Bağımsız Lefkoşa milletvekili Hasan Taçoy, Rum liderliği ve ilgililerinin Kıbrıs konusundaki açıklamalarının endişe verici olduğunu ifade ederek “Bu endişeleri boşa çıkarma görevi Cumhurbaşkanı Akıncı ve Cumhuriyet Meclisi’ne düşüyor” dedi. Taçoy Kıbrıs müzakereleriyle ilgili yazılı açıklamasında “Gerek Rum lider Nikos Anastasiadis, Rum müzakereci Mavroyannis, Rum siyasi partileri, gerekse Rum Ortodoks Kilisesi tarafından yapılan açıklamalar Kıbrıs Türk halkını haklı olarak endişelendirmektedir. Tümü söz birliği etmişçesine Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin asla devam edemeyeceğini, böyle bir antlaşmaya ‘evet’ denilmeyeceğini vurguluyorlar” ifadelerini kullandı. Taçoy açıklamasına şöyle devam etti: “Bir başka hedefleri ise dört özgürlük tavizi ile iki kesimli, iki toplumlu yapıyı yok etmek, Kıbrıs Türk Devleti’nde mülkiyet ve nüfusta sarih çoğunluğun Türk olmasının devamını süreç içinde ortadan kaldırmaktır. Varılacak antlaşmanın Avrupa Birliği’nin birincil hukuku olmasının da engellenmesi ile mülkiyet konusundaki tüm düzenlemelerin berhava olacağını, Kıbrıs Türk Devleti sosyo-ekonomik zafiyet içine düşeceğini, 1974 öncesine dönüş olacağını hesaplıyorlar. 

“Türkiye’yi suçlu masasına oturtmaya çalışıyorlar”

Hala, 12 Ocak’taki Cenevre görüşmesini beşli toplantı olmaktan çıkarıp çoklu toplantıya dönüştürmeye, Kıbrıs Türkü’nü anayasal bir dönüşümle sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yama yapmaya, Kıbrıs Türkü’nün Rum katliamlarından kurtaran Anavatan Türkiye’yi suçlu masasına oturtmaya çalışıyorlar. Yönetime katılım ve siyasi eşitlikten kastettiklerinin ise ayrıcalıklı azınlık hakkı olduğu Rum liderliğinin açıklamalarından net bir şekilde anlaşılmaktadır. Bunların hiç biri kabul edilemez. Kıbrıs Türkü’nü böylesi bir tuzağa kimse itemez. Halkımız oynanan oyunun farkındadır. Halkımız Türkiye’nin tek yanlı müdahale hakkını içermeyen, güvencemiz için yetecek kadar Türk askerinin adada kalmayacağı, iki kesimli, iki toplumlu yapının bozulacağı, siyasi eşitliğimizin ayrıcalıklı azınlık haklarına dönüştürüldüğü, dönüşümlü başkanlığın olmadığı, istediğimiz kişileri seçme hakkımıza Rum iradesinin müdahalesini içeren bir anlaşmaya asla evet demeyecektir. 

“Geri adım yok”

Bilinmelidir ki, Kıbrıs Türk Halkı 20 Temmuz 1974’te elde ettiği güvenli ortamı heba etmemeye, 15 Kasım 1983’te tüm dünyaya ilan ettiği kendi kendini yönetme kararlılığından geri adım atmamaya sanılandan çok çok fazla kararlıdır. 2017 yılı artık Rum oyunlarına ‘dur’ denilen bir yıl olmalıdır. Kıbrıs konusu ile şu veya bu nedenle ilgilenen başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş üyesi, Avrupa Birliği olmak üzere Rum uyuşmazlığını ve aşırı isteklerini görmezden gelerek Kıbrıs Türkü’ne haksızlık yapmaktan vazgeçmelidir”

“Ocak görüşmeleri bir milattır”

Ocak’taki görüşmelerin bir milat olduğunu ifade eden Taçoy, bu süreçle birlikte Kıbrıs Türkü’ne uygulanan haksız ambargo ve izolasyon mutlaka geride kalması gerektiğin ifade etti. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın birincil görevinin Kıbrıs Türk Halkı’nın endişelerini giderecek bir müzakere anlayışı ile hareket etmek ve Kıbrıs Türkü’ne yapılmakta olan haksızlıkların ortadan kalkması için mücadele vermek olduğunu ifade eden Taçoy, “Böyle davranması halinde yanında, aksi halde ise tam karşısında olacak kendisine karşı halkımızla birlikte mücadele vereceğiz” dedi.