Ufuk ÇAĞA

   Öğretmenlik mesleğinden siyasete kayan ve girdiği seçimlerin ilk ikisini kaybettikten sonra üçüncüsünü başaran Kemal Emirzade, ülkemizde yaşanan gelişmeleri uzaktan seyrediyor. Emirzade, aktif olarak siyasetin içinde olmamakla birlikte, iç ve dış gelişmeleri takip ediyor.

   Kıbrıs sorununun çözümü konusunda bu kez daha umutlu olduğunu belirten Emirzade, bazı sıkıntıların olabileceğini, ancak Kıbrıslı Türklerin geleceğe daha güvenle bakacağını söyledi.

   Emirzade, sorularımızı şöyle yanıtladı:

   Soru: Siyasete ne zaman başladınız, ne zaman ara verdiniz?

   Yanıt: Siyasete 1976 yılında Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Yönetim Kurulu üyesi iken TKP (Toplumcu Kurtuluş Partisi) listesinden Lefkoşa Milletvekili adayı olarak başladım. Girdiğim bu seçimi tüm sendikacıların olduğu gibi kazanamayınca yeniden öğretmenlik mesleğime döndüm.

   Daha sonra 1981 yılında yapılan milletvekili seçimlerinde Cumhuriyetçi Türk Partisi’nden (CTP) aday oldum, bu seçimi de kazanamadım ve yeniden mesleğime döndüm, ama bu süre zarfında sendikacılıkta hep aktif olarak görev yaptım. 

   1985 yılındaki seçimlerde ise CTP’den katıldığım seçimleri kazanarak milletvekili oldum. Bu görevi 1990 yılına kadar devam ettirdim, ardından da 1990 ve 1993 seçimlerinde yeniden aday oldum ama seçimi kazanamadım.

   1994 yılında yapılan genel yerel seçimlerde CTP adayı olarak Güzelyurt Belediye Başkanı oldum, ancak yaşamış olduğum ailevi sorunlar nedeniyle 1998 yılındaki seçimlerde yeniden aday olmadım ve politik yaşamıma da nokta koydum.

   Soru: Siyaset öncesinde ne iş yapıyordunuz, şimdi ne yapıyorsunuz ?

   Yanıt:Siyaset öncesine öğretmenlik yapıyordum, yani esas mesleğim öğretmenliktir. Şimdilerde ise emekliyim.

   Soru: Ekonomik durumunuz nasıl?, Nasıl geçiniyorsunuz? Ne kadar maaş alıyorsunuz?

   Yanıt: Ekonomik durumum kötü değildir, emekli maaşı alıyorum. Gönyeli’de oturmakta olduğum evim haricinde herhangi bir taşınmaz malım da yoktur.

   Soru: Bakmak ile yükümlü olduğunuz kimseler var mı? Kimlerdir? Ne iş yapıyorlar?

   Yanıt: Bakmakla yükümlü olduğum eşim var. Eşim çalışmıyor ev hanımı, herhangi bir geliri de yok.

Dünyamı küçülttüm

   Soru: Siyasetten ayrıldıktan sonra dostlarınızın size karşı ilgisi değişti mi? Arayıp soran oluyor mu?

   Yanıt: Cevabı bilinen, değişmeyen ve her politikacı için cevabı aynı olan bir sorudur. Yalnız şunu eklemek isterim. Ben aktif politikadan koptuktan sonra kendi dünyamı küçülttüm, bu tamamen kendi kararımla oldu. Ama bu, eski dostlarımı, arkadaşlarımı sevmekten vazgeçtim anlamında değildir.

   Soru: Bugünkü siyaseti nasıl buluyorsunuz ? Yanlışlar nelerdir neler yapılmalıdır?

   Yanıt: Ben mükemmeliyetçi birisi değilim. Politikada, siyasette inişlerin çıkışların olduğunu biliyorum. Birinin ya da bir grubun ya da çevrenin yerden yere vurduğu, saldırdığı, eleştirdiği siyasetler, başka birileri tarafından övüldüğü, göklere çıkarıldığı bir vakadır.

    “Bizim zamanınmızda siyaset şöyle iyiydi, böyle iyiydi” diyenler olsa da gerçek olan şudur ki, hiçbir dönemde siyaset dört dörtlük olmamıştır. Yeter ki siyasette yalana ve talana yer verilmesin.

Umutlar canlandı

   Soru: Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ne düşünüyorsunuz?

   Yanıt: Yıllar var Kıbrıs sorunu ile yatıp kalkıyoruz. Çözüm konusunda ümitlendiğimiz zamanlar oldu, ümitsizliğie düştüğümüz, kahrolduğumuz zamanlar ise çok oldu. Her iki taraftan yükselen milliyetçi söylemler, ayrılıkçı politikalar, gerek içten gerek dıştan gelen kişisel ve ülkesel çıkar hesapları sorunun çözülmesi önünde hep engel olarak dikilmiştir.    Sorun uzayıp gittikçe ülkemiz hep kaybetmiş, Türk olsun Rum olsun diğer azınlıklar olsun nüfusun çoğunluğu mutsuzluğu paylaşmıştır. Özellikle Türk halkının dünyadan koparılması olaya tuz biber ekmiştir.

   Yaşadığımız bu günlerde çözüm yönünde umutların canlandığına tanık oluyoruz. İki toplum liderince imzalanan yol haritası metni ve yürütülen görüşmeler umutları artırıyor. Ciddi bir yol kazası olmazsa sorun çözüleceğe benziyor. Ülkemiz için ve özellikle halkımız için sorunun çözümlenmiş olması son derece önemlidir.

   Ben şahsen olaya öyle bakarım. Sıkıntılar olmayacak mı? Elbette olacak. Ama halk olarak geleceğe daha emin adımlarla yürüyeceğiz. Barış karşıtı, çözüm karşıtı çevrelerin yalana dayalı korkutmalarına katılmıyorum.

En önemli sorun toprak

   Soru: Kıbrıs Türk tarafı çözüme hazır mı?

   Yanıt: Gerek siyasi partilerin gerekse sendikaların, sivil toplum örgütlerinin, meslek kuruluşlarının söylemlerini ve soruna ilgi koyan ülke yetkililerinin değişik ortamlardaki beyanatlarını değerlendirdiğimizde çözüme hazır olunduğunu görüyorum. Çıkar hesaplarında ciddi yol ayırımları ortaya çıkmazsa çözüm yolunun tıkanacağını zannetmiyorum.

   Soru: Müzakerelerde en önemli sorun ne olacak? Ve bu nasıl çözülebilir?

   Yanıt:Görünen o ki müzakerelerde en önemli sorun toprak konusu olacaktır. Türk kurucu devletinin yönetiminde olacak toprak yüzdesi, Rum nüfusunun ne kadarının geri döneceği ile doğru orantılı olarak belirlenecektir.

   Mülkiyet meselelerinin çözümü ise var olan ve halen yürütülmekte olan formülle olacaktır. Bu formül de bildiğiniz gibi İADE-TAKAS-TAZMİNAT şeklindedir.

   Soru:Çözüm olursa siz ne yapacaksınız?

   Yanıt: Çözüm olursa, birçok seçime girmiş çıkmış ve seçim deneyimi yüksek olan birisi olarak yapılacak ilk federal cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylığımı koyacağım. Tabi ki şaka ediyorum, eğer çözüm olursa federal cumhuriyetin bir vatandaşı olarak ne kadar ömrüm kaldıysa yaşamaya devam edeceğim ve yaşadığım sürece de şimdiye kadar olduğu gibi hep barışın, demokrasinin ve ilerlemenin tarafında olacağım.