalarda hastalık var. İlaçlanmadı. Maliyenin hantal yapısı süt paralarını ödenemiyor. Süt, mazot, doğrudan gelir desteği ödemeleri ne olacak? Hayvancı 4 ile 7 liraya su alıyor, yazık günah. Girdi maliyetlerinin desteklenmesi gerekiyor ki üretim artsın. Toprak ürünleri kurumu 145 kişi değil 70 kişiyle yönetilebilir.

Adil Onalt: 

Kıraç bir bölgede 500 -600 dönümlük bir alanda birilerinin parselasyon yaptığını gördük. Sorduk ne yapıyorsunuz diye size mi hesap vereceğiz dediler arbede yaşandı. Öğrendik ki seçimlerden önce kıraç alanı bir şirkete peşkeş çekildi. Güneş enerjisi paneli kuracaklarmış. Zamanında Osmanlı, venednik İngiliz aptal mıydı her köyde bir kıraç yer bıraktı. Denizleri, sahilleri, toprakları yedik şimdi kıraçlar kaldı. Mesarya kıraçları peşkeş çekiliyor. Bakanlar kurulu inceledi, büyük ihtimalle iptal edilecek. Yeni hükümet hukuk adalet diyorsa uygulasın vatanımızın mallarına sahip çıkalım. Ticari maksatlı teslim edilmesin köy ve toplum menfaatleri için kurulsun.

Eray Göksan: 

Şahsıma ait ev var İskele’de. Elektrik kurumuna elektrik getirebilmek için 100 bin TL ödedim. Ruhsatlı, paramla canımız çıktı elektrik almak için evimize. Elektrik Kurumu yönetim kurulunda olan bazı arkadaşlar Dörtyol ve Akova’da bazı şahısların evine hiçbir ücret ödenmeden evlerine elektrik götürüldü. Bu konuyla ilgili araştırmalarım var yargıya başvuracağım. 

Cemal Darbaz: 

Yeni kurulan hükümetten umutluyum bundan dolayı bazı önerilerim var. Bu ülkede hayvancılık yapmak için 2-3 ek iş yapmanız gerekiyor. Bugün hayvancının süt kurumundan alacağı 41 milyon TL var. Beşinci ödemeye girdik. Hayvancılık zenginlerin işi oldu artık. Süt ödemelerinde acilen önlem alınması gerekiyor çünkü bu işi yaparak geçinen insanlar batma noktasına geldi. Devlet senelik icar yapıyor, Haziran ayında icarlar bitiyor gerçek hayvancı ile çiftçiyi ayırabilirler inşallah. Partizanca bir düzen var ülkemizde garibandan alıp belli kişilere veriliyor imkanlar. Sür kurumu hayvancının sütünü pazarlıyor ancak buralar rant yeri oldu. 

Mehmet Şaban: 

Yarköyde yaşıyorum, 150-200 tane koyunum var. Çamurdan araziden koyunlarımı çıkaracak yer yok. Kimi kime şikayet edeyim. İki traktör yan yana yoldan geçemez ben koyunlarla nasıl geçeyim. 

asan Karagil: 

Ne ben ne çocuklarım hiçbir yere giremedik bu ülkede. 21 Temmuz da esir düştüm, doğuştan sakat olanlar gazi oldu ancak biz tek bir fayda görmedik. 60’lardan 70’lere kadar kaçanlar geri geldi istediği yeri aldı. Ben günlerce esir yattım günde üç kere dayak yedim. Ne çocuklarım ne ben bir fayda görmedik bu ülkeden. Batsın bir an önce bu ülke.  Ağustos ayında düğünüm vardı ancak nişanlım 6 çocuk ve anneleri ile katledildi. 66 yaşıma geldim bir fayda görmedim.

Ali Sadıklar: 

Gölet’imizin içinde biraz su vardır. Köyümüzü bir süre idare eder bunu açılıp köylünün faydalanmasını istiyorum.

Alican Kabakçı: 

Tarım kırsal kesime bakış açısı ile ilgilidir. Hangi hükümette tarıma yönelik yakınlık varsa tarımcı rahatlar. Serbest piyasa ekonomisi altında tarım kesimi ihmal ediliyor. Kırsal kalkınma için ayrı bir bütçe çıkarılmalı. Emlaki aydınlatma, çöp köylüden alınıyor. Kırsalda yaşayan insanlardan kaynak aktarılıyor. Hükümetler son 10 yıldır iki tane ajansın üzerine bütün kırsal kalkınmayı yıktılar. Çukurova kalkınma ajansı ile AB Kalkınma ajansı buradan gelecek kaynaklarla kırsal kesimdeki insanlarımızı geçindirmeyi bekliyoruz. Hükümetler nutukta köylünün yanındadır. 

Biray Hamzaoğulları (CTP Milletvekili):

1974’ten sonra bu ülkede var olan herkes sanır ki dünyayı yiyecek. Bu köyden çıkan vekiller okullarının yüzüne bakmadılar dökülüyor. Çiftçiler mağdur çünkü yanlış politikalar uygulanıyor. Toprak Ürünleri Kurumu’nda çalışan yüzlerce kişinin bazıları devlet dairelerinde geçici memur olarak çalışıyor. TÜK için yeni yasa yapılması gerekiyor. Seçim öncesi 59 yaşında kişiler işe başlatıldı. Kantara yolu tehlikeli yapılması gerekiyor.